ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"national geographic'de 2 saatte anlatılan kuşu ,yaban tv'de 2 dakikada vurdular,ülkemi seviyorum :)"
rtük'ün don't be so shy cezası
montta unutulmuş para gibi sevindiren şeyler
-
küçükken, şişenin dibinde çok az görünen kolanın, bardağa dökünce bardağın tamamını doldurması.
elif aybüke koçak
-
- madem sanatçıyım o halde niye evin içinde güneş gözlüğü ve kapşon takmıyorum?
elif aybüke koçak, 2014.
sadece ankara'da yaşayanların bilebileceği şeyler
-
(bkz: öz gaziantep)
thanksgiving.epicm.org
-
sabah vergi dairesinde bir yakınımın tc kimlik numarası gerekti. kendisine ulaşamayınca girip thanksgiving.epicm.org'dan baktım. valla büyük hizmet.
kum yığını altında kalan işçinin otopsi raporu
-
15 yıl önce soruları çalanlar şu an hakim, savcı, adli tıp uzmanı, emniyet amiri, kaymakam ve devletin kilit noktalarında bürokrat. bunların verdikleri raporlara ve kararlara şaşırmamak lazım. tek bir talimatla istenen karar çıkıyor, istenen kişi ceza alıyor ya da beraat ediyor, istenen festival iptal ediliyor, istenen kişi gözaltına alınıyor.
arda turan gibisi 100 yılda bir gelir
-
''dünyaya yüzyılda bir arda turan gibi futbolcu gelir. o da bize nasip oldu'' lionel messi
cumhurbaşkanımız sallanmadı diye sevinen adiler
-
sallansa daha çok sevineceklerdir.
yaran fıkralar
-
adamın biri doktorun karşısına çıkmış: "aman doktor bey, yaman doktor bey; bende bir sorun var ki sormayın - şimdi bende feci bir gaz sorunu var afedersin: oturuyorum osuruyorum, kalkıyorum osuruyorum, yatıyorum osuruyorum falan fıstık... işin tuhaf yanı ne biliyon mu, gaz ne kokuyor ne de duyuluyor - hani yani kimse durumu çakmıyor allahtan da, diyeceğim, bende yarattığı rahatsızlık öyle böyle değil! derdime bir çare..."
doktor sessizce başını sallamış ve hemen bir reçete yazıp hastanın eline tutuşturmuş; demiş "bu ilacı al, bir ay sonra beni yine gör..."
bir ay geçmiş, aynı adam girmiş kapıdan, burnundan soluyor: "ulan doktor ben senin ağzına sıçayım! gazım var dedik, duyulmuyor dedik; sen bize bir ilaç verdin - hala aynı gaz var, üstelik şimdi ses de çıkarıyor!"
doktor gülümsemiş: "oo iyi, kulakları açmışız demek; şimdi sıra burnunda!"