ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
in time
-
fikir iyi gibi, film kötü gibi, kız daş gibi.
entry de bok gibi oldu ama idare edin.
birinin kitap okuyup okumadığını anlama yöntemi
-
internet üzerinden konuşun. dilbilgisi size yardım edecektir.
evlilik cüzdanı soran oteller
-
-iki kişilik bir oda lütfen
-evlilik cüzdanınız
-buyrun
-ama siz.. farklı insanlarla evlisiniz..
-onlara da otelinizi tavsiye edeceğiz
ramazan ayında asılan tehdit afişleri
-
sondaki allah haddini aşanları sevmez notunu kendilerine yazmışlar sanırım
regl izni
-
5 gün değil ama en azından 1 gün verilmesi gerçekten hak olan izindir. sadece karın ağrısıyla açıklanacak bir sıkıntı değil çünkü miden bulanıyor, başın ağrıyor tüm bağırsak sistemin çöküyor. işe giderken toplu taşıma falan da kullanıyorsan gerçek bir işkence. bunun az -çok tehlikeli iş grubuyla da alakası yok. ofis çalışanıyım yine olmuyor. ki acı eşiğim epey yüksektir. ayda 1 günden kimse batmaz bence. insanlık hakkı kadar doğal bir hak bu da.
pkk'lılar da bizim canımızdır
-
bunu söyleyen adam bu ülkede cumhurbaşkanı adayı oldu. bu utanç bu millete bin yıl yeter artık.
az kişinin bildiği muhteşem web siteleri
-
https://www.ifixit.com/guide
neyi nasıl tamir edebileceğinizi gösteren, arabadan, laptop'a, tablete ve fotoğraf makinesine kadar; hatta düğme dikmeye kadar pek çok olayın resimli anlatım rehberi, güzel bir site. tabii güzel ama ingilicçe. yine de resimli anlatım faydalı olacaktır kanaatindeyim.
z kuşağı olarak asla 40 yaş üstüyle konuşmuyoruz
-
şunu 30'a indirseniz de benimle de konuşmasanız dediğim enfes kampanya.
hiç evlenmeyecekmiş gibi hissetmek
-
şu zamanlardaki hislerime tercüman olan durum. arkadaşlarımın bir kısmı evlenip çocuk sahibi olurken, diğer kısmı pokemon yakalamakla meşgul.
çocuğunun vasat olduğunu fark eden ebeveyn
-
org - 100 lira
şövale+tuval+boya+fırça – 200 lira
flüt+trampet+mandolin+melodika – 150 lira
çocuk kitapları – 100 lira
kostümler – 200 lira
çocuğunun yeteneksizin allahı olduğunu fark etmek paha biçilemez…
hep bir yeteneğim olduğuna ve bunun ortaya çıkarılamadığına inandım. ailemin beni ehil ellere teslim etmediği için bu yeteneğimin güdük kaldığından ve zaman içinde yok olduğundan işkillendim hep. oysa bugün belki bir virtüözdüm, belki bir ressam ya da çok okunan bir yazardım. belki balettim kim bilir, ama olmadı işte malın teki olup çıktım.
istedim ki aynı şey çocuğumun başına gelmesin, doğumundan itibaren gözlem altında tutayım, yeteneklerini anında keşfedip geliştirilmesi yolunda adımlar atayım. bunun için yukarıda saydıklarımı ve daha fazlasını alıp yığdım eve. müzisyen mi olacak, resme mi ilgi duyacak, yazıyla mı iç içe olacak yoksa drama yeteneğini mi gösterecek bizlere diye bugüne kadar uğraştım.
kolay değil, 2 yaşında çıktığım bu yolda bugün 3. yılımıza girdik ve ben bisikletini ters çevirip, eliyle tekerleklerini çeviren ve bundan delicesine haz alan çocuğuma baktıkça…
vasat altı bile olabilir. oysa ben 7 yaşında ilk konçertosunu yazarsa ne yaparız diye uyku uyuyamıyordum lan, ödülüm bu mu olmalıydı? bisikletinin cıyaklayan kornasını eline alıp salonun ortasında bağırarak koşan bu çocuk benim mi allahım? ya cama oturup dışarı su sıkan bu çocuk?
o ebeveyn benim, org isteyen varsa söylesin...
öğrenciye 16 yılda dil bilgisi öğretemeyen sistem
-
öğrencisine 12 yılda ingilizce öğretemeyen sistemin bir tık ötesinde bence bu ayıp. çünkü ömrünün çoğunu bu dili kullanarak idame edeceksin.
12 yıllık lise dönemi sonuna kadar olan kısımdaki eğitimden sonra bir de ortalama 4 yıl lisans eğitimi alan bir bireyin kendi ana dilini yazmak bir yana dursun konuşmada bile zorlandığını görüyor ve yaşıyoruz. ne yazık ki uyguluyoruz da. hala daha 'de', 'da', 'ki' nasıl yazılır - kullanılır bilemiyoruz. yeri geliyor yarışma programlarında kendini övmekle bitiremeyen genç dimağların 'da'nın hışmına uğramalarına tanıklık ettik. yeri geldi iş ilanlarında, satılık ev, araba, arsa ilanlarında gözlerimiz kanadı.
sanırım ne yaparsak yapalım buna bir çözüm bulamayacağız. her sene ramazan ayında sakız ile ilgili sorulan o malum soru gibi tamamiyle öğrenip kurtulamayacağız bu cahilliğimizden.
her bakanlık değişimiyle değişen sınav sistemiyle vakit kaybetmekten, en çok benim oğluşum/premsesim başarılı olsun diyerekten direkt onları; 'cevapları bilsin de aman hukuk okusun, aman diyeyim mimar olsun, ceo olsun, doktor olsun ki zaten yazdığını bi eczacılar anlıyor ne gerek var dil bilmeye - dil bilgisi bilmeye mantığıyla jokey gibi sınav sırtında koşturarak yeterince robotlaştırıyoruz. tıpkı ebeveynleri aynı çarkta döneminde erittikleri gibi.
demem o ki bir dilekçe bile yazamayacak nice eğitimli, seri üretim google tarayıcıları yetiştiriyoruz.
sonumuz hiç iyi değil vesselam.
kendimi de kimseden ayrı tutmayarak bu eleştirilerime katıyorum.
acilen sonuçlarla uğraşmayı bırakıp insanlarla uğraşmaya başlamalıyız.
edit: link ekleme
https://www.instagram.com/p/baewbcojsmo/
edit 2; ikame-idame etmek. tşk @cimdigriz
edit 3; tdk sitesindeki bilgiye göre dilbilgisi şeklinde yazılınca bir sonuç çıkmıyor. ayrı yazınca sonuç veriyor.
http://www.tdk.gov.tr/….gts.59ecaea0a070d6.72315336
edit 4: tdk'ya - tdk'ye. bilgi veren yazarlara teşekkürler.
edit 1298 ; edit yapa yapa sözlük bana bu dil bilgisini öğretecek şükür ki.
zeigarnik etkisi
-
ilk kez rus psikolog bluma zeigarnik tarafından "yarım kalmış, kesintiye uğramış işler tamamlanmışlardan daha kolay ve net hatırlanır" denilerek dillendirilen, bitmemiş ilişkilerimizi neden sürekli hatırladığımızı, yarım kalan aşklarımızı neden unutamadığımızı, üçüncü gününde eve geri dönmek zorunda kaldığımız tatillerin neden daha çekici gözüktüğünü nedenselleştirir etki.
veganların karşısında şiş kebap yiyen adam
-
çok rahat, çok profesyonel.
herkes özgür değil mi? niye adama saldırıyorsunuz amk.
edit: nasıl eksiliyorsunuz lan böyle ekşici piçler.(kahkaha amk)
zorunlu edit : eksilendiğimi gösteren bildirim ya da sayı göstergesi yok arkadaşlar sakin olun lütfen