hesabın var mı? giriş yap

  • akşam sevgilisinin kendisini dövmesinin ardından beni hastane ve karakollarda süründürmesi. ertesi sabah sevgilisiyle barışması ve onu ayrılması için doldurduğumu iddia etmesi.

  • ismi neşe kaynağı haline geldi.
    son iki haftada ne dengir mir mehmet fırat dendi , ona şaştım ben arkadaş. "sayın fırat" demiyor kimse. sırayla herkes "ben de telaffuz edebiliyorum oğlum dal sarkar kaltar sarkal" diye mikrofona yanaşıyor.

    abartacak ne var bu isimde? mengir fır dengir tırat... bu işte.

  • bu olaylar dahil son dönemdeki gelişmelere yönelik biraz uzun da olsa genel bir bakış atmaya çalıştım. enrty telefondan girildiği için imla hatası varsa affola.

    tanım: fransa'da yaşayan biri olarak büyümesini tahmin ettiğim olaylardır.

    fransa'da bu tip olaylar ve eylemler sıklıkla olur, daha yüksek katılımlı olanlarını da gördüm ancak bu seviye yayılan ve şiddetli olanına ilk defa denk geliyorum. merkeze çok yakın olmayan ve sakin bir yerde yaşamama rağmen ilk defa yaşadığım yere havai fişekleti duyabileceğim yakınlıkta bir eylem oldu. eylemlerin olası en tehlikeli sonuçlarını öngörebilmek için temel fransa siyasetine biraz hakim olmak gerekir.
    fransa'da toplumun ideolojisi genel olarak dörde bölünmüş durumdadır. her kesimin halkta yüzde 20-25 civarı bir karşılığı mevcut.
    son seçimde mélenchon'un temsil ettiği solcular, türkiye'de sol gözüken partiler gibi değil gerçekten solcudur, nato karşıtlığı seviyesindedirler. sosyalist ve göçmenlerden oy alırlar. halkın geri kalanı bu grubu aşırı ve tehlikeli bulur. son seçimde ilk defa yakın farkla üçüncü olup 2. tura kalamadilar.
    le pen tarafından temsil edilen grup da aşırı sağ olarak görülür ve göçmen karşıtlarından oy alır. son seçimde zemmour gibi açıkça ırkçı daha sağ birinin de aday olmasıyla daha merkez gibi görünüp 2. tura kalmayı başarmıştır. halkın geri kalanı bu grubu da aşırı ve tehlikeli bulur.
    macron'un temsil ettiği merkez grubu sağ sol pek sallamaz, öncelikleri ekonomi ve icraattır. popülist bir tarafı vardır, hem olumlu hem olumsuz anlamda en cok oy geçişi olan gruptur. iki turlu seçim sistemi ve en cok desteklenen olmasa da en az karşı olunan grup olduğu için son iki dönem başkanlık kazandılar.
    son büyük grupta merkez sağ dedigimiz bizdeki anap tipi olan gruptur. en çok oy geçişi olan diğer grup bunlardır. merkezdeki grup gibi az karşı olunan grup olmalarına karşın zayıf aday çıkardıkları için son seçimde farkla dördüncü oldular.
    sistemin işlemesi ve aşırılıkların önlenmesi iki turlu seçim sistemi sayesinde olur. en çok desteklenen değil en az karşı olunan grup olmak gerekir, en sağ ya da en soldaki grup ikinci tura kalsa bile diğeri rakip adayı destekler ve o seçilir.
    bu noktada endişelendiğim nokta, sadece bu eylemler değil, son haftada çokça gündem olan diğer iki olayla bütün olarak bakmam sebebiyle. annecy bölgesinde suriyeli birinin çocuk bıçaklaması ve bordeaux bölgesinde yaşanan çocuk ve ninesine olan saldırı çok gündem olmuş ve göçmen karşıtlığını harlamıştı. bu olaylara neden olan polisin 17 yaşında cezayir kökenli birini öldürmesi de göçmen kökenli mağduriyetleri körükledi. her iki tarafta da kutuplaşmanın artması, en sağ ve en sol grubunun güçlenmesi sistemin işlemesine risk teşkil ediyor. bunlarla beraber macron'un kural sebebiyle üçüncü dönem seçilemeyecek olması, merkezde ve merkez sağ da güçlü bir aday olmaması, sonraki seçimde ikinci tura le pen ve mélenchon'un kalması riskini arttırıyor. göçmen kökenlilerin çok çocuk yapması ve genç nüfusa sahip olmaları sebebiyle sol, le pen'in daha az marjinal gözükmesi ve aday beğenilmemesi sebepli son seçimde macron'a kayan merkez sağ oylarının le pen'e kayma ihtimali en sağ tarafı biraz daha güçlendiren faktörler. hükümet tarafından bu olayları başarıyla yöneten bir kişinin ön plana çıkarılması olmaması durumunda sonraki seçim sonrası fransa'nın avrupa birliği ve nato'dan çıkması gibi dünyayı etkileyecek konular gündeme gelebilir.

    (bkz: sığınmacının parkta çocukları bıçaklaması)
    (bkz: fransa'da küçük kızı kaçırmaya çalışan kişi)

  • durumu anlatabilmek adına bulduğum en uygun başlık buydu.

    örnek: aldatan karımı terk etmiyorum (troll başlığı)

    x kişi: sen gavatsın
    y kişi: bence böyle şeyler normal
    z kişi: buna normal diyen gavattır
    tekrar y kişi: buna gavatlık diyen yobazdır.

    örnek: volkan demirel türk futbolundan atılsın.

    x kişi: atılsın çünkü terbiyesizdir. (hafifletilmiş ifadeler tercih ediyorum yoksa evlilik hayatından olaya girenler var)
    y kişi: o atılacaksa diğeri de atılsın
    z kişi: o atılacaksa diğeri de atılsın diyen şikecileri görmemize vesile olmuş başlık
    y kişi: fransız döllerini ortaya çıkartan başlık.

    iki durumda da; "ne neden yapılır?" "bu durum hangi sosyolojik durumlar sebebiyle bu hale gelmiştir", "bu durumu düzeltmek için ne gibi öneriler sunulur" gibi önermeler yok, hesapta burası kutsal bilgi kaynağı ama gel gör ki kuşlubahçe muhtar heyetinden farksız. bu iki örnek özelinde sergilenen uygulamayı alın bütün başlıklara yayın. ben okuyan adamım, dünyadaki olan bitenle meselem var, ilgileniyorum ve gelip böyle bir platformda yazıyorum diyen zekanızın eseri bu mudur? seçimlerde bok attığınız milletten tek farkınız elinizin altında internet olması diyeceğim sonra aktroll olacağım ama onlarla sizi kıyasladığım için kemalist yavşak da diyecekler. ben olacakları önceden söylüyorum. kendinize çeki düzen verin, akıllı olun.
    (yazıyı o son cümleyle bitirmeyecektim fakat içeceğim masaya döküldü.)

  • hakkında tek bir tespit yapabileceğim harika dizi:

    sscb'yi gorbaçov yerine rte yönetiyor olsaydı ukrayna ve belarus haritadan silinmişti.

    bu kadar net söylüyorum. düşünün dizideki yöneticilerin cehaleti muazzam ama adamlarda ona rağmen liyakat sahibi insan ortama girince susup saygı gösterme davranışı mevcut. ya bizde?

  • "ya bu futbolcuların benimle derdi ne?" diye sormuş hanım ablamız. neden olacak cern'de atom üzerine yazdığın makalelerden etkilenmiş onunla ilgili görüşmek istiyordur büyük ihtimal.

  • bu satırları ne zaman okusam yuzumde bir gulumseme beliriyor;

    " new york, california'dan üç saat ileride ama bu california'yı yavaş kılmaz.
    kimisi 22 yaşında mezun olur ama iyi bir iş bulana kadar 5 yıl harcar.
    kimisiyse 25 yaşında ceo olur ama 50 yaşında ölür.
    bir başkası 50 yaşında ceo olur ama 90 yaşına kadar yaşar.
    kimisi hâlâ yalnızdır.
    kimileriyse evlenmiştir.
    obama 55 yaşında emekli oldu.
    trump ise 70 yaşında işe başladı.
    bu hayatta herkesin kendi zaman dilimi vardır.
    çevrendeki insanlar senin önündeymiş gibi gelebilir.
    kimilerini de arkandaymış gibi hissedebilirsin.
    ama herkes kendi yarışını, kendi zaman diliminde verir.
    onlara özenme, onlarla alay etme.
    onlar kendi zaman diliminde, sen kendi zaman dilimindesin.
    hayat harekete geçmek için doğru anı beklemekten ibarettir.
    o yüzden, sakin ol.
    geç kalmadın.
    erkenci değilsin.
    tam da zamanındasın. "

    debe edit: paylaştıgım satırların bir cok kişiye umut olduguna ve iyi geldiğine dair cok fazla güzel mesaj aldım, tesekkur ederim. umarım kendi zaman diliminizdeki kendi yarışınızı en mutlu sekilde verirsiniz...

  • kıza oda kiralamışsın parasını almışsın. çağırmışsın eğlencene de davet etmişsin, kabul etmiş. beraberce içmişsiniz gitar eşliğinde şarkı söylemişsiniz. buraya kadar güzel. sonra niye içkisine ilaç atıp tecavüz edersin? bu nasıl bir saçmalık?