ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
albert einstein
-
einstein bir gün bakkala girmiş o zamanlar einstein, kamyoncu sigarası olarak bilinen uzun marlboro içiyormuş. marlboro'nun fiyatı ise beş dolar elli centmiş. einstein, bakkalın 9 yaşındaki çırağına 10 dolar uzatmış. bakkalın çırağı ona;
- "dayı, elli centin daha var mı?" demiş...
einstein çocuğa;
-"ne elli centi yiğenim? ben sana 10 dolar verdim." demiş...
çocuk;
-" dayı elli cent daha ver de, sana 5 dolar para üstü vereyim. boşuna bozukluk taşıma sen." demiş...
einstein'ın gözleri dolmuş ve;
-"sen bir dahisin ufaklık. paranın üstü kalsın, senin olsun. "demiş ...
o çocuk kim miymiş? o çocuk yazları oxford'dan, amerika'da bulunan amcasını ziyarete gelen ve amcasının dükkanında çıraklık yapan stephen hawking'in ta kendisi...
hoşlanılan erkeğe açılmak
-
benim de yapmış olduğum eylem. diyalogun gelişimi şöyle olmuştur:
b: ben
h: hoşlandığım erkek.
olayın gerçekleşme biçimi: telefon görüşmesi.
b: bak h'cim, sana söylemem gereken bir şey var.
h: söyle bakalım.
b: birçok yönden oldukça iyi anlaştığımıza inanıyorum. bir süredir sana olan hislerimi de tartıyorum ve sana senden hoşlandığımı, seni sevdiğimi söylemek istiyorum.
h: kendimle gurur duydum.
b: (iç ses) (ulan duya duya gurur mu duydun? başka cevabın yok mu?)
h: bunu yüz yüze konuşalım ama mutlu olduğumu bilmeni isterim.
sonuç: şimdi evli ve mutluyuz.
kendisi burayı okuyorsa selam ederim.
tüm toksik tiplerin bir arada bulunduğu yerler
-
(bkz: ekşi sözlük)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''tayyip erdoğan artık kısır döngüye girdi. bundan sonrası yok. cumhurbaşkanlığı görevi bitince muhtar adayı olarak tekrar siyasete atılacaktır.''
çocukluk dönemi sanrıları
-
bi keresinde,3-4 yaslarindayken,mutfaga girmistim ve omrumde ilk defa kadayıfla karsılasmıstım:annem kadayıf yapmıstı ve ben de kadayıfı babam zannettim cunku babam kıllı bir insandı ve annemin babamı öldürdügünü sonrada yemek yaptıgını dusunmustum,babamın pistikten sonra kıllarının o hale geldigini zannedip babam eve gelene kadar mutfakta oturup aglamıstım,annemin cok kızdıgını hatırlıyorum.
hayatın otuz iki yaşında bitmesi
-
iki yıl önce öldüğümü öğrendiğim başlık. halbuki ne iyi adamdım lan ben.
insanın en hastalıklı duygusu
-
neye olduğu farketmez, herhangi bir (bkz: bağımlılık)
antakya'da bulunan ilginç mozaik
-
sonunda hakiki atalarımıza ait bir şeyler buluyoruz. sikmişim neo-ottomanları benim atalarım aha bunlar.
ek. sakın bana o tarihlerde anadolu'ya daha gelmemiştik bıdı bıdısıyla gelmeyin.
babadan nefret etmek
-
hiç bir halt yapmadığı halde, "ben sizin için her şeyi yaptım, evimi arabamı sattım, hiçbir şeyi eksik etmedim" diyip(kesinlikle aksi durum söz konusu ise), bi de üstüne etrafa -kendi çabalarıyla bir yere gelmiş çocuklarıyla- ben yaptım işte benim eserim diyip caka satan baba hakkında ortaya çıkan en doğal sonuç, his.
uçan hamamböceği
-
geçen kendisine terlik fırlattım, tuttu terliği geri bana fırlattı.canımı zor kurtardım dostlar.
tanım: şu sıralar iskenderun semalarında bolca bulunan yaratık.
güzellik hariç erkekleri aşık ettirebilecek şeyler
-
zamanın birinde, koca bir mermer kütlesinin üzerine eğilmiş çalışan bir heykeltraş varmış. haftalarca o koca mermer kütleyi oymuş durmuş. bir gün bir çocuk gelip “o kayanın içinde ne arıyorsun” demiş. heykeltraş da “bekle, göreceksin” demiş.
aradan bir süre geçmiş ve heykeltraş o mermer kütleden çok ama çok güzel bir at heykeli yapmış. çocuk hayran hayran heykele bakarken, “kayanın içinde at olduğunu nereden bildin” demiş.
bazı erkekler var, o güzelliği her durumda buluyor beyler. kadın-erkek farketmez, her insanın içinde hayran kalınacak bir şeyler vardır. aramaya inanmak gerek.
saygılarımla.