hesabın var mı? giriş yap

  • los angeles belediyesi yapınca sözlük ahalisinin bilimsel bir sebebi vardır diye pek bulaşmadığı eylem. oysa aynısını misal istanbul büyükşehir belediyesi yapsaydı burada bilip bilmeden sallanır, milyon tane geyik dönerdi.

  • anlatılmaz bir his, ama deneyeceğim.

    mezarına girdiğimde, kefenini ellerimle toprağa bıraktığımda doğmasına çok az kalan oğlumun da beni o toprağa bırakacağı anı düşündüm. 67 sinde öldü dedem. 65 inde babam. içimden 63 ümde ölür müyüm acaba diye geçirdim. 33 yaşındayım. oğlumun 30 unu görür müyüm dedim. dedem beni görmüştü. babam torununu göremedi. sağlığında en çok torun sevmek istediğini söylerdi. kısmet değilmiş. en çok ona üzülüyor insan. 2 ay daha dayansaydın be baba.

    bir arkadaşımın fikri rahatlattı sonra, belki de hepinizden önce gördü oğlunu, belki şimdi birlikteler dedi bana. umarım öyledir be sözlük. umarım.

  • http://www.sozcu.com.tr/…-iflas-etmek-uzere-899781/

    medical park'ın arkasında emine erdoğan, medipol hastanesinin başında rte'nin kankası, sürekli büyüyen acıbadem başında rte destekli mıhmıt ili iydinlir olmasından dolayı devlet hastenelerini birer birer zayıflaştırıp özele özendirme, özele yönlendirme çok da şaşılacak bir şey değil.

    ama çok şükür yollar duble.
    amk.

  • kahve

    alt katımızda kahve var, herkes gidip kahveye şifre nedir diye sorsun diye bu ismi koydum. bir gün kahveye indiğimde şifreyi ben de sordum. yok lan bizde internet minternet diye tersledi. demek ki sistemim iyi işliyor *

  • bu dayı da mı kısa etek giyip gece dışarı çıkmış? nereye gidiyor lan bu ülke? allah cidden belamızı verdi galiba.

    debe editi: ben sana debeye giremezsin demedim adam olamazsın dedim.

    -babam-

    ikramiyeyi yatır lan kanzuk.

  • alabiliyor olmak. 15 binlik telefon kadar, milletin yedikleri batmadı maalesef size. mesela sizleri milyonlarca liralık saraylar yaptırmak, ihaleler dağıtmak vs. başlıklarında da görmek isteriz.

    bireyin kendi parasıyla, bireyin kendi istekleri doğrultusunda harcamasını eleştirmeniz en basit haliyle haddiniz değil.

  • az önce annemle aramda şu diyalogun geçmesine sebep olmuş augmented reality temalı oyun;

    - ben pazara gidicem
    - iyi git
    - sen gelmicek misin?pokemon yakalarsın
    - benim topum yok anne
    - top da toplarız gel sen

    pokemon kariyerimin ailem tarafından desteklenmesi sevindirici. (not: yaş 26)

  • bu dünyaya karşı duramamaktan, veya 'gerçeklik' denilen şeyle başa çıkamamak yüzünden değildir bu kaçış, bu dünyayı güzel, ilgi çekici, zevkli, vb. bulmamaktandır en genel tabirle, sıkıcı bulmaktır başka dünyalara yönelmenin gerekçesi.. ya da bir macera arayışı, yeni bir şeyler görmek ama bunun bile altında elde var olandan sıkılmışlık vardır..

    hep umut edilir, evde otururken yerde bir portal açılsa veya açık gökyüzünün altındayken şu yuvarlak şekilli bulutlar dönmeye başlasa da içine çekse, veya denizin dibindeki kumlarda bir girdap olsa aslında kapı olan, şu sıkıcı, suyu çıkmış dünyadan başka yere gidebilmek için bir yol olsa..

    konuşunca anlamlı seslerle cevap veren elinde sadece insan denilen türün olduğu, çeşitliliğin olmadığı ve zaman geçtikçe bu tek türün her ferdinin birbirine benzemeye çalıştığı sıkıcı dünya.. determinist veya mekanik teorilerle açıklanmaya çalışılan, tüm gizemleri, büyüleyici yanları ortadan kaldırılmaya çalışılan dünya, büyüme zorunluluğu getirilen, büyümeyi reddetmek (bkz: adam olmak) için direnilmesi gereken dünya, toplumun sana biçtiği rollerden birini seçmek için yapılan baskılardan sıkınılan dünya, aşkların sevgilerin romantizmi kaybettikleri hatta eski moda romantizm diye adlandırmaların olduğu dünya, günlük yaşamdan daha önemli daha büyük şeylerin olmadığı, bu boşluğun doldurulması için ırk, din, millet, savaş, ideoloji, kimlikler, siyaset, kariyer vs. oyunların uydurulduğu dünya, kendine uymayanları zorla kendisine benzetmeye çalışan dünya, sıkıcı yanlarını sayarken bile sıkan dünya...

    hayal gücü, henüz portal bulunamadığında yardıma koşan tek yeti, maddeni burda bırakıp seni sıkıcı olmayan, ilginç, zevkli, gizemli, büyüleyici yerlere taşıyan veya bu özellikleri taşıyan şeyleri yanına getiren eşsiz yetenektir, kişinin kendi kendine etrafındaki bu sıkıcılığı değiştirme çabasıdır kendisi. herakleitos'un kumda oynayan tanrısı gibi hissetse de kendini kişi, mutlu olur bu şekilde bir süreliğine.ve başkalarının hayal gücünün yardımına koşarak getirdiği çeşitlilik.

    bir kere tattıktan sonra vazgeçilmez olur kaçış edebiyatı ya da kaçışın diğer sanat alanlarına yansıması... evet çoğunun içinde salt estetik haz veren sanatsal öğeler vardır, bu nedenle bir çoğu pek güzel sanat eserleridir, ama bahsedilen bu eserlerin ortak yanları yardıma koşan hayal güçlerinin varlığa gelmiş hali olmalarıdır.küreklerini paylaşır çocuklar kumdan kalelerini yaparken, veya bu işte artık daha usta olanlar yardım eder diğer çocuklara, bu yardımlarla daha bir zevkli hale gelir kaçışlar.. bu nedenle vazgeçilmezdir kaçış edebiyatı. farklı dünyalara yolculuk etmek, daha ilginç, daha zevkli, daha güzel ve daha anlamlı keşifler için, portalı bulana kadar sıkıntıdan patlamamayı sağlayacak olandır.

    son olarak çalmak lazım bir sloganı,
    (bkz: başka bir dünya mümkün)

  • akıbetini behzat ç. dizisinde akbaba gazeteden okumuştur.

    - adam yaptığı evin temeline karısını gömmüş.
    + oha! neden la?
    - kadın evi üstüme yap demiş.