hesabın var mı? giriş yap

  • su gencecik yasimda yaslandigimi hissettiren kiz. ulan dogdugun gunu biliyorum ne zaman paparazzilik oldun

  • muhtemelen kastettikleri şey borca girmeden ev almak ki bu da son derece doğru. basit bir mülk satın almak için yıllarca köpek gibi çalışmayı sıradanlaştırmayın.

  • ağızlarından sürekli ''halkı böyle aşağıladıkça kaybetmeye devam edeceksiniz'' gibi laflar duyarsınız. asıl kaybeden kendileridir ama farkında bile değildirler. seçim kazanmayı hayatlarının merkezine oturturlar. seçtikleri kişiler gününü gün ederken, bu mallar da onlarla beraber kazandıklarını sanarlar. git bak bakalım sığır kardeşim o milletvekili çocukları, bakan çocukları sana hiç benziyor mu? seçtiğin kişiler kazanmış oluyor, sen değil mal kardeşim. adam makarnaya muhtaç, ''kaybetmeye mahkumsunuz'' diye nutuk atıyor. akıl fikir.

  • -namazla boyun ağrılarımdan kurtuldum doktor.
    +hmm. röntgeninize göre boynunuz yok ağrımaması lazım zaten.
    -nasıl yani?
    +gitmiş. omurganız komple yok :(

  • bana göre damacana su ve gsm bu şeylerin başını çeker.
    suyu kaynağından alıp şişeliyorsunuz, şişenin depozitini alıyorsunuz, hani diyecem birçok işlemden geçiriliyor, o da yok. birçoğunun test sonuçları vasatın altında. neredeyse ham maddesi yurtdışından gelen, şişesi depozitsiz kola fiyatına satanlar var bunu.
    hele gsmi anlamak mümkün değil. konuşsanda konuşmasanda o baz istasyonları bilgisayarlar vs hep faal zaten. belli bir aidatı anlarım ama konuşmayı ücretlendirmenin bir anlamı yok. şebekeler yetersiz kalır desen zaten kontrolsüzce her tarafı baz istasyonlarıyla donatmışsın belki yüzde 50 kapasiteyle bile çalışmıyorsun. 50-60tl fatura mı olur yani at alırız o paraya be.

  • 30 yaşında bir mimar arkadaş var. hem arkadaşım hem de iş yaptığım bir insan. bana 3 ay önce mimari bir proje gönderdi. statik proje çizdim buna istinaden. 2 hafta sonra projesini revize etti, ben de değiştirmek zorunda kaldım. sonra bir daha, bir daha. kızdım kendisine içten içe baştan yaptığı işi değiştirip beni uğraştırıyor diye. ama sonuçta müşterim, bunun için bana para ödüyor.

    1 ay önce yeniden konuştuk. bir iki güne dönecem, belediyeden ruhsat çıkar, sana haber veririm dedi. 3 hafta önce mesaj attım dönmedi. 2 hafta önce mesaj attım dönmedi. ben de daha aramadım, mesaj da atmadım. ama çok kızdım kendisine, iş bitip para ödeme zamanı gelince cevap vermiyor diye.

    3 saat önce öğrendim.belediyede bizim projeyi onaylatmaya çalışırken virüs kapmış. 1 hafta mücadele etmiş yoğun bakımda. ölmüş. ciğerim yandı. çok zor bir duygu. çok gençti. çok erkendi.

    şimdi o projeye ruhsat çıkacak. o bina yükselecek. ama kimse bilmeyecek mimarın biri, hayatının baharında o projeyi onaylatma çalışırken ölüp gitti. insanlar yaşayacak o binada. arkadaşım çürüyecek.

  • bu şarkının konusu ve anlamı ile ilgili, 11 eylül saldırıları'nın kehaneti olduğunu düşünen de var, wikipedia gibi "kızıl ordu fraksiyonu'na göndermeler var" diyen de. leonard cohen'in röportajları ve yaşamı incelendiğinde, satır aralarından farklı bir anlam çıkabiliyor.

    "they sentenced me to twenty years of boredom
    for trying to change the system from within"

    cohen'in 14 nisan 1988 tarihli röportajı:

    "yeah, these are new songs, huh? maybe lots of people think i didn't write anything after "suzanne." but i wrote one or two songs after "suzanne." here's a song (bkz: first we take manhattan) i wrote 20 years after "suzanne." i had been driven over the edge and i had decided to take matters into my own hand. this is a geopolitical plan. people have asked me what it means. it means exactly what it says."

    suzanne, cohen'in 1967 yılında piyasaya sürülen ilk albümü songs of leonard cohen'in ilk şarkısıydı. first we take manhattan; 21 yıl sonra 1987'de kaydedilen ve cohen'in muhteşem bir dönüş yaptığı i'm your man albümünün ilk şarkısı oldu. arada çıkan albümlerinden (büyük ihtimalle plak şirketinden) kendisinin de çok tatmin olmadığı röportajından anlaşılıyor. "i had decided to take matters into my own hand", "kurda sormuşlar neden ensen kalın..." gibi bir açıklama olmuş. "i'm coming now, i'm coming to reward them first we take manhattan, then we take berlin" ile de ayar tamamlanmış.

    şair burada;

    "ah you loved me as a loser, but now you're worried that i just might win
    you know the way to stop me, but you don't have the discipline
    how many nights i prayed for this, to let my work begin
    first we take manhattan, then we take berlin"

    ve şurada da;

    "i don't like your fashion business mister
    and i don't like these drugs that keep you thin
    i don't like what happened to my sister
    first we take manhattan, then we take berlin"

    müzik endüstrisine seslenmiş gibi duruyor.

    şarkının en esrarengiz kısımlarından biri "the monkey and the plywood violin" olsa gerek. şarkıda bu sözden önce "and i thank you for those items that you sent me" diyor ve kahkaha atıyor. maymun ve uydurma bir kemanla imâ edilen, geçimini sağlamak için sokak şarkıcılığı yapanlar olabilir.

    19. yüzyılda sokak çalgıcılarının yanında maymunlar gösteri yaparmış. maymun hem dikat çekmek, hem de bahşişleri toplamak için kullanılırmış. şöyle ki: (bkz: http://upload.wikimedia.org/…rinder_with_monkey.jpg) cohen, i'm your man albümüne kadar geçen sürede, müzik endüstrisinin zorladığı, kendisinin pek de hoşnut olmadığı; ancak, geçimini sağlamak için yapmak zorunda olduğu işlerden bahsediyor olabilir.

    "remember me, i brought your groceries in", eve alışveriş torbalarını taşıyan çocukları simgeliyor olabilir. bir nevî "bir zamanlar beğenmediğiniz (ah you loved me as a loser, but now you're worried that i just might win) fakir ama gururlu bir genç vardı" anlamı pekâlâ çıkarılabilir. hepsinin ötesinde "ah remember me, i used to live for music", üstadın bütün olayını özetliyor.

    "first we take manhattan, then we take berlin"e gelince:
    burada da, önce amerika'da, sonra avrupa'da yakalanacak albüm başarısı hedefinden; hedefe ulaşmak için çok çalışıldığından (bkz: i practiced every night) ve artık zamanının geldiğinden (bkz: now i'm ready) bahsediliyor olabilir.

    cohen'in 1 haziran 1988 tarihli röportajı:
    "but i want to tell you that even though your hospitality is profound it will not detour me from my appointed task which is to take manhattan, then berlin and several other cities..."

    olmayabilir de.

  • seo'cu dallamalar yüzünden maalesef artık google'da bir şey arayıp bulmak imkansız hale geldi. bir şey arıyorsun ilk 3 sayfa birbirinin kopyası aynı sayfa ve yazılar.

    "x kişisi kimdir? x kişisi nerede doğdu? x kişisi hakkında bir çok kişi bu soruyu soruyor. detaylar haberin devamında."

    size ben boydan gireyim.