ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mehmet günsür
-
her şeyi iyi hoş ama az sonra sanki ''sultanım müsaadenizle ben starbucks a gidiyorum.'' diyecekmiş gibi bir aksanı olan er kişi.
engelli öğrencisine kamyon getirten öğretmen
-
sakarya'da bir meslek lisesindeki özel eğitim öğrencisini sevindirmek için okul bahçesine koca kamyonu getirten pırlanta gibi bir öğretmendir. çocuğun mutluluğunu görünce göz yaşlarını tutamıyor insan.
sen çok yaşa hocam..
link
edit: link yenilendi.
ölen eşeğine sarılarak hüngür hüngür ağlayan adam
-
dünya bu adamla dalga geçenlerden sistematik olarak temizlense inanın çok daha güzel bir yer olur.
ha yoldaşını kaybetmiş, ha ekmek teknesini, iki durumda da -ki muhtemelen bu iki durum bir aradaydı-, çok sızlattı içimi. siz hiç süt satarak bir aile geçindirmeyi denediniz mi? ben denemedim, lakin bir hayvana, bir bitkiye saygı duymak, onunla gönül bağı kurmak için illa ki etiler'de yaşamak, hayvanın da kedi olması gerekmiyor, bu adamla dalga geçecek kadar haysiyet yoksunu bir yer ve yaşam israfıysanız bile cengiz aytmatov'un elveda gülsarı'sını okuyup insan olmaya bir adım atabilirsiniz.
üniversite mezunları en az 5 bin lira maaş alsın
-
mantarcilik denen bolumu bitirip gercekten mantarcilik yapan birinin 5 binden fazla kazanmasi isten bile degil.
not: mantarci degilim
not2:avukat da degilim
not3:evet mantari seviyorum
edit: başlık bana kalmış kendimi haydar baş gibi hissettim. lakin evet asgari ücreti de 5 bit tl yapmak gerek.
tuğçe kazaz
-
hacca değil de umreye gitmesinin sebebi umrede şeytan taşlama olmamasıdır.. tuğçe kızımız ilerisi için satanizme açık kapı bırakmak istiyor anlaşılan.
acemi asker komutan diyalogları
-
olay gerçektir
astsubay başçavuş-oğlum sana bir şey sorucam ama doğru cevap ver
dobermann-emredersiniz komutanım
astsubay başçavuş-sen sivil hayatta da mı böyle baştan savma çalışıyosun yoksa askerdesin diye siklemiyor musun?
dobermann-askerdeyim diye siklemiyom komutanım
astsubay başçavuş-afferim len doğruyu söyledin git bana çay getir
dobermann-emredersiniz komutanım
astsubay başçavuş diğer astsubaya dönerek
-doğruyu söylesin canımı yesin süper çocuk bu
gaslighting
-
narsisistik kişilere özgü bir davranış bozukluğu olan gaslighting, kişilerin kurbanlarına onların kendilerine dair algılarını yeniden biçimleyecek şekilde belleklerine olumsuz bilgi ve yargıları sokmalarıyla tezahür eder. bir manipulasyon yöntemi olarak da kullanılan durum, sorgu teknikleri içinde de yer alır.
basitçe, filmlerde kendisini kaçıran ve kabus hayatı sürdüren kişinin telkin yoluyla sınırladığı algıyla yaşayan ve bir türlü kaçmayı beceremeyen kişiler buna örnektir. sosyal hayatta da karşınıza çıkarak kendi yargılarını sık telkinlerle size saldırma biçiminde gösteren otorite figürleri, böylesi bir algısal kopukluğa yol açabilir.
1944 yapımı bir hollywood filmiyle terminolojiye girmiştir. ilgili film için bakınız
psikolojik baskı oluşturarak tüm kanaatler yeniden oluşturulabilir.
sizin de başınıza gelmiştir. sizin hiç olmadığınız bir insan olduğunuza dair telkinler duyarsınız, bir süre sonra telkinin geldiği yerle savaşmamak için ya da başka bir nedenle kabullenirsiniz, kabullendiğiniz an, telkin kendi delillerini oluşturur. yani kendini gerçekleştiren kehanete dönüşür durumunuz. ancak farkındaysanız, eylemleriniz ve karakteriniz tutarlı bir bütünlük gösteriyorsa etkilenmezsiniz.
her durumda telkini yapan kişi, sizi nasıl görmek istiyorsa öyle görüyordur. tıpkı rorschach lekesi gibi, orada olanı değil, kendi içindekini görüyordur.
narsisistik kişilerin yargılarını silmek zordur. telkine kapalı olduğunuzu göstermeniz narsisizmle inşa ettikleri kabul ettirme gücünün parmaklarının arasından akıp gittiğini düşünmelerine neden olacağından yüksek ihtimalle sizi listenin dışına iteceklerdir.
insanlar telkine açıktır. kendinizi olumsuzlamayın. başkasının gözünden bakmayın kendinize.
roll
-
ahh. gitti açık sarı..
müzisyenlerle yapılmış olan röportojlardan tek okunabilir olan bu dergininkilerdi.
13 yıldır her sayısını aldığım, hayatımdaki sevdiğim şeylerden biriydi.
neleri öğrenmedim ki bu hazineden. smiths'i, aynur doğan'ı, nazan öncel'i, aşık veysel'i, tribalistas'ı, dengbej'leri, erkan oğur'u, bursa'daki bir rapçiyi, bob dylan'ı, dadaoğlu'nu.. her elimi attığımda ayrı harika bir grup keşfederdim. artık son sayılara doğru işaretleyerek, altını çizerek okumaya başlamıştım dergiyi.
yıllar önce deli dergisinin son sayısının kapağını gördüğümde de üzülmüştüm. kapakta kocaman annea bittiiiiiii yazıyordu.
ama bu ondan da büyük bir üzüntü.
megafonla adam azarlayan trafik polisi
-
alemdir bu trafik polisleri.. gecen istanbul bebekte yururken yine bi polisin biri kaza olan bolgede;
- 34 kzc 40 bekleme yapmaa, bakma kardesim su kazaya ne oluyor bakınca sanki
- puaa puhaa 34 mr 123 yurusene lan bakma dedim kardessim su kazaya, trafik yapmayın. aloo kime diyorum.. yurusenize bee, kızdırmayın beni..
- puha puha bekleme yapma yuru yuru..
...
bir süre sonra arkadan bi ekip otosu daha gorunur ve bağırmakta olan trafik polisine şöyle anons eder..
- lan haydar fazla bagırma !!!
imamoğlu'na kızıp doğrusunu öğrenince dönen adam
-
uğur mumcu'nun şu sözünü hatırlatan adamdır.
"haklıdan değil de, güçlüden yana olanlar korkak ve kaypak olurlar. güç merkezi değiştikçe döner, sonunda fırıldak olurlar."