ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
6 ekim 2022 monaco trabzonspor maçı
-
usta türk hakemsiz olmuyor usta. kırmızı kartı alnımıza çatıyorlar usta. bizim 80'lerde bir penaltı olması lazım. o da mı çalınmayacak usta? ne yapacağız usta?
uefa'da teşkilatlanma zamanınız geldi uşaklar. uefa'ya bir çaycı sokun. 10 sene sonra bir müdürlük çıkarırsınız.
edit: entry debe'ye girmiş. tamam daha fazla beğenmeyin. karadeniz mafyasına vurdurtacaksınız beni. *
28 nisan 2015 gezici genel seçim anketi
-
ben mhp olsam seçim çalışmasına filan başlamam. ters tepebilir. *
etekli ve çoraplı kızlar
-
tatlı küçük kızlar iğrençliğinden sonra ortaya çıkan bir başka mide bulandırıcı facebook sayfası. bu rezillikler bul bul bitmez, bitmiyor. kodumun ülkesinde bilişim ve siber suçlar ne işe yarıyor çok merak ediyorum. doğru onlar muhalif avındaydı değil mi?
pardon.
https://www.facebook.com/…lı-kızlar/519753628109149
not: sayfa kapandı:
http://tinypic.com/…php?pic=rbjk1y&s=5#.uptjmnjm4wk
şöyle korkunç capslere de sahiptir:
http://imgur.com/pf9rltj
http://postimg.org/image/6or7etpnl/
http://i.imgur.com/bqidqj7.png
http://i.imgur.com/33pnril.png
http://i.imgur.com/9a6e3ae.png
edit: şikayet edilmesi gereken yetkili birimlerin adresleri:
http://www.ihbarweb.org.tr/ihbar.php?subject=2
http://sibersuclar.iem.gov.tr/hiletisim.html
http://www.iem.gov.tr/iem/?menu_id=34
http://www.egm.gov.tr/sayfalar/ihbar.aspx
ayrıca;
(bkz: facebook'taki çocuk istismarcılarını ifşa ediyoruz)
yetkili birimler için ysduygu ve kaelthas sunstrider'a teşekkürler.
capsler için antonia chigurh'a ve ganjah'a teşekkürler.
edit 2: bunu hangi akla hizmetle gg olarak ispiyonlarlar ki?
edit 3: sayfa kaldırıldı, ihbar ve şikayet eden herkese teşekkürler.
reddit kullanan yazarlar
-
bence güzel olur kardeş.
_____________________________________________________________________________________
intel 4790k @ 4.0 ghz, 8 gb ddr3 ram, asus strix r9 285, cooler master psu 750w
""""""""""""""""""""" "oyun bitince şah da piyon da aynı kutuya konur" """""""""""""""""""""""
sınavlarda verilmiş en kötü yanıtlar
-
soru : bilgisayarın çalışma prensibini kısaca açıklayınız.
cevap : bilgisayarın çalışma prensibi kısaca açıklanamaz.
zamanın çok hızlı geçtiğinin fark edildiği anlar
türkiye artık öcalan'ın konumunu tartışmalı
-
beyler adam haklı, ben hayatımda bu kadar rahat bir mahkum görmedim. bunu tartışmalıyız kesinlikle.
15 ocak 2021 öykü serter'e soruşturma açılması
-
ağzını açan herkesi soruştursalar çok daha kolay olacak, tek tek zor oluyordur böyle. önce ankara barosu*, şimdi bu.
izmir'de 30 ekim'de meydana gelen depremde yaşananlara ilişkin iktidara eleştirilerde bulunan sunucu öykü serter hakkında halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme" iddiasıyla soruşturma başlatıldı.
özetle şuursuz bakanlarını da al git ey iktidar demişti.
düzenleme: şereftir tweeti atmış soruşturmaya karşı.
konuşmanın tümü:
bu şiddette bir depremde o evler yıkılmayıp sapasağlam kalsaydı bize mucize aslında gel gör ki, bu toprakların yokluk ve ölüm güzellemeleri, akıl, bilim ve teknolojiyle çözümlenebilecek insan odaklı meselelerin kadere yüklenmesi, siyaseten bu milletin duygusallığının suistimal edilmesi bize üç yaşındaki aydan’ın hayata uzanan elinin mucize olduğu kabulünü mecbur kılıyor. peki… deprem allah’tan ama insana verdiği akıl da... birini kullanmadan diğerine sığınamazsınız. sen tedbirini al gerisi allah’tan deriz. yani o evlerin yaşanamaz olduğunu bile bile yaşanan bu acıların suçunu allah’a atıp tertemiz sıyrılamazsınız. kadere rıza başka bir şey...
depremle ilgili önergeleri reddeden, imar barışında imzası, yetkisi, etkisi olan herkes sorumlu. herkes bu masum insanların ölümünün sebebi, katili... deprem vergilerini çalan - evet çalan (hesabını veremiyorsanız çalınmıştır!) herkes bu acının müsebbibi, bu saatten sonra bu iktidara, idarecilere, yetkilere hesap sormayan herkes de başına geleceklere razı olmuş demektir. artık kendimize gelelim, yeter diyelim; öfkemize sahip çıkalım. bu halkın aklıyla, duygusallığıyla, imanıyla dalga geçer gibi oynadığınız, suistimal ettiğiniz yeter!"
iktidarı ayrı, muhalefeti ayrı... itişiyormuş gibi yapıp el ele bu milletin burnundan getirdiniz; fakirleştirdiniz. sarayın günlük harcaması 10 milyon, izmir’e çıkan ödenek 5 milyon! sadaka mı veriyorsunuz bu nedir allah aşkına? milletin a...koyacağız diyen cengiz'in affedilen vergisi 425 milyon!
şu yardımlaşmayı, dayanışmayı gördükçe bizi bizle bırakın, biz kendimizi kurtarırız, yaşatırız, yönetiriz, neyimiz varsa paylaşırız. bu birlik beraberlikten şov malzemesi çıkarmayı, enkaz üstüne çıkıp bonus toplamayı, yarın hava soğuk değil, yağmur da yok açıkta kalın, diyebilen bakan utanmazlığını, halkımız da çürük binalarda oturmasalarmış arsızlığını, ‘ayda'nın acıyan yeri yok, köfte ayran istiyor’ diyen şuursuz bakanlarını da al git ey iktidar."
detay.
preet bharara
-
zekeriya öz'dür. yurtdışına kaçtıktan sonra estetik ameliyatı olup preet bharara ismini almıştır.
debe editi: inlerine gi-re-cek-ler!
evlatlık olmak
-
öğrendiğiniz zaman ne yapacağınızı şaşırırsınız, eliniz ayağınız birbirine karışır, boğazınıza bir yumru yerleşir, hemen inkar edersiniz, kabul etmezsiniz, edemezsiniz 20 yıl boyunca anne dediğiniz insanın aslında teyzeniz, babanızın da enişteniz olduğu gerceğini. sonra sakinleşir ve düşünmeye başlarsınız fizyolojik ailem beni neden istemedi. sorup soruşturursunuz doğum kontrol yöntemleri siz doğduğunuzda yaygın olsaydı, hayatta olmayacağınız gerceğini öğrenirsiniz. sonra annenizi daha çok seversiniz size bu kadar düşkün olduğu için, üzerinize titrediği için, bir melek olduğu için. ona gerceği bildiğinizi hemen söyleyemezsiniz üzülmesin diye. babanız gözünüzde gercek bir kahramana dönüşür çocukları olmuyor diye annenizi yarı yolda bırakmamıştır sizi her şeye karşı korumuştur. fizyolojik ailenizden nefret edersiniz sizi piç gibi ortada bıraktığı ve aileniz ve sizin durumunuz iyi olduğu için bu size söylemelerini ve bundan maddi menfaat sağlamaya çalıştıkları ve bunu söyleyip sizin dünyanızı nasıl karartıklarını düşünmedikleri için.
biten ilişkinin ardından kalanlar
-
bir omre yetecek kadar buyuk hayalkirikligi, bir daha asla kimseyi sevemeyecegim korkusu, insani kendinden utandiracak kadar cok "belki bana doner" umudu, donmeyecegini bilmenin agirligi, unutmanin zorlugu, ozlemenin kahri, hatirlamanin yogunlugu, suskunlugun gurultusu, aglamanin hafifligi, gecenin koyulugu, gunduzun anlamsizligi ve yasandikca farkina varilacak bir suru sey..
hüzün kokan mekanlar
-
anane babane evleri.
annenin çöp diye attığı bazı muhteşem eşyalar
-
küçükken uzaylılarla ilgili ne bulursam okur, kütüphanelere gider araştırmalar yapar, ilgili gazete küpürlerini, yazıları ve fotoğrafları hepsini tek bir dosyada toplardım. bir sabah uyandığımda çekmecemde dosyamın olmadığını gördüm. evin altını üstüne getirdim ama yoktu. dosya kayıptı. yıllarca dosyanın uzaylılar tarafından fark edilip kaçırıldığını düşündüm. bundan ötürü hiç üzülmedim, hep gurur duydum. bu olaydan 12-13 yıl sonra ise annem, "ben o dosyayı çöpe attım çünkü kafayı yiyiyosun sanmıştık" dedi. tüm büyüyü bozdu. madem çöpe attın bunu bana neden söylüyosun anne? yıllarca ben bunun hayaliyle yaşadım. hayali bile güzeldi uzaylıların ben uyurken odama ışınlanıp "cixuavicuw..xceiviciuw.." sesler eşliğinde çekmecemi açıp, dosyamı alıp, bana dokunmadan gitmeleri. çünkü bu, bana verdikleri değeri gösteriyordu. meğer dosyam o gün geceyi başka bir galakside değil, ümraniye çöplüğünde geçirmiş...resmen hayal kırıklığı bu. demek bir çocuğun o yaşlarda uzaylılarla ilgilenmesi kafayı yeme göstergesi? kedileri ıslatıp havaya atsaydım, arkadaşlarımın sokak ortasında donlarını indirseydim, bakkala seslenip uzaktan nah çekseydim ve hiçbir gereği yokken zillere basıp kaçsaydım kafayı yemiş olmayacaktım öyle mi?