hesabın var mı? giriş yap

  • hayırdır sevr antlaşması falan mı imzaladik tüm ülke eve kapandik yabancilari izliyoruz? ağızda maske ile onları eğlendirmek için şaklabanlıklar yapıyoruz? bu virüs sadece türkler için mi var? yabancılardan bulaşmıyor mu? orada 3 kuruş için turist eğlendiren insanların evi ve ailesi yok mu?

    bu ne rezillik yahu? koskoca ülke 3 5 euro için kölelik yapıyor. bu ne rezillik?

    https://twitter.com/…tatus/1388907813020348416?s=19

  • bu topraklarda bir şeyler yapmak istiyorsanız adamınız olacak. tek başınıza çok zor.

    1889’da stockholm'da 8. milletlerarası müsteşrikler kongresi düzenlenecektir. ii. abdülhamid osmanlı’yı temsilen ahmed mithat efendi'yi görevlendirir. ahmed mithat stockholm yolculuğu sırasında hem doğu hem batı kültürüne aşina bir "madam" ile tanışır. ismini sorduğu bu kadından gülnar cevabını alınca çok şaşırır. sohbetlerinin devamında bu kültürlü hanımın olda de lebedev isimli bir rus yazarı olduğunu ve fransız bir kontla evlendikten sonra kazan şehrine yerleşerek orada yaşadığını öğrenir. “madam”ın osmanlı medeniyetine olan hayranlığı nedeniyle kendisini gülnar diye tanıttığını anladığı anda ise ahmet mithat’ın şaşkınlığı hayranlığa dönüşür. kendisini istanbul'a davet eder.

    ahmet mithat efendi'nin davetini kabul ederek 1890 yılında istanbul'a gelen ve bir süre kalan madam gülnar, rus edebiyatını tanıtan çalışmalarda bulunur. daha sonraki yıllarda da birkaç sefer istanbul'a gelen madam gülnar, rus edebiyatından yaptığı tercümeleri ve bazı yazıları önce tercüman-ı hakikat gazetesi'nde tefrika ardından da kitap olarak yayımlar.

    madam gülnar aslında daha önce, 1881 yılında da istanbul'a gelmiştir. o dönem rus eserlerini türkçeye çevirmek için kapsamlı bir proje planlamıştır. osmanlı makamları, casusluktan şüphelenir ve puşkin'in çevirisinin yayınlanmasını yasaklamıştır.

    ancak ahmed mithat efendi ile tanışmasından sonra olga lebedeva’nın çalışmaları sultan ii. abdulhamit’e takdim edilir ve kadına yaptığı çalışmalardan dolayı ikinci rütbeden şefkat nişanı verilir. şefkat nişanıyla çekilen fotoğrafı servet-i fünun dergisinde yayımlanır. (şefkat nişanı, ii. abdülhamid döneminde yardım ve hayır işlerinde başarılı olan kadınlara verilir)

    görsel

    nihayetinde madam gülnar’ın çevirileriyle osmanlının rus edebiyatıyla tanışması hız kazanır.

    çevirileri:

    kar fırtınası. puşkin, 1890
    iblis. mihail yuryeviç lermontov, 1891
    ilyas (öykü) hakikat-i gına (makale). tolstoy, 1893

    * müsteşrik: doğu toplumlarının, kültürlerinin, dillerinin ve halklarının incelendiği batı kökenli araştırma alanlarının tümüne verilen isim.

  • minik oğlum (8 aylık) epeyce kıvrandıktan, salyalandıktan, kaşındıktan sonra nihayet huzura erdi: pirinç tanesi gibi miniminnacık iki alt diş bize gülümsüyor :)

    öte yandan ablasının da (6.5 yaş) uzunca bir süredir iki alt dişi birden sallanıyordu. nihayet iki gün önce biri düştü, daha doğrusu son kalan kökü de dedesi ufak bir hareketle koparıverdi (benim de ilk dişimi babam çekmişti :)) hemen yanındaki diş ise desteksiz kalınca iyice sallanır oldu, hatta neredeyse düşey pozisyondan yataya geçti denebilir. sonra bugün, minik kardeşi onu sevmek için hamle yapınca yanlışlıkla kızımın çenesine vurdu, ikinci sallanan diş de düştü.

    şu anda birinin öndeki iki alt dişi eksik, diğerinin sadece o iki dişi var :) aynı anda kahkaha attıkları bir fotoğrafı yakalayabilirsem kocaman bastırıp ofisime asmak istiyorum :)

  • askerliğini izmir'de yapmış biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki göstermelik bir hadise değildir.
    çarşı izinlerim sırasında otobüse bindiğimde yerinden kalkan amcalar gördüm ben izmir'de
    manavın önünden geçerken meyve ikram edenler gördüm
    içtiğimiz çayın parasını almayan insanlar gördüm

    izmirin insanı askerini sever.
    izmirin insanı sıcakkanlıdır.
    vicdanlıdır.