hesabın var mı? giriş yap

  • ekran başında duvarları dövüyoruz hala gol bulamadık. yazıklar olsun bu camia bunu hak ediyor mu?
    ümraniye bitmiş.

  • tipik bir akpli çomarın sözüdür.

    bunlarda ahlak, şeref, haysiyet diye bir şey yok. bunlar aşağılık yaratıklar.

  • kendisini tanımıyorum ancak ödül aldığı konuşması hayatımda izlediğim en kötü konuşmaydı. rakiplerim güçsüzdü mü? hönk!!!
    adaylara teşekkür etmek yerine belediye başkanına teşekkür etmek mi? teşekkür yetmeyip, iltifat etmek hönk!.

  • 14-20 yaş arasını beraber geçirmiştik. son 2 senesi uzak mesafe ilişkisiydi. ben okul için istanbul'a gelmiştim, o bizim memleketin üniversitesini tercih etmişti. daha önce de biraz kıskançtı ama uzak mesafeyle beraber kıskançlıkları da arttı. ali sami yen stadı hariç nereye çıkarsam çıkayım tartışma sebebiydi. erkek erkeğe meyhaneye bile gitsek "yalan söylüyorsun, yanınızda kesin kız vardır." diyecek kadar kuruntulu hale gelmişti. kafasında benim onu aldattığım senaryolar üretirdi, onun üstünden delicesine kavga ederdik. sıkıldım, boğuldum, asosyalleştim. bu konuyu ne kadar tartışırsak tartışalım "ne yapayım, kendime engel olamıyorum." deyip tartışmayı bitirirdi. birbirimizi sevsek de ikimizin akıl sağlığını düşünüp ayrılmak istedim.

    babasız büyümüştü. abisi vardı ama o da uzaktaydı, üstelik angutun tekiydi. ayrıldığımızın ertesi günü eski sevgilim şuna benzer bir mesaj çekmişti:

    "ben seninle beraber büyüdüm. garip gelecek ama senin varlığında baba, abi, arkadaş ve sevgili hepsi hayat bulmuştu benim için. hayatımdaki tek erkektin. sensiz nasıl olunur bilmiyorum. en son sensiz olduğumda daha çocuktum. ayrılık kararında haklısın, kendimi değiştiremedim ama lütfen hemen kopma benden. sensiz olmaya katlanabilene kadar iletişimde kalalım."

    ona bu kadarını borçlu olduğumu düşündüm. 8 ay boyunca dediği gibi hep iletişim halindeydik. yeni bir ilişkiye başlamadım. sonunda ikimizin de sesindeki burukluk gitti, daha neşeli konuşmaya başladık. iki eski sevgiliden, haftanın 2-3 günü konuşan iki arkadaşa dönüşmeyi başarmıştık. daha sonra benim karşıma biri çıktı. eski sevgilimi aradım:

    ben: biri var, olacak gibi. iyi bir insan. artık seninle bu kadar sık konuşmam garip kaçar.
    o: (2 saniye duraksadıktan sonra) aslında ben de aynı durumdayım. kafamda onun hakkında bazı sorular olduğu için dışarı çıkma tekliflerini henüz kabul etmedim, oyaladım biraz. senden cesaret alıp ben de bir şans vereyim o zaman.
    ben: hadi o zaman hayırlısı olsun. sen sağ ben selamet...

    benim 4 sene, onun da 1,5 sene sürecek yeni ilişkisi böylece başlamış oldu. daha sonra da iletişimi koparmadık, ayda yılda bir de olsa telefonda konuştuk, mesajlaştık. "uzun ve zorlu bir ilişkiden sonra severek ayrılan iki insan nasıl arkadaş kalır?" diye merak ederseniz; aha işte böyle kalıyor. biraz zor ama imkansız değil.

    taa seneler sonra memlekette bir araya geldik yine, kahve içip muhabbet ettik. bir ara benden sonraki sevgilisinden neden ayrıldığını sordum. mesele yine kıskançlıkmış ama bu sefer taraf değiştirmiş. eleman "etek giyme, şu adamla konuşma... başını örtsen olmaz mı?" falan diye ısrar etmeye başlayınca ayrılmışlar. istemsizce güldüm, "anladın mı ne çektiğimi?" dedim. sessizce başını salladı. anlamış.

    not: ulan unutulmayan sözler diye girdik. komple hikayeyi anlatıp çıktık. anlatasım varmış demek ki.

    edit: "sonra noldu, şimdi beraber misiniz?" mesajlarına istinaden; hayır, yaş oldu 31, bu konu çok geride kaldı. 3-4 yıl öncesine kadar birbirimize doğum günü kutlama mesajı atardık. sonra onu bile unuttuk. şu anda iki yıldır devam eden, evliliğe giden ve aşık olarak başladığım bir ilişkim var. ondan önceki 9 yılda da hayatıma girip çıkan birileri oldu tabi. hayat kaldığı yerden devam ediyor.

  • başlık: beyler elim ayağım titriyor şuan inanamazsnız

    1.amını sikim ekmek almaya gittim bakkal amcaya. son 3 ekmek vardı aldım onları tam çıkacakken bizim mahhalleden bi kız girdi çok tatlı bi kız öğrenci ünide. o da ekmek var mı diye sordu. bakkal amca beni gösterdi son 3 taneyi aldı diye.

    kız bana baktı sonra ve "yaa rica etsem birini verseniz dedi bizim evde hiç kalmadı" dedi. anında koşarak uzaklaştım eve zor attım kendimi.

    ekmeği kaptıracaktım az kalsın lan elim ayağım titriyor piçler

  • güncel üst edit; daha önce yaptıkları manipülatif anketle önce zeminini yapan tff şimdi yaptığı açıklama ile beraber ucube liglerin sistemi olan playoff’u getireceklerini açıkladı.

    --- spoiler ---

    tff: "kulüpler birliği ile gerçekleştirdiğimiz toplantılar sonucunda, içinde play-off müsabakalarının da bulunduğu yeni bir lig tasarımı önerisini, öncelikli olarak kulüplerimizin değerlendirmelerine sunduğumuzu belirtiriz."
    --- spoiler ---

    kaynak

    x resmi hesabından bugün yaptıkları açıklamada belçika modelini lige getirmek istediklerini yayınlamış oldukları anket ile bizlere sunma zahmetine girmişler.

    tweet

    link

    yayıncı kuruluşun kıçını kurtarmak, kendi raytingleri arttırmak için haketmiş takımın böyle tam olmadı bi defa daha haket bakalım diye 3.sınıf bir formatı ülkeye getirmenin zeminini yapıyorlar.

    edit: mehmet büyükekşi son yaptığı açıklamasıyla birlikte gelecek sezondan itibaren playoff'a yeşil ışık yaktığını açıkladı. açıklamasında,

    --
    - spoiler ---

    "play-off sistemi ile ilgili bir önyargımız yok. bugün italya serie a'nın naklen yayın geliri 1 milyar 250 milyon euro. ingiltere premier ligi'nin geliri 4 milyar 500 milyon pound. süper lig'de bu rakam geçen sene 150 milyon dolardı. bu yıl 90 milyon dolar civarına düşecek. bizim hedefimiz marka değerini yükseltmek. bu play-off ile mi olur, başka türlü mü olur bilmiyorum. seyirciyi artırmamız lazım. bunlara tek başımıza karar vermeyeceğiz. görüşeceğiz, tüm taraflar mutabık kalırsa oturup konuşuruz. danışmanlık aldığımız hypercube şirketi de kulüplerimizle görüşecek. 500 milyon dolar yayın gelirini yakalamak için elimizden geleni yapacağız." dedi.
    kaynak

    edit2: hükümet ve tff'ye yakınlığı ile bilinen rıdvan dilmen'i de bu konu hakkında sözcüleri ilan etmişler.

    --- spoiler ---

    dilmen "bu ligin play-off, play-out oynatmaktan başka çaresi yok. yüzde 90 da doğru görüyorum bu çözümü. geçen sezonlarda da öyleydi, bu sezon daha çok öyle olacak. seyirciler kaçıyor, bugünkü tip maçlara para vermek istemiyorlar. 3-4 yıl geçici olarak bu yapılabilir çünkü siklet farkları çok doğdu. taraftar yılda 2-3 derbi izleyeceğim diye bu maçlara para harcamak istemeyebilir."

    --- spoiler ---

    kaynak