hesabın var mı? giriş yap

  • açılın polis geldi :)
    günde 50 ila 150 arası gbt sorgusu yapan bir polis olarak kimi neden neye göre çevirdiğimizi anlatayım.
    sakal diyenler olmuş büyük oranda haklılar evet uzun bakımsız sakalı olanlari çeviriyoruz.
    çirkinler biraz genel bi tabir olmuş ama yine büyük oranda doğru, içinin pisliğinin yüze yansıması diye bi şey gerçekten var. ben hiç yakışıklı torbaciya denk gelmedim.
    yaş önemli bi kriter evet 20 30 yaş arası olanların asker kaçağı çıkma ihtimali yüksek bu yüzden sekmez çevrilir mutlaka
    ceplerinde, belinde veya herhangi bir yerinde kabarıklık olanı çevirmeyen polis silahını kimliğini bıraksın gitsin zaten.
    en önemli kriter benim için tas kafa dediğimiz saç traşına sahip tipler, bunlar 15 25 yaş arasindaysa büyük oranda hirsizliktan suç kaydı çıkar...

  • dönercinin valiyi niye umursaması gerektiğini anlayamadığım hadise. tivitteki arkadaşın dediği gibi. vali halka hizmet eder halk valiye değil. bu arada dönercinin maskesi ağzında. vali eldiven niye yok diyor. lokantalarda eldiven takılmaz.

    cahil ve kibrinden uçan bir valinin yediği halt. senin ne görevin ne haddin böyle bir şey yapmak. ayrıca maskeyi burnunun altına takıyorsun. önce düzgün maske takmayı öğren. neresinden tutsan elinde kalıyor.

    edit: dönercinin maskeyi yanlış taktığını göstermek için öyle yapıyormuş, uyaranlara teşekkürler. bu arada validen özür gelmiş, iyi yapmış.

    edit 2 : lokanta genelinde değil, böyle döner, fırın etrafında falan eldiven takmak yok. erime ihtimalinden dolayı.

  • bu ülke bu kadar haini nerede yetiştirdi diye soruyorsun ya. " ne istediler de vermedik? " bu lafı hatırladın mı kızgın dinci? şimdi gidip padişahın efendin için şehit olabilirsin.

  • mhp genel başkanı devlet bahçeli'nin grup konuşmasında sarf ettiği sözlerdir.

    ülkenin parasının nerede olduğunu sormak da ihanet oldu.

    biz komple gidelim abi, yakında nefes alarak da ihanet edeceğiz bu ülkeye.

    tayyip ve devlet beyler biz olmadan daha da rahat ederler bu ülkede. halka gerek yok, 15-20 yönetici yeter bu memlekete. halk olduğu zaman hesap vermek zorunda oluyorsun.

    70 küsur yaşındaki adamları hesap vermeye zorlamamış oluruz böylece. babalarının çiftliği gibi kullansınlar ülkeyi, biz başlarını ağrıtmayalım.

    edit: tashih

  • öncelikle bilgileri ımdb trivia kısmında bulabilirsiniz.

    ana karakterlerin isimleri olan alfred borden ve robert angier'in baş harfleri alındığında sihirbazlar tarafından kullanılan ortak bir kelime olan "abrakadabra"da olduğu gibi, "abra" kelimesi ortaya çıkar.

    "prestige" kelimesi latince "praestigium"dan "illüzyon" anlamına gelir.

    angier’ın karısı gibi her seferinde kapalı bir kutuda boğulması ve borden’ın ikizinin yine karısı sarah gibi asılarak ölmesi filmdeki karakterlerin eşleriyle olan bağlantılarıdır.

    borden’ın sarahla tanıştığı sahnede sarah'ın yeğenine kuş kaybetme numarasını gösterirken çocuk ağlayarak "peki kuşun kardeşi nerede o öldü" der. bu söz borden'ın yer değiştiren adamda kardeşini kullanmasında ve filmin sonunda tıpkı ilk kuş gibi kardeşinin ölmesine ve angier'ın her yer değiştiren adam numarasında klonunun ölmesine bir atıftır.

    filmde değinilen chung ling soo, çinli kılığına giren beyaz bir adam olan william ellsworth robinson tarafından yaratılan bir sahne karakteriydi. robinson, toplumdayken asla karakterini bozmadığı için chung olarak yaşadı. 1918 yılının mart ayında, bir mermi yakalama numarası yanlış gittiğinde öldü. "aman tanrım, vuruldum" hem son sözleri hem de sahnede konuştuğu ilk ingilizceydi

    filmde geçen elinde kaybolan kuş kafesi numarası, ünlü ilizyonist harry blackstone tarafından yıllarca başarıyla gerçekleştirildi.

    nikola tesla'nın makineleri kraliyet salonu'nda sergilenirken, izleyicilerden biri tesla'nın elektrik akımının dengesiz olduğunu protesto etti. filmde daha sonra, aynı adam colorado springs’te thomas edison’un ortaklarından biri olarak ortaya çıkıyor, böylece rakiplerinin izleyicileri arasında saklananların sadece sihirbazlar olmadığını kanıtlıyor.

    nikola tesla, dünyaca ünlü bir mucit, fizikçi ve mühendisti. filmde gösterildiği gibi bir süre colorado springs'deki laboratuarında elektriksel deneyler yaptı.

    romanda makine filmden biraz daha farklı çalışıyor. bir kişiyi olduğu gibi, hatıraları ve kişiliği bozulmadan, cihazın bulunduğu yerden 50-100 metre uzakta kopyalamaz. bunun yerine, aslında kişinin özünü görünüşte ölü bir kabuğun geride bırakarak yeni yaratılmış bir vücuda taşıyor. bu ölü kabuklar, angier'in romanda "prestige materyalleri" olarak adlandırdığı şeydir.

    teslanın yardımcısı, nikola tesla'yı "doktor" olarak adlandırıyor. ancak tesla, ilk doktorasını 1908 yılında, filmde tasvir edilen olayların gerçekleşmesinden birkaç yıl sonra aldı.

    karakterler parçalanmaya çalıştıklarında cam kutularda görünen örümcek ağı şeklindeki çatlaklar, iki cam levha arasına dokunmuş ince bir esnek vinil tabakası tarafından sağlam bir şekilde tutulan bir malzeme olan lamine güvenlik camından yapıldığını göstermektedir. lamine güvenlik camı 1903'te kazayla keşfedildi ve 1909'da filmin zaman çizgisinden hemen sonra patentlendi ve kullanılmaya başlandı.

    filmle ilgili tüm bilgileri izlemek ve beni desteklemek için kanalıma göz atabilirsiniz *

  • oyuncu profesyonelce uyguladığı oyun içi sertliğinin ve oyun içi çirkefliğinin yanında hakemin görmediği anlarda oyun dışı çirkefliğe de mi başvuruyor? öyleyse güney amerikalı.

    oyuncu profesyonelce oyun içi sertlik uygularken bu sertliği pozisyon içinde çirkeflikle de mi süslüyor? öyleyse avrupanın akdeniz kıyılarından, muhtemel portekiz veya italyan pasaportlu.

    oyuncu profesyonel olmanın verdiği sorumluluğun ve futbol kurallarının izin verdiği ölçüdeki sertliğin dışına çıkmıyor mu? öyleyse orta veya kuzey avrupalı.

    oyuncu bütün profesyonel görüntüsüne rağmen, aniden dellenip, tüm dünyanın izlediği bir maçta hakeme kramponunu sallama potansiyelini mi barındırıyor? o zaman anadolu çocuğu. sen, ben, biz. vakti zamanında tarhana içtiği belli. sıcak, içten ve samimi.