hesabın var mı? giriş yap

  • son derece yavaş ilerlemesine, hatta bazen sanki takılıp kalmasına rağmen, ryan gosling in herzamanki üstün performansıyla aydınlanmış, haklıyı haksız, iyiyi kötü yapmış içli ,bağımsız, sakin ama da pek güzel matthew ryan hoge filmi.

  • bir tanesinin ingiltere bakkal şişe fiyatı 360 pound, diğerinin 130 paund olan iki farklı şampanyadan 9 şişe, 75 cl si 130 paundluk şampanyanın daha lüksünün 150 cl'liklerinden 7 şişe(fiyatını bulamadım ama düz orantıyla yutdışı fiyatının 450 paund civarı olduğunu tahmin edebiliriz), 1 şişe orta halli şarap, 8 bardak sambuca(bir çeşit italyan likörü) ki bunun da avrupa market fiyatı 20 euro civarında, asıl bombaya geliyorum, şişesi 6 litre olan belvedere marka votkadan(şişesi 300 paund civarı) 3 şişe içen insan topluluğunun ödediği hesaptır.

    şimdi hesaplarsak aşağı yukarı 28 litre içki içmiş bu arkadaşlar. migrosa gidip 70'lik rakı alıp evde içseler ödeyecekleri hesap 2280 lira. ya da içkinin çok daha ucuz olduğu ingilterede bu içtiklerini gidip marketten alıp içseler, aşağı yukarı ödeyecekleri para: 6000 küsür paund, kaba hesap 20 bin lira. türkiyede içki fiyatlarının 2'ye katlandığını düşünürsek evde 40 bin liraya içerler. türkiyede istanbulda öğrenci barlarının bile içkileri etiket fiyatının 2 katına sattığını düşünürsek bodrumda, barda, hem de yabancı içki, iyi içmişler bence. grup indirimi almış olabilirler

  • evde de beslenilebilen, ancak hiperaktif enerjisine insanlarin yetisemediginden cani sikilacak hayvandir. aslinda gercekten oyun oynamayi da cok sever. oldukca akillidir da.

    1 m yuksekliginde bir duvarla cevrili kulubesinden kacis hikayeleri biraz fikir verir sanirsam. yavru haldeyken bulunduktan sonra koyuldugu bolmeden ilk duvarin altindan tunel kazarak kacmis. kacinca da cok uzaklara gitmiyor bolgede geziniyormus. bunun uzerine duvarin temellerini derinlestirmisler. su kabini alip duvara dayayip ustune tirmanarak kacmis. su kabini alip yere betondan kucuk bir havuz yapmislar. bunun uzerine buraya su getiren pvc boruyu kemirip, kopartip duvara dayayip kacmis. bunun uzerine yer altindan metal boru ile su saglamaya baslamislar. bunun uzerine kulubesinin catisina cikip, duvara ziplayip kacmis. kulubesini duvarlarin orta yerine almislar. yakindaki bir agacin sarkan dallarina ziplayarak, tarzancilik yapip kacmis bunun uzerine. agacin dallarini kesmisler. bu sayede artik yuvasinda mutlu sekilde yasiyormus. (son siralarda haberini alamadim tabii)

    kacislarindan birinde yarali halde bulunmus. derisinde aslan dis izleri varmis. tahmin ettiklerine gore cok bol bir derisi olan bu hayvan (gercekten hayvan), aslanin agzinin icinde iken derisinin icinde donup, aslani isirmis, aslani kacirmis. rivayet tabii ama yine de inanip inanmamak konusunda supheye dusuyor insan.

  • iyiden iyiye insanı güldüren manadır.

    hele bu sözde 'mana'yı dile getirirken takındıkları o ciddi tavır yok mu ahaha ya tamam sizsiziniz amk siz.

    -büyük beşiktaş taraftarı he de hödödür
    -şerefli beşiktaşız biz renkliler anlamaz.
    -onurlu duruşumuz var bizim.

    blabla

    yok ebesinin örekesi afedersin. taraftarsın ulan sen ne bu oligarşiye savaş açmış don kişot tavırları, ne bu jan darc havaları, ne bu takımına laf geldiğinde kendisine ''tavuk'' denmiş marty mcfly ciddiyeti.

    yapmayın komiksiniz.

  • ülkemizde günümüz müziğini nasıl buluyorsunuz?

    "her şey bambaşka ve pırıl pırıl olabilirdi. hayatımız, sanatımız, ilişkilerimiz, sokaklarımız, doğamız, sahillerimiz, eğitim sistemimiz, siyasetimiz, maalesef giderek bir batağa saplandı. oysa yüz yıl önce geleceğin ufkuna bir gökkuşağı çizilmişti. gerilemeyi ilerleme diye topluma zerk eden zihniyet, türlü karalamalarla gerçekleri ekseninden kaydırarak, kendi ufukları kadar bir gelecek çizmeye başladılar. güzellikler karartıldığı için, insanlar yetinmeyi öğrendi. o yüzden bazı istisnalar dışında, artık bütün kavramlar sahtedir. bu kıyamet ortamında mucizevi bir şekilde yetişen aydınlık fikirli insanlar ve onların çağdaş eserleri, çölde açan çiçekler gibi."

    (2017 yılı son röportajından)

  • bir çocuk için yaşanabilecek zor durumlar herhalde babasının işsizliği hastalığı güçsüzlüğü dirayetsizliği falandır. her çocuk babam güçlü demek ister.
    benim babam akıllıdır diyen istisna 1 çocuk bile görmedim. dursun benim çocuğum. çocuğum derken evladım, yani öğrencim. iki aydır uğraşıyorum hepsiyle.. ceplerine para koyuyorum, onların yanında olduğumu hissettiriyorum. bazen kızıyorum… neyse dursun fark edilmesi zor bir çocuk. sorunsuz vasat üstü. haylazlığı yok. çok başarılı ya da başarısız denilebilecek bir yeteneğini henüz görmedim. kısa siyah saçlı, kalın kaşlı kısa boylu durgun bir çocuk. bahçede yanıma geldi. kulaklık vardı kulağımda müzik dinliyordum. söyle oğlum dedim dikilince karşımda. öğretmenim ben fotoğraf paralarını geç getirebilir miyim dedi. tabi dedim. bir sorun mu var söylemek ister misin? dudakları titredi. bana sarılmak istediğini düşündüm iki kolu aynı anda hareket edince ama toplayamadı kendini herhalde. odaya aldım mesafeli durdum bu sefer. anlat oğlum dedim. babam böbrek hastası diyecekken gözyaşını gördüm. saklıyordu kendince. dizlerimin üzerine çöktüm üzerime atladı. sarıldı beklemediğim kadar sıkı. beklemiyordum çünkü dursunu tanımıyordum. kimse hiçbir şey anlatmamıştı hakkında. şaşırdım cidden. eğitimsizim bu durumlarda doğrusu nedir bilmiyorum. ama izin verdim bir müddet sarılmasına. belli ki epeydir yapmak istediği bir şeydi bu. ayağa kalktım elimle gözyaşını sildim. ve tüm içtenliğimle kendi çocukluğumu anlattım. ben onun gibi cesur davranıp bir öğretmenime sarılmamıştım. para verdim kola aldı içtik beraber. 1 kolayı 2 kişi içtik. sonra babası aradı akşam. ağlamaklıydı ses tonu. izin vermedim ağlamasına. iyi bir baba olmak için çaba sarfettiğini oğluna bakıp anladığımı söyledim. teşekkür etti ama teşekkürün anlatmak istediği şeye yetmeyeceğini düşünüyordu. yeteceğini hissettirdim. çocuğu halk oyunlarına, oradan dersaneye, oradan da basketbol için bir kulüp çalışmasına kaydıracağımı söyledim. bursu o söylemeden ben söyledim. ve ekledim.

    - teşekkür etmek zorunda bile değilsiniz. ben devletim ve bu söylediklerimi 5 kuruş talep etmeden çok daha önce yapmam gerekirdi. eşşek gibi yapıyorum ve zorundayım.

    – hocam estağfurullah

    - yok estağfurullah. allah pişman olmayanı affetmez. geciktiğim için özür dilerim dedim.

    sussun diye söylemiştim zaten böyle. sustu. başka bir arzunuz olursa çekinmeyin dedim kapattım.

    keşke dursunu tanısaydınız. ertesi gün ses tonunun, yürüyüşünün nasıl değiştiğini bir görseydiniz.

    dünyayı değiştirmek bir çocuğa tebessüm ettirmek kadar kolay.