hesabın var mı? giriş yap

  • dedem bana kontör yollamaya çalışırken mesajı turkcell yerine benim numarama atar:

    "0537**** kontur 50"

    bir şeylerin yanlış olduğunu farkeder ve 5 dakika sonra ikinci mesajı atar:

    "0537*** kontur yollama 50"

  • zamanında bir deney yapılmış; kadınlara guzellestirici etkisi %100 olduğu söylenen bir ilacı her gün kullanmaları ve 15 gün sonra guzellesmenin başlayacağı 1.ayin sonunda da bilmemkaç oranında daha güzel olunacaği söylenir. kadınlar tam da bahsedilen günlerden sonra artık daha güzel olduklarından emindirler. bunun adı plasebo etkisidir.
    hayatlarında biri olmayan kadınların kendilerini çirkin bulmlarinin en büyük sebebi onlara "çok güzelsin" diyen birilerinin olmamasıdır.

  • (bkz: ağlama melis)

    ne kadar kötüsünüz yaw, yok bellini'nin değilmiş yok bilmemneymiş utanmasanız o resmi dedem yaptı çakmadır cehape zihniyetini kazıklamışlardır diyeceksiniz.

    eğer ki o resmi imamoğlu değil uzun adam alsaydı şimdi ne methiyeler düzüyordunuz; hatta resim bellini'nin ama yaparken da vinci ile michelangelo yardım etti o kadar değerli bu kadar değerli diye methiyeler döşüyor olurdunuz.

    allah kimseyi onursuzlukla sınamasın.

  • bana da damak tadı olarak karadeniz mutfağı hep yakın gelmiştir (anne baba ege tarafından). bilen bilir ege mutfağında topraktan çıkan her şey yenilir, et türkiye'nin diğer bölgeleri kadar çok tüketilmez.

    ben bir adanalı gibi günde 5 vakit et yiyemiyorum. bana ağır geliyor. şimdi adana mutfağı kötü mü? tam tersine çok güzeldir ama benim damak tadıma uygun değildir. adana'da, antep'te çok güzel vakit geçirdim, yemekleri çok şahaneydi ama hayatının geri kalanında böyle yiyeceksin deseler kabul etmem.

    ama karadeniz'de gittiğim her şehirde kendime göre bir yemek bulabildim. balık zaten hemen denizden hem mis gibi akarsularından çıkıyor. balığı çok güzel gömdüm her gün. bir sürü etli-etsiz sebze yemekleri var, sabah akşam yedim. ağır bir şeyler yemek istediğim zaman pideleriyle, köfteleriyle, yöresel kebapları ile kendimden geçtim. mis gibi laz böreği ve sütlaç ile grand finale gerçekleştirdim.

    ülkemin her yerinde güzel güzel yemekler var, keşfedilmemiş sırlar var. şunları alıp dünyaya pazarlayıp, ülkenin reklamını yapacağımıza bölgesel olarak birbirimizin ağzına sıçmakla meşgulüz.

    yabancıya sorsan türkiye'ye ait hangi yemek biliyorsun diye, anca rakı-çöp şiş-kebab. çok eminim ki bir kuymak, akçaabat köftesi, samsun pidesi ile yabancı birisinin aklını alırım.

  • debe'de ki yazıyı okuyunca benim de aklıma geldi.

    daha 1 yıl olmamıştır. vakıfbank atm'den para çekicez arkadaşla. bir tane abi var 40'lı yaşlarda, o seslendi. "gençler oğlum askerde para göndericem ama olmuyor, bir yardım edin" dedi. "tabi abi" dedik, geçtik yanına.

    kart numarası var sadece bir türlü biz de yapamadık. o sırada oğlu aradı, "oğlum gönderiyoruz, abilerin var burada onlar yardım ediyorlar. merak etme sen parasız koymam ben seni." aldım telefonu elinden, "kardeşim iban varsa iban at yapamadık bunu biz bir türlü dedim." oysa akıllı telefon yokmuş ondan vermemiş iban. kartın üzerindeki numaraları söylemiş. "iban yok mu?" dedim, "abi cüzdana yazmıştım, 5 dakika beklerseniz söylerim." dedi. "bekleriz kardeşim, biz buradayız acele etme sen." dedim kapadık.

    +abi buralı mısın?
    -yok kardeşim afyon'luyum. çalışıyorum burada şantiyede.
    +iyi abi iyi, allah kolaylık versin. hah arıyor oğlan, söyler şimdi iban'ı göndeririz.

    söyledi çocuk ibanı.

    +abi kaç para göndericez?
    -100 lira.
    +100 lira mı?
    -evet evet 100 lira.

    kaynar sular başımdan döküldü.
    arkadaşım kızardı yanımda.
    gurbette inşaat işçisi, oğlu askerde.
    içi içini yiyiyor para göndermek için, acele ediyor.
    göndereceği para sadece 100 lira.
    içimden diyorum ya bu çocuk sigara içse başka bir şeye para kalmaz.

    bir yandan da lanet ediyorum devlete. çocuğu ailesinin yanından al, belli bir süre tut ama ihtiyaçlarını bile karşılayama. babası buralarda pervane olsun. allah belanızı versin diyorum.

    neyse gönderdim parayı. abi diyor illa gelin çay ısmarlayayım size. biz diyoruz abi biz ısmarlardık ama valla işimiz var. kaç kere hakkınızı helal edin dedi. bir de çay ısmarlayacak bize. allahım yaa! arkadaşla biz de attık arkadan bir miktar para. en azından biraz yetmiştir çocuğa.

    hayat garibana zor abi.
    hele bizim memlekette hayat garibana çok zor.