hesabın var mı? giriş yap

  • bu google ve facebook başta olmak üzere akla gelen bütün teknoloji şirketlerinin verilerinin toplamından fazla. üstelik bu veriyi 700 bin yıldan uzun tutabiliyor (dvd’ler 100 yılı bile göremiyor mesela). saklama süresi en az 2 bin yıl olarak hesaplanmış. *

    şimdi bunu yaratan tanrı, aynı zamanda 'muhammed'in evine yemeğe çağrılmadan girmeyin' der mi?

    büdüt: ateist değilim, deistim, tanrı'yı din vs göndermeyecek bir mühendis olarak hayal ediyorum.

    debe: normalde debe editi girmem lakin bugün günlerden beşiktaş, başarılar beşiktaşım.

    edit3: teşekkürler beşiktaş'ım, çok güzel bir gün. .

  • adamin biri sinemaya gider. tam sinemada film baslarken önüne saçini kazitmis biri oturur ve sinemanin isiklari bu saçini kazitmis adamin kafasina vurur... arkasindaki adam bir turlu filmi izleyemez. adam içinden "sunun ensesine bi tane yapistirayim" der sonra "oglum adam iri yari... ellese bile beni parçalar" diyip vazgeçerken yanina temel oturur..
    adam temel'e donup "su kafasini kazitmis adamin ensesine bi tane vur sana 5 milyon verecem" der.
    temel de dayanamaz adamin ensesine bi tane yapistirir ve devam eder "ulan hasan sen burada miydin" der. adam donup ;
    "ne hasani kardesim" der
    temel de "pardon kardesim karistirdim" der ve adam onune donunce 5 milyonunu alir.
    adam dayanamaz ve temel'e donup "kardes bi tane daha yapistir sana 10 milyon verecem" der.
    temel bi tane daha adamin ensesine vurur ve ilave eder "hasan sensin be yeme beni"
    adam donup "hasan degilim kardesim be " diyip on koltuklardan birine oturur. temel'in yanindaki adam artik filmi birakip bu kafasini kazitan adami aramaya baslar ve bulur hemen temel'e donup "bak kardesim iste oraya oturmus. git ensesine bi tane daha vur sana cebimdeki tüm parayi verecem" der.
    temel hemen kafasini kazitmis adamin arkasina geçip ensesine bi tane yapistirip
    "ulan hasan burda miydin, ben de yarim saattir arkadaki adami sen sanip ensesine vuruyorum"

  • birçok firma; ürün satışını arttırmak veya marka ve ürün tanıtımı yapmak için çekilişler düzenlemektedir. çekiliş sonucunda çeşitli hediyeler verilmektedir. bu hediyeler araba, bisiklet, playstation , telefon, tablet gibi şeyler olmaktadır. kampanya çekilişlerini kazanan insanlar kimlerdir diye arada soruyoruz ya, işte bu yazıda bu "insanların" nasıl ortak özelliklerini anlatacağım.

    çekilişler her ne kadar milli piyango idaresi gözetiminde yapılsa da birçok hile şüphesi bulunmaktadır. hasbel kader bir çekilişe katılmıştım ve sonucuna bakmak için bir siteye girdim. çekiliş sonuçlarının listesini gördüğüm anda gözüme bir il çarptı. adana

    çekilişin 3'te 1'ini adanadakiler kazanmıştı. daha sonra soyadlarına baktığım zaman dikkatimi 2 farklı soyadı çekmişti. "oğurel" ve "noyan" 16 tane oğurel ailesi, 8 tane de noyan ailesi çekilişten hediye kazanmıştı.

    ilgili link buradadır.
    (çerezos bisiklet çekilişi)
    ( verdiğim bütün sayfalarda ctrl+f ile ilgili soyadlarını aratabilirsiniz)

    daha sonra diğer çekilişlerde de bu kişiler var mı diye bir araştırma yaptım.

    coca cola vestel buzdolabı çekilişi, 3 farklı çekiliş var 32 tane oğurel ailesi, 14 tane de noyan ailesi buzdolabı kazanmıştı. ilgili linkleri yine sırasıyla bırakıyorum.
    1
    2
    3

    first peugeot rcz çekilişi, 2 adet iphone 4, 1 adet notebook, 1 adet playstation, 2 de farklı hediyeyi oğurel ailesi, 1 adet de noyan ailesi hediye kazanmıştır.
    çekiliş sonucu için tıklayınız.

    haribo iphone 7 çekilişi, oğurel ailesi 1 adet playstation, 4 tane de hoverboard (elektrikli kaykay) kazanmıştır, noyan ailesi ise 1 tane iphone 7, 1 tane de hoverboard (elektrikli kaykay) kazanmıştır.
    haribo çekiliş sonucu için tıklayınız

    sütaş vestel tablet çekilişi, 3 tane tableti oğurel ailesi, 1 tane de noyan ailesi kazanmıştır.
    süteş çekiliş sonucu için tıklayınız

    carrefoursa unilever bahar kampanyası, 1 adet çamaşır makinesi, 6 adet elektrikli süpürge oğurel ailesi, 4 adet elektrik süpürgesi ise noyan ailesi tarafından kazanılmıştır.
    çekiliş sonucu için tıklayınız

    arko men – carrefoursa çekilişi, 1 iphone 6, 1 barcelona seyahati oğurel ailesine gitmişti. noyan ailesi ise 1 tane bisiklet kazanmıştı.
    arko çekiliş sonucu için tıklayınız

    nivea – carrefoursa çekilişi, 1 tane led tv oğurel ailesine gitmiştir, sanırım noyan ailesi çekilişi kaçırmıştı *
    nivea çekiliş sonucu için tıklayınız

    sonra google'da bu aileleri araştırdığımda yalnız olmadığımı gördüm.
    donanımhaber'deki başlık için (yine adana yine oğurel ve noyan ailesi işbaşında) tıklayınız

    uludağ sözlük (uğurel ailesi) başlık için tıklayınız

    facebookta bir yazı (çekilişte şike mi var?) yazı için tıklayınız

    çekilişlerin hepsinin güvenliği ve güvenirliğinden başta milli piyango idaresi olmak üzere, ilgili firmalar sorumludur. bu ihtimalleri biran evvel kontrol etmeleri gerekmektedir. insanlar bu şüphelerden haberi olmadan çekilişlere katılıyorlar, belki de hakları yeniyor.
    bu derdim için, "derdini öpeyim butonu" arayanlar varsa buyursunlar

    (not:linkini verdiğim sitelerle hiçbir alakam yoktur)
    edit: ilgili kurum, kuruluş ve ailelere herhangi bir suçlama yapılmamaktadır. sadece şüphelere dikkat çekilmiştir.

  • teknik olarak haklı da, karşısındaki kişi de günde belki yüzlerce etiket değişmesi istenen, değişmeyi gözden kaçırdığı etiket için aradaki fiyat farkının maaşından kesildiği ve tüm bunların yanında kasaya, depoya da bakması beklenen bir emekçi.

    sistemi öyle güzel kurmuşlar ki, arena'da milleti birbirine kırdırırlarken yukarıda localarından seyredip viskilerini yudumluyor pezevenkler.

  • siz deyin gençlik heyecanı, ben diyeyim derginin bir türlü doğru eleştirilmediği hissi, ya da psikologlar desin başka bir şey; zamanında nahoş şeyler yazdım ben bu dergiyle ilgili. şimdi arasanız bulamazsınız, bir yıl kadar önce çöp tenekeme yollanmıştı zaten. ama şimdi en azından kendi adıma bir iade-i itibar zamanı roll için, kendilerinin buna hiç ihtiyacı yok, orası kesin, ama benim yapmam şart.

    sırtını büyük bir sponsora veya medya tröstüne dayamamış bir müzik dergisinin 100 sayısını, arada tökezlese bile bunu hissettirmeden yayınlamış olması nereden baksanız büyük başarı. dahası gerçekten ülkede bir kuşağı etkilemiş olduklarını, internet sayesinde neredeyse her şeyin erişilebilir olduğu dönemde röportajlardaki, ufacık yorumlardaki, ajans sayfalarında üstlerde geçen küçücük alıntılardaki üslubun tadına varmak için onların takip edildiklerini düşününce takdirim artıyor.

    evet, dergi elbet eleştirilebilir, les inrocks çevirilerinin kimi zaman fazla abarmasıyla, bazen dünya görüşlerini müzikalitenin önüne koymalarıyla, son dönemde derginin bazı kısımlarının zayıflamasıyla... ama yine de bunlar bile roll'un önce samimi, sonra da ne dersek diyelim, olabildiğince tutarlı çizgisi sayesinde göz ardı edildi. en çok da kendilerine özgü tarzları sayesinde. evet, bugün bir gerçek var yadsınamayacak olan, roll sadece roll'la açıklanabilecek bir tarza sahip. ikinci sayfaya kimin sözlerini koyduklarından, "acaba x'e ne sormuşlar" merakını uyandırmalarına, özellikle 100. sayıdaki ekleriyle de belli ettikleri gibi "bağırmayan ama anlatan" görselliğine kadar uzanan bir kendine özgülük bu. şimdi 100 kapağın yan yana durduğu postere bakıp da iç geçiriyorum, üzerindeki sanatçıyı sevip sevmemek bir yana, kapağını bu kadar güzel, sakin yapabilen kaç dergi var dünya üzerinde? tamam, galiba 100. sayıyı, tüm kapakları görünce anılar da depreşti, hangi kapağı neredeyken almıştım; kimleydim, ne yaptım, ne ettim, ne dinledim o zamanlar diye düşünmek de etkili oldu, duygusal baktım olaya. nazan öncel'i mor ve ötesi'nin üstüne koymalarından tutun, "binaural" zamanı pearl jam'i babalamalarına, roll disko'daki hakan taşıyan'a kadar bir dolu kızgınlık da unutuldu. insanların türlere karşı 9 yıl öncesine göre daha az önyargılı olmalarındaki küçücük fıçıcık da olsa paylarını hesaba katarak tabii...

    hepsi geride kaldıysa bir şey baki. iyi ki varsın roll, nice 100 sayılara!

  • beyaztv ve ülketv’yi azaltması gereken bir yazarın gördüğü hezeyanları bize anlatması durumu. kanka istersen bulutlara da bak, nimbus bulutları da haarptan etkilenip pütür pütür olmuş o gün diyorlar. şinşek gibi bişi olmuş hatta maraşta. allahım millet deliye hasret biz akıllıya.

    edit: arkadaşa aktrol dediğimi düşündüğü için biraz sitem etmiş. sol görüşlü kişilerde de büyük resimciler var. (bkz: cemre demirel)

    edit2: arkadaşlar lütfen! simpson falan demeyin bana. 25 küsür yıldır yayınlanan dizi, zorlarsak benim doğum tarihimi bilebiler.

    edit3: ne cemre sevdalıları varmış ya!

    edit4: tamam arkadaşlar cemre’nin karl hakkındaki yazılarını okudum. alın size yeni düşman veriyorum has solcu (bkz: sezgin tanrukulu). cemre demirel hakkındaki görüşlerim değişmedi.

    edit5: bu entry’i de debeye sokmamak. neyse!!!