hesabın var mı? giriş yap

  • arkasında güçlü bir mantık olan işdir. evet o fiyata uçakla gidersin ama yht'nin vereceği adrenali uçak sittin sana veremez.

    lan mümkün olsa bahis siteleri her yht seferi için istanbul'a sağ salim varacak mı tren, kaç kez duracak, kaç arıza çıkacak bir dolu alanda bahis açacaklar.

    uçakta nerde bu heyecan.

  • fransız olması..

    fransızlar hiçbir zaman almanlar ve ingilizler gibi bir alanda (elbette başarılı olmuşlardır ancak) "en başarılı" olamamışlardır.. ispanyolların ve italyanların bile futbolu sürklase/domine ettiği, markalaştığı, tekelleştiği uzun dönemler olmuştur ancak fransa'nın özellikle kulüpler düzeyinde avrupa'yı arka arkaya sürklase/domine ettiği uzun bir dönem olmamıştır..

    bence sadece futbolda değil, uluslararası siyasette ve askeri alanda da bu durum geçerlidir..

    bugün fransa avrupa birliği'nin tek nükleer gücü ve askeri anlamda en büyük gücüdür, (politik ağırlığı yoktur demiyorum) ama bir ingiltere'nin ve almanya'nın görece politik ağırlığına sahip değildir..

    şimdi bana fransa'nın başarılı olduğu örnekleri, tarihindeki büyük başarıları, önemli isimleri hatırlatacak arkadaşlar çıkacaktır ama ben zaten fransa başarısız ve yetersiz bir ülkedir demiyorum.. çoğu alanda bizden çok daha ileridedir ama fransa'nın bir almanya, bir ingiltere kadar game changer (oyun değiştirici), anahtar ve kilit bir ülke olmadığını düşünüyorum..

    yanlış düşünüyor olabilirim.. aksi fikirlere daima açığım.. ikna olmaya da kapalı değilim.. yeter ki hakaretamiz ve saldırgan bir üslup kullanılmasın..

  • 9 sene kadar sonra üşenmedim, dinliyorum şu anda. albümün çıktığı tarih te göz önünde bulundurularak diyebilirim ki, hakiketen güzelmiş. canavar gibi beat'ler, ortalamanın bayaa üstünde bi prodüksiyon. sözler bazı şarkılarda haddinden fazla milliyetçi, onu da hoş karşılıyorum, almancı sendromu. o iğrenç hit cartel-cartel bile şu anda guzel geliyo kulaama. belki de 6 saattir matematk calisiorum diyedir. bi de ceza diyolar ya, yıllar once kıralını yapmış adamlar...

  • 2013'te erasmus yaptığım ispanya'da ev arkadaşım polonyalı bir hatundu. avrupa'nın pahalılığından şikayet ederdi, 1€ 4-4,5 zloty civarındaydı ve kız için üzüldüğümü hatırlıyorum.

    benim içinse iyiydi, hatta ucuzdu lan. 1€ 2,5 lira civarındaydı, lan bu pringles'lar ne ucuz diyip 3'er 5'er alıyordum, ev arkadaşlarım uzaylı gibi bakıyordu bana.

    şimdi, geçen 7 yıl sonrasında, zloty hala 4,5-5 seviyelerinde. arkadaşım için belki hala pahalı avrupa, bilemiyorum.

    ancak benim için avrupa diye bi yer yok, komple kıta iptal.

    herkes kendince geçen yılları özetliyor, bu da benim özetim.

  • eskiden 60 sayfa olarak basılan pasaportlar artık yeni pasaportlarda 38 sayfa olarak basılıyor. ya pasaport sayfasından da kısmazsın be arkadaş. ne olacak diyebilirsiniz fakat 10 yıllık pasaport için 38 sayfa çok yetersizdir. sürekli iş için yurtdışına seyahat eden biriyseniz, giriş çıkış damgaları, vizeler kısa sürede sayfaları tüketirsiniz. işin ilginç tarafı sayfalarınız bittiğinde ve yeniden pasaport almak istediğinizde asıl kabus orada başlıyor. öncelikle sistem pasaportunuzun süresi dolmadığı için randevu vermiyor ve direk nüfus müdürlüğüne sizi yönlendiriyor. oradaki memur böyle bir hizmetimiz yok yeni pasaport alamazsınız diyor. oradan soluğu nüfus müdürünün odasında alıyorsunuz ve ona dakikalarca dil döküyorsunuz, yok neden seyahat ediyormuşum, yok gerçekten gereklimiymiş. lan sana ne ben hakkım olan pasaportu istiyorum aq. o da gönlünden koparsa a4 kağıdı bağışlamanız sureti ile size yeşil ışık yakıyor. işim için kullanmam gereken bu pasaport, sayfa sayılarının 38e düşmesi ile daha çok başıma bela olacak sözlük.

  • beşinci evlilik yıldönümümüzün akşamı karıma hediyesini verdikten sonra biribirimize sarıldık tam bu sırada kızım odasından gelir;
    kızım: aaaaaaaaaaaa ` :çığlık atarak`
    tathar: ne oldu kızım.
    kızım: bi daha aşık olduğunuzu görmiyim.