hesabın var mı? giriş yap

  • rezalet değilse de bal gibi de can sıkıcı olaydır. bir de aptal yerine koymuş kadına bak ya. aferin kardeşim, yedirme hakkını. ben de olsam aynı şeyi yapardım.

  • açılın, en iyi mayonez tarifini vermeye geldim.
    gordon ramsey'den tutun, jamie oliver'a, global master chef yarışmalarından, türk şeflerin videolarına kadar geniş bir araştırma yaptım, defalarca denedim, yanıldım ve en sonunda o kapkalın kıvamlı ve tadına doyamayacağınız mayonezin sırrını sizlerle paylaşmaya geldim.

    hazırsanız başlıyoruz...

    öncelikle mayonezimizin mükemmel olması için insan elinin hiç ulaşamayacağı hızlara ulaşan blender denen aleti kullanacağız. mixer değil yalnız blender. burası önemli. çünkü blender yumurta yağ ve havayı mixer'den daha güzel bağlıyor.

    malzemeler:
    3 yumurta sarısı
    1 tatlı kaşığı hardal
    1 çay bardağı sızma zeytinyağı
    1 kaşık limon suyu
    1 kaşık üzüm sirkesi
    1 tutam tuz
    taze çekilmiş karabiber

    öncelikle 3 yumurta sarısını ve 1 tatlı kaşığı hardalı blender'a koyuyoruz. (linkte verdiğim video'da yumurtayı akıyla koyuyor ve tüm malzemeleri aynı anda ekliyor. benim tarifim böyle değil sadece sarıyı koyuyorum. sadece sarının kullanıldığı durumda sirkeyi, hardalı ve yağı aynı anda ekleyip çalıştırınca kıvam tutmuyor. akını işin içine koyunca bu şekilde bile kıvamı hızlı tutuyor ama tadı o kadar lezzetli olmuyor. tercih sizin.)

    blender'ı 5 saniye en yüksek güçte çalıştırıyoruz. daha sonra kapağını açıp içine iki üç yemek kaşığı zeytinyağı koyup kapağı kapatıp 10-15 saniye kesintisiz çalıştırıyoruz.
    bu işlemi çay bardağındaki zeytinyağı tamamen bitene kadar tekrarlıyoruz. unutmayın blender en yüksek hızda olacak! bir süre sonra mayoneziniz kıvamını almaya başlayacak, o aşamalarda kapağı açtıkça yeniden yağ koymadan önce kaşıkla bir iki karıştırın sonra koyun yağı.
    kıvam tutmaya başladıkça her seferinde koyduğunuz zeytinyağı miktarını arttırabilirsiniz.

    en son olarak ise limon suyunu, sirkeyi, tuzu ve karabiberi ekleyip blenderı tekrardan 15-20 saniye kadar açık tutun.

    mayoneziniz hazır, afiyet olsun.

    not: 1 çay bardağı zeytin yağı dedim ama siz daha fazla kullanabilirsiniz. ben az yağlı olmasını yerken gönül rahatlığı olması açısından tercih ettim, tadı da baya hafif oluyor ekmeğin üstüne sürüp sürüp yiyorum.

    kamu spotu: zeytinyağı; ayçiçek yağı, mısır özü yağı vb. ile kıyas kabul etmeyecek derecede sağlıklıdır ve yanma derecesi onlardan yüksek olduğundan en güzel ve sağlıklı kızartmalar da zeytinyağı ile yapılır. “zeytinyağı ile kızartma yapılmaz” ülkemizde geçmiş yıllarda uygulanan zeytinyağını itibarsızlaştırma politikası yüzünden ortaya çıkmış yanlış bir bilgidir. mayonezde de ayçiçek yağı vs kullanmayın, zeytinyağından şaşmayın. sevgiler...

  • kendinize güvenmeyin.
    mümkünse her koşulda sorgulayıp bir de bunun üzerine dırdır yapın durmaksızın.
    hayatınıza yanaşan istisnasız herkesi donuna kadar irdeleyin.
    evden dışarı çıkmamak için bahaneler bulun.

    %100 çalışıyor, tecrübeyle sabit.

  • deri koltukta hareket ettiğinde çıkan sesi çevrendekiler yanlış anladı düşüncesiyle tekrarlıyorsan sen eşittir ben demektir.

    7 sene sonra edit: osurdum zannetcekler diye korkan ne çok insan varmış lan, hala oylanıyor şok oluyorum.

  • bir gün soran kişi siz de olabilirsiniz.
    kimi arayacağını sorup, konuşma kapsamı özel değilse, numarayı ben çeviririm x kişisi sizinle görüşmek istiyor dendikten sonra ses hoparlöre verilerek irtibata geçmesi sağlanabilir. yardımcı olmak bu kadar zor olmamalı. gerçekten ihtiyacı olabilir zira.

    özel bir konuşma ise maalesef geri çeviririm. telefon mahremdir herkese verilmez.

  • normal olandır. aynı yunanistan 17 ağustos depreminde de ilk yardıma koşan ülkelerden biri olmuştu. orada olan afetlerde de biz yardım etmişizdir. çoluk çocuk bilmeyebilir...

  • itirafci: uzumcicegi; cinsiyet: kadın; yaş: 25; ülke: abd

    itiraf: meksika'daki maya tapinaklarinda, en buyuk piramitin bir odasinda, "ne mutlu turkum diyene!" yaziyor. nerden mi biliyorum? cunku onu bir erkek arkadasimla buyuk risk alarak biz yazdik. tarihi esere zarar vermekten hapse bile atilabilirdik. ama ulkem icin degerdi dogrusu.

    meali: "aptallığın sınırları" konulu bilimsel bir çalışma esnasında labaratuvardan kaçtık biz, türk vücuduna büründük. insan değiliz ama, vallahi.

  • çoğu zaman özgüven ile karıştırılıyor, ben de yaptım. kendimce bir kıyaslamam var, yanlışsam lütfen uyarın...

    özgüven, başarılı bir öğrenci olmak gibi. neye göre başarılı? elbette topluma göre. iyi bir liseyi kazanmak, ardından saygı duyulan bir üniversitede iyi bir bölüme yerleşmek... bunları yapabilmek hep özgüven gerektirir. sosyal bir özgüvenden bahsetmiyorum, motivasyon gibi yani, kişinin kendine güvenmesi anlamında. küçük bir çocuk olarak düşünelim; henüz ilkokulda tüm derslerinden 5 alıyorsa, orta okulda da alabileceğine inanır. bu konuda kendine güvenir.

    özsaygı ise bambaşka şey. kişinin kendinde olup olmadığını anlaması kolay değil. mesela aldatan sevgiliye dönmemek tamamen ego belirtisi de olabilir? fakat şöyle bir düşüncem var, ne zaman ki insan toplumun gözünde başarısı her neyse onu kaybeder, özgüveni yıkılır; işte orada özsaygı anlaşılır. özsaygı diplerden çıkma yetisidir. küçük yıkımlardan bahsetmiyorum, onları geçin, onları biraz ego ile de toparlayabilirsiniz. ben gerçek yıkımlardan söz ediyorum; buradan da özsaygının insanın olmazsa olmaz bir parçası olduğuna değinmek istiyorum.

    çok "özgüvenli" görünen bir insanın aşık olup terk edildiğindeki hâl ve hareketleri de özsaygı habercisi gibi sanki. illa terk edilmek demeyelim hatta, yaralayıcı bir tartışma içine girerek de anlaşılabilir bu... özsaygısını yitirmiş bir insanın özgüveni sağlam temellere dayanmış olamaz. bence.

  • 4 yıllık fakülte mezunu olup, 12 saat eşek gibi çalışıp, 1900 lira alan ve hala 11 yıldır iktidarda olan ama bu sorunu çözememiş akp'ye oy veren birinin yazdığı mektup.

    bir de utanmadan küçük kızıyla duygu sömürüsü yapıyor.

    akıl fikir diliyorum.