hesabın var mı? giriş yap

  • bende aşırı sinir şeklinde vuku bulan fobi. resmen sinirden ölüyorum delikli bir şey görünce. parçalamak istiyorum o şeyi. mideme vuruyor sonra da bu sinir. sadece delikli şeyler de değil. mesela çocukken ufak bir göletin içinde birikmiş kurbağa yumurtalarına rastlamıştım ve o zaman da aynı şeyi hissetmiştim. aynı şekilde havyar görmeye de dayanamıyorum. illet bir fobik durum. ve ilk kez bu kadar zorlandım bir entry girerken.

  • profilimde ilişki durumu var olarak değişirse, profili şikayet edin. hesabım çalınmıştır.

  • jason bourne'un en az james bond kadar soğuk savaşa ait bir karakter olduğunu bilmeyen, robert ludlumın kitaplarını okumamış olan kişilerin yorum yaptığı karşılaştırma. james bond daha klasik anlamda bir ajanken, jason bourne (eğer filmlere önem verecek olursak) bir suikastçidir. james bondun yetenek yelpazesi, jason bourne'un sahip olduğu hatrı sayılır çeşitlilikteki yeteneği geçecektir zannedersem.

    bunun haricinde iki karakterin maceralarının geçtiği ortamlar farklıdır. jason bourne tek adamlık bir operasyondur, james bond'un ise arkasında çoğu zaman aslanlar gibi mi6 vardır.

    sonuç olarak kim döver derseniz, "fiziksel olarak dövme" konusunda jason bourne james bond'un ağzına sıçar ama iş "ajanlık" kısmına geçerse, jason bourne'un bir kaç fırın ekmek yemesi gerekir.

    edit: karşılaştırma yapılacaksa en adil olanı james bond vs ethan huntdır

  • kafa kesen, insan derisi yüzen, eroinle bir nesli zombiye dönüştüren katillere karşı girişilen operasyondur ancak ne kadar başarılı olur tartışılır.

    adamlar şehir sahibi olmuş, kitleleri maaşa bağlamış, devlet gibi örgütlenmiş yani.

    bu zamana kadar bunun gibilere karşı ordu tankla, topla önüne gelen kim varsa devirip neden harekete geçmedi dersiniz ?

    para konuşur da ondan. herkese para yedirince durum böyle laçkalaşıyor.

    paran varsa siyasetçi de satın alırsın, silahlı güç de, bu kadar basit ve bu kadar aşağılık bir durum.

  • bak ben ona 3 tane soru soruyorum. cevap versin, bu 20 soru cok kolay.

    1 mustafa kemal icin "iki ayyas" imasi hakkinda ne dusunuyor.
    2 abdullah ocalan ile acilim pazarligi yapilmis olmasi hakkinda ne dusunuyor.
    3 kendisi hapis yatarken "ben o davalarin savcisiyim" diyen basbakan icin ne dusunuyor.

    celebi celebi, bi uyanik sen misin alt alta soru yazmak kolay, cevap ver once.

  • bu semt bizim diye gezen, türkiye'nin her yerinde bulunan, it kadar değeri olmayan insan müsveddelerinin hak ettikleri değeri bulmaları hali.

  • muhteşem yüzyıl iktidardan korkup hürrem'i tesettüre sokarken, nüfus cüzdanındaki din hanesinin kaldırılmasını konu eden dizidir. işte bunun için seviyoruz.

  • kaçmasınlar. dün mesleklerinden attıkları adamlar kaçmadılar yattılar. dün sırtına basarak torpille ezip geçtikleri adamlar kaçmadılar ülkede didindiler. ölmeseler iyiydi ama allahın sopası yok derler

    edit : imla. (teşekkürler @kafirimam)

  • yes minister'da şu şekilde işlenmiş olan hükümet pratiği:

    james hacker: when am ı going to do all this correspondence?
    bernard woolley: you do realize you don't actually have to, minister.
    james hacker: don't ı?
    bernard woolley: not if you don't want to. we can draft an official reply.
    james hacker: what's an official reply?
    bernard woolley: ıt just says "the minister has asked me to thank you for your letter"; then we say something like "the matter is under consideration", or even, if we feel so inclined, "under active consideration."
    james hacker: what's the difference?
    bernard woolley: well, 'under consideration' means we've lost the file; 'under active consideration' means we're trying to find it.

    türkçesi:

    bakan - bu kadar yazışmayı ben hangi ara yapacağım?
    müsteşar - yanıt vermek zorunda olmadığınızın farkındasınız değil mi bakanım?
    b - değil miyim?
    m - istemiyorsanız hayır. her zaman bir 'resmi cevap' yollayabiliriz.
    b - resmi cevap nasıl oluyor?
    m - önce 'bakanlık mektubunuz için size teşekkür eder' gibisinden bir şeyler söylüyoruz, sonra ya 'konuyla alakalı inceleme başlattık' diyoruz, ya da, o da eğer cidden lüzum görürsek, 'konuyla alakalı fiili inceleme başlattık' diyoruz
    b - ikisinin arasındaki fark ne?
    m - valla 'inceleme başlattık' dosyayı kaybettik demek, 'fiili inceleme başlattık' dosyayı bulmaya çalışıyoruz demek.