hesabın var mı? giriş yap

  • ağır sapık tanımlamasının her köşesini hakkıyla doldurabilen roma imparatoru. kız kardeşi dursilla'ya tecavüz etmiş, atını konsül olarak atamıştır. doğum günü 31 . ağustos . 12'dir. gerçek adıysa gaius caesar augustus germanicustur.

    caligula aslında "küçük ayakkabı" demektir. efendim?

    üç yaşındayken giydiği asker üniformasının içinde çok tatlı göründüğünden ötürü askerlerin ona sen aşırı derecede sevimli bir şeysin diyerek taktıkları isimdir. tabii neyle raksettiklerini bilmiyorlardı. caligula bu isimden her zaman nefret etmiştir.

    eee... koca roma imparatoruna ayakkabıcık demek pek mantıklı değil, deli olan roma imparatoruna öyle seslenmek hiç mantıklı değil.

    babası germanicus dahil olmak üzere dönemin roma imparatoru tiberius tarafından ailesi bir bir katlediliyor. tabii bunlar söylentiden öteye gitmemekte sonuçta tiberius'un , bir başka koca roma imparatoru, bir çocuğun tüm ailesini öldürüp sevimli diye himayesine alıp bu yediği bıldır hurmaların çıkacağı sonu düşünmemesi düşünülemez değil mi?

    pek de öyle değil, sonuçta caligula göstermiştir o koca roma imparatorlarının ne olabileceğini.

    neyse o bıldır hurma 16. mart .37'de tiberius'u boğarak öldürüyor. bunu yapanın kim olduğu pek bilinmese de (rivayetler yine caligula ve arkadaşını gösteriyor) tahta caligula'nın oturduğu gerçeğini değiştirmiyor.

    daha tiberius'un kıçına pamuk tıkılmadan 28.mart'ta caligula kıçını roma tahtına oturtuyor ve ne oluyor biliyor musunuz? halk, senatörler falan herkes seviniyor. çünkü tiberius da pek sevilmeyen biriydi. şimdi gelen gideni andırır mı göreceğiz.

    şaşırtıcı bir biçimde her şey ilk aylarda normal gidiyor, sonra caligula hasta düşüyor ve başka bir insan olarak "iyileşiyor". hemen tiberius'un amcası dışında tüm ailesini öldürtüyor. claudius kim oluyor peki ? bir sonraki imparator hahaha!

    neyse içindeki keyif pezevengini serbest bırakan caligula iki sene içinde roma ekonomisini batırıyor. çare olarak da vergilere abanıyor. halk homurdanıyor pek çalıyorsa benim paramı çalıyor kardeşim durumu yok ortada, sonuçta senatörlere de yansıyor bu memnuniyetsizlik.

    parayı sadece zevkine mi harcıyor? evet dönemin en büyük projelerine girişiyor. sırf kahinin biri laf soktu diye ("senin imparator olma ihtimalin bailiae körfezini at üstünde geçmekle eşdeğer!'") bailiae körfezindeki puteoli limanından körfeze doğru giden ama bir yere varmayan bir köprü inşa ettiriyor. üstüne büyük iskenderin zırhını giyiyor ve atı ıncatius'ın sırtında köprünün ucuna gidip geri geliyor. (bkz: diktatör olunca yapılan ufak şımarıklıklar)

    aynı zamanda dönemin o zamana kadar görmediği büyüklükte iki gemi yaptırıyor. biris resmen sırf parti yapmak için inşa ediliyor.

    yaptığı en delice iş yine de bu değil. britanya'yı alacağım diye ordusunu topluyor ve sefere çıkıyor. sonra ne mi oluyor? deniz kenarına vardığında vazgeçiyor ve askerlerine deniz kabuğu toplatıyor.

    neyse nasıl yaptırdığı köprünün ucuna kadar gidip geri geldiyse o seferden de aynen geri dönüyor. sonra başka bir şey yapıyor.

    m.s 40 yılında tanrı olduğunu iddia ediyor. çüş.

    adına tapınaklar inşaa edilmesini ve insanların kendisine tapınmasını emrediyor. hazır başlamışken bir heykelimi de kudüs'e dikin diyor.

    sonra tanrı olarak tapılmak üzere iskenderiye'ye taşınacağını duyuruyor. eeehtera beeyh diyen senatörler bir kumpas kuruyor ve 24.ocak.41'de caligula imparatoprluk muhafızları tarafından öldürülüyor.

    ondan geriye bir sada kalıyor işte.

  • birbirlerine hastalık bulaşmasın diye video konferans ile toplanan bu ekip, okulları açar. camileri açar. insanların bir araya geleceği yerleri açar. kendilerine günde 4 test yaptırıp, millete test yok der.

    öyle müthiş bir ekip. ben bu hafta "salgına karşı en büyük önlem, evden çıkmamak" cümlesini bekliyorum bakalım.

  • raf ömürlerinin kısa olması. şöyle ki,

    günlük süt güzel olur, taze olur, lakin çabuk bozulur. içinde lanet olası koruyucu maddeler, ıvır zıvırlar yoktur. kendisi iyi ama çevresi kötüdür. bundan mütevellit çarçabuk bozulur doğaya geri kavuşur. karton sütler ise uzun ömürlü, dayanıklı ama katkı maddeli, maskeli, sahte... filhakika uzun ömürlü, ikna ve piyasa gücü yüksektir.

    aynen böyle iyi insanların da koruma kalkanı yok, içi dışı bir, tehlikeye açık, kadri kıymeti bilinmez. herkes nerede çıkarcı, maskeli, sinsi, sahte gülücüklü insan var onların emrine amade. o iyi insanlar da işte napsın içine atıp atıp ülser olsun garibim...

    kendimden bahsediyorsam disko topu olayım...

  • karsindakini bulunmaz hint kumasi sanmanla, hiyarin teki oldugunu anlaman arasinda gecen zamandir.

  • ocak ayı memur zammı %5 verilecekti, erdoğan buna 2,5 ekleyip 7,5 yaptı. yani memurlara yapılan 6 aylık zam 7,5 oldu. peki %30 nereden çıktı?

    bilal'e anlatır gibi: 2021 temmuz'da hükümet 6 aylık %3 zam yaptı. dedi ki temmuz-aralık ayında enflasyon toplamı %3'ü geçmez o yüzden bu size yeter. peki enflasyon tüik'e göre kaç çıktı? 6 ay için %26 çıktı. yani biz enflasyon oranında zam alsak, 2021 temmuz'da %26 zam almalıydık ama sadece 3 aldık. kalan 23'ü ocak ayında verelim hem algı yapmış oluruz dediler. 5+2,5+23 30,5 hayırlı olsun.

    2021 temmuz-aralık ayında maaşınıza %3 zam yerine %26 yapılsaydı enflasyona karşı 6 ay boyunca biraz korunmuş olacaktınız ama maaşınızdan o ücretler çalındı. şimdi o ücretleri geri veriyorlar gecikmeli şekilde. 6 aydır vermiyorduk onları helal edin, bundan sonra verelim diyorlar. asıl zam olan 7,5'u da anlamamanızı sağlıyorlar. klasik algı oyunu.

    tabii tüik'e göre veriliyor tüm bu oranlar. gerçek enflasyon böyle olsaydı aldığımız zam 0 olacaktı yani. ama tüik gerçeği açıklamadığı için alınan bu zam - olarak geçiyor maaşlara maalesef. bunu anladığımızda çoğu şey değişecek.

  • içinde hababam sınıfı olması bazı yazarları şaşırtan liste. lan türk sinemasını geçtim dünya sinemasında kaç tane film var defalarca izlesen de her seferinde kahkahalarla güldüğün? kaç tane film var hababam sınıfı kadar bizden?

  • bazen de bunca yılı (2,5 yılı) bir anda silip atmaya yönelik olaylardır. hani bazen insan anlar ya, ya da şöyle anlatayım, sizden daha tecrübeliler bir ortam da der ya: "abicim güvenme kimseye, kimse babanın oğlu değil. " siz de kişisellikten, aklınızdan kötü bir şey geçmediğinden güvenirsiniz, umursamazsınız. olay sadece patronla ilişki değil, genel olarak para bazen gerçekten ikinci plandadır.

    ama malasef öyle değil...

    ........................

    -sen heralde bundan sonra yemezsin? yedin yani bi şeyler. istersen de ye ama, neyse...
    -....... (herşey biter, silip atarım o anda ama anlarım durumu)

    ........................

    olay bursa'da geçiyor. iş için gitmişiz yine. genelde ben tek giderim de o gün müdürle gitmişiz. bir lokantada öğle yemeğine oturduk. o da yemek öncesi mail atıyor ama ben felaket açım. kafe gibi bi yere oturduk, yemek kısmı diğer yanda. bana dedi "önce burada oturalım 20 dakikaya geçeriz yan tarafa". ama hayvani açım, cidden. sabah 5'te kalkmışım, kahvaltı da edemedim zaten. beynim durmuş toplantılardan. bi de bu adamın 20 dakikası en az 45 dakika demek, net biliyorum.

    +ben alayım buradan bişiler yemek öncesi. siz de ister misiniz? tost falan alayım size. çay?
    -yok ben almayım.
    +çay da mı içmezsiniz.
    -yok sen iç ya.(ters ters bakıyor ama da ben anlamıyorum)

    gittim tost falan aldım. tabii kredi kartımla aldım ben de. o da elimde gördü. ben farketmiyorum. gittim afiyetle yedim. diğer tarafa geçtik.

    malum diyalog.

    -sen heralde bundan sonra yemezsin? yedin yani bi şeyler. istersen de ye ama, neyse...
    -....... (herşey biter, silip atarım o anda ama anlarım durumu)

    benim şarteller attı resmen. "ne diyor bu adam?" diyorum. konuyu da uzatmak istemedim, yemedim bi şey. çıkarken kasaya gittik. ben de arkadayım. bu hesabı ödeyecek bakıyor bana.

    +şirket kartı sendeydi? hscb versene bi onu?
    -yok bende değili, hiç bende olmadı ki?
    +az önce elindeydi ya? (jeton sesi geldi benden, düştüresmen jeton)
    -yok o benim kartımdı, kendi kartım.
    +..........

    adam resmen kartı elimde gördüğünde sanmış kafama göre şirket kartınla alacağım (ki alsam ne olacak 2 tost ama yapmam biliyor) ben adama tost ısmarlayım diyorum kendi paramdan. bahsettiğimiz konu o kadar basit ama beni bitirdi. bunca zamandır ne o beni tanıyabilmiş demek ne de ben onu. patron heryerde aynı, küçük hesaplar yaparlar ister istemez. ne düşündü o an, nasıl böyle şeyler düşündü bilemedim. yok, "beklenti meselesi" demeyin. ben bi şey beklemiyorum zaten. aramızda espirili zamanlar geçse de asla ciddiyeti ve o patron-çalışan ilişkisini bozmadım. ama bazı değer yargıları vardır, ve kırılma noktaları vardır. bu da onlardan biriydi.

    koca koca adamların bu tarz küçük hesap yapması, sizin bile bu hesapları yapmıyor olmanız sinir bozucu oluyor hani şu minik sinekler gibi.

  • o zaman bağlı bulundukları sendikaya iş sözleşmesi düzenlemesi yaptıracaklar

    saat 23:50 - 00:20 arasında getir sistemi kapatılsın diye madde koyacaklar

    insanlar sizin mesai bitiş zamanınızı mı takip edecek