hesabın var mı? giriş yap

  • yıllardır neden yapılmadığını ben de merak ediyorum. imam atamaktan daha anlamlı ve verimli olacağı kesin.

  • + neden yaptın?
    - neyi baba? :/
    + feysbukta neden engelledin beni? babanım ulan senin it oğlu it! insan babasını engeller mi?
    - baba fotoğraflarımın altına "az iç eşşoleşşek", "o gece ders çalışacam arkadaşta dememiş miydin sen bana?" falan yazıyosun. arkadaşlara ayıp oluyor.
    + babadan utanılır mı lan? babanım, elbette diyecem onları!
    - evde söyle baba, telefonda söyle..
    + sana mı soracam?
    - yanımda kız arkadaşım olan her fotoğrafa "gelinim olur musun? ;))" yazma bari ya, kaldırcam engeli şimdi. pff.
    + o engeli zamanında ben koysaydım sana şimdi bu tartışmaları hiç yaşamayacaktık, canım da sıkılmayacaktı!
    - :/
    + sarhoştum seni yaptığımız gece, ondan oldu bu hep. yoksa ben bilirdim nerde duracağımı.
    - üzüyosun beni baba!
    + sen de kıçı kırık bi' sitede babanı engelliyosun, ben bir şey diyo muyum?
    - demiyo musun?
    + babalar konuşur öyle.

    ...

  • nordik şehirlerinden daha soğuktu bu sabah accuweather dan baktım. işte bir hayat düşünün ki iskandinavlardan daha çok üşüyorsunuz ama dikmendesiniz.

  • salonda ağırlık çalışan herkesin yapmakta olduğu zannedilen spor dalı. ağırlık çalışması her türlü spor dalının tamamlayıcısıdır. bununla birlikte başka spor yapılmasa da ağırlık çalışarak vücudun egzersiz ihtiyacı karşılanabilir. sadece egzersiz ve güçlenme amaçlı ağırlık çalışanları yarışmalara hazırlanan, steroid alan, sürekli şişmeye hayatını adayan insanlarla aynı kefeye koyup dalga geçmek mallıktır. bunun yarışma seviyesinde yapılmasını ben de mantıklı bulmuyorum ama insanların twitter fenomeni, reality show starı vs. olmaktan medet umduğu bu devirde vücut geliştirmecilere laf etmem.

    vücut geliştirmeden kasıt düzenli olarak spor salonuna gidip kasları çalıştırmaksa bu bence her insanın yapmaya çalışması gereken bir şeydir. üniversitedeyken birkaç ay düzenli yaptıktan sonra tembellikten çok seyrekleştirdim sonra tamamen bıraktım. seneler sonra tekrar başladım ve bıraktığım için kendime çok kızıyorum. merak etmeyin "bir yerden sonra çok kötü görünüyor" cümlesindeki o bir yere ulaşmanız için senelerce aksatmadan çalışmanız lazım. zaten başladıktan ancak altı ay sonra falan düzgün bir insana benzemeye başlarsınız, belki bir sene sonunda "fena olmuyor ha" falan dersiniz.

    yetişkin nüfusun yüzde doksanının onuncu şınava gelmeden göbeğinin üstüne yattığı bir memlekette vücut geliştirmeye laf eden maldır. hele alternatif olarak sahilde yürümekten falan bahsetmek bambaşka bir kafa gerektirir.

  • benim en çok hassasiyet gösterip uygulamaya çalıştığım şey sessiz olmaktır. her yerde. her şeyde takındığım sessizlik.
    mümkün olan en sessiz şekilde işimi halletmek.
    ışığın düğmesi açılacak çaaat. çekmece kapanacak, dolap kapağı kapanacak baaaam, masaya bardak konacak çaaaat.
    çok yoruluyorum. bu gürültü hali beni yoruyor. insanların, yanlarında kimse yokmuş gibi davranmaları beni çok hırpalıyor. ben sanki yokmuşum gibi işimi görürken bir başkasının kafama vururcasına her işi gürültüyle halletmesinden tiksiniyorum. ben ki çatalı kaşığı bile tabağa ses çıkmasın diye yavaşça koyan adamım, merdivenden yuvarlanıyor gibi inemem, kendi çıkardığım sesten bile rahatsız olurum, hayatımın ne derece zor olduğunu düşünün.
    insanlara mute özelliği getirsin elon musk.