hesabın var mı? giriş yap

  • bu sabah minibüste en arkada oturan iki arkadaştan duyduğum diyalogtur.

    -yağmur yağıyor
    +yağsın banane amk.

    2 dakika sonra..

    -işe geç kaldık
    +kalalım sanki çok önemli insanlarız amk.

  • askeri ceza kanunu 117 118 119 maddeleri asta yapılan yaralama, öldürme ve kötü muameleden ve bunun karşılığında alınacak cezalardan bahseder.

    kısa dönem, uzun dönem olun fark etmez. üstün emirlerini yerine getirdiğiniz ve ast olarak üstünüze yapmamanız gereken şeyleri yapmadıktan sonra kötü muameleye maruz kaldıysanız siz haklısınız. fakat kötü muameleden kasıt hizmete ve askerliğe dair kusur ve hatalardan dolayı üstünüzün sizi tenkit ve azarlaması hakaret sayılmaz. (hemen öyle ben haklıyım bana böyle bişey diyemez diya atarlanmayın, canınız yanar)

    sanırım oluşan algı kısa dönemlerin hakkını aramaya daha yatkın olmalarından kaynaklı. bundan dolayı bu efsane türemiş olabilir.
    mesela haklı kısa dönem ile haksız uzman çavuş vakti zamanında askeri mahkemeye gitmiş ve uzman çavuş suçlu bulunmuşsa eğer, bu zaman içerisinde;
    "oğlum uzmanın biri kısa dönemle askeri mahkemeye çıkmış uzman suçlu bulunmuş."

    iş askeri mahkemeye gittiğinde kanunlar karşısında sizin haklı olmanız, yedek subaylıktan falan değil, kanunlar çerçevesinde üstünüzün haksız olduğundandır ve gereken ceza verilir. komutanlar bu durumu bildiği için genelde iş askeri mahkemeye gitmeden bulunulan birliğin içinde komutanın arkadaşları veya daha bir üst komutan tarafından çözülmeye çalışılır.

    117-118-119 maddeler de şöyledir:

    maduna müessir fiiller yapanların cezası
    madde 117 – 1. madununu kasten itip kakan, döven, veya sair suretlerle cismen eza verecek veya sıhhatini bozacak hallerde bulunan veyahut tazip maksadiyle madunun hizmetini lüzumsuz yere güçleştiren veya onun diğer askerler tarafından tazip edilmesine veya suimuamelde bulunulmasına müsamaha eden amir veya mafevk iki seneye kadar hapsolunur.
    2. (mülga: 31/1/2013-6413/45 md.)

    müessir fiillerle madununun vücudunda tahribat yapan veya ölümüne sebep olan mafevka verilecek ceza
    madde 118 – 1. 117 nci maddede yazılan fiiller madunun vücudunda tahrıbatı mucip olmuş ise amir veya mafevk beş seneye kadar hapsolunur.
    2.daha ziyade vahim hallerde amir ve mafevk altı aydan beş seneye kadar hapsolunur.
    3. fiil taammüden yapılmış ise amir veya mafevk on seneye kadar ağır hapis cezasiyle cezalandırılır.
    4. fiil ölümü intaç etmiş ise fail on seneden az olmamak üzere ağır hapis cezasına mahkum olur.

    mafevkin cürüm sayılmıyacak olan fiilleri
    madde 119 – (değişik: 27/6/1932 - 2034/5 md.)
    1 - bir madunun fiili taarruzlarını defetmek yahut mübrem ve müstacel bir zaruret ve tehlike halinde verdiği emirlere itaat ettirmek için bir mafevk tarafından yapılan müessir fiiller makam ve memuriyet nufuzunu suistimal telakki edilmez ve suç sayılmaz.
    2 - bu hüküm harbde veya eşkıya müsademeleri ve isyan yahut askerlik harekatı ve mücrim takıbatı gibi vazifeler başında mübrem surette elzem bir itaati temin için başka vasıtalar bulunmadığı takdirde bir subayın madunun ısrar ve mukavemetine karşı silah kullanmaya mecbur kalması halinde de caridir.
    3 - mafevkin, hizmete ve askerliğe dair kusur ve hatalardan dolayı madunu tenkit ve muanaze etmesi hakaret sayılmaz.

  • orjinali "you have two cows" diye baslayan politik espri silsilesi.

    ornek:

    sosyalizm - "iki ineginiz varsa, devlet birini alir baskasina verir"
    komunizm - "iki ineginiz varsa, devlet ikisini de alir size sut verir"
    kapitalizm - "iki ineginiz varsa, birini satip boga alirsiniz"
    demokrasi - "iki ineginiz varsa, sutu kimin alacagina komsular karar verir"
    ek$i sozluk - "iki ineginiz varsa, devlet sutu 'bozulabilir' gerekcesiyle doker, sizi de ciftlikten kovar"

  • benim. işim de var ünvanım da. evet mesaide orda burda çok ciddiyim.
    ne yapak be oturup soba başında kestane mi pişirelim.
    bırakta biz de soytaralım, kendimizi ifade edelim ergen liseli.

    edit: başlık başa kalmış.

    edit2: hala yaşayıp yaşamadığımı merak edenler var :)

    edt3 yaşıyorum. merak edenlerin gözlerinden öperim. yaş 51

  • bill gates veya mark zuckerberg'e bak, bir de bizim zenginimize bak. pişmiş kelle gibi sırıtıyor bir de görgüsüz.

    edit: açıkçası videoyu twitter'da görmüştüm. sözlüğe girince başlığında yalnızca üç entry olduğunu gördüm ve sırf test için, yaratıcılık bakımından hiçbir değeri bulunmayan klasik debe entrysi girmek istedim. sonuç ortada. umarım sözlüğün halinin vahametini anlıyorsunuzdur.

    en azından bu durum hayırlı bir işe vesile olsun diyor ve sizi şu başlığa yönlendiriyorum: (bkz: hamza'nın protezi için 25bin tl gerekiyor)

  • dostlugundan başlanır.
    önce ben demediği cumlelerinden. sizi sıkıştırdığı zaman dilimlerinde değil, size ayırdığı zamanlardan başlanır.
    ne olduğunuzu bildiği için seven adamı, ne olduğunu bildiğiniz için kolayca seversiniz.
    kendinizi onda bulmanızı, onu kendinizde bulmanizdan.
    sevmeyi lutfetmeyisinden. paylaşmak için cirpinmasindan.
    çabasından başlanır.

  • muhtesem hizmet. sanirim turkiye toptan "is nasil yapilmaz" konulu bir deney calismasi, ttnet de bu amacla kurulmus bir sirket.

    aktarma yapmak icin ataturk havalimani'nda bulundugum sirada, turk sim kartim olmadigi icin haberlesmek icin internet'e gireyim dedim. baktim ttnet wifi diye bir ag var, hah dedim ne guzel wifi hizmeti koymuslar girer baglanirim.

    baglandim, kayit olmam gerektigini soyledi. ala. gunluk ucret 20tl, pekala. kaydolurken baktim telefon numarasi sordu. sebep ? napacaksin ki telefon numarasini ? aa demez mi sms aticam, kod gondericem. lan niye ? zaten bu hizmet baska sekilde iletisemeyen adam icin degil mi ? yok ki baglantim ? yanimda bir sekilde almanya'dan aldigim bir sim kart oldugu icin onu takip denedim. zar zor sms'i aldim, kredi karti sordu yazdim bilgileri. "devam". sonuc: "bu hizmeti satin alamazsiniz". sebep ? belli degil. artik tipimi mi begenmedi, esref saatine mi denk geldik bilemiyorum.

    islemi bastan baslatayim dedim. a aaa, surpriz. "bu hesap zaten kayitli". tamam canim kardesim, az once ben kaydoldum, biliyoruz. simdi o hesaba hizmet satin alayim. "bu hizmeti satin alamazsiniz". lan niye ?

    tamam dedim allah belani versin, hesabi sil dedim (kendi terminolojileri ile "beni unut", bir de tribal romantizm yasatiyor pezevenk). simdi, hesabin silinmesinden beklenti belli. hesabi sileceksin, onunla ilgili herhangi bir kayit olmayacak ki dogal olarak tekrar kaydolabilecegim temiz temiz. tekrar deniyorum "bu hesap zaten kayitli". e sen neyi sildin az once bre deyyus ?

    neyse, faydali hizmet. internet'e baglanamiyorsunuz ama aktarma ucaginizi beklerken vakit geciyor. bu gerizekali ile ugrasmaktan tuvalete zor girdim, ucagi kaciriyordum.

    bakin benzeri hizmetin bir cok havalimaninda ucretsiz oldugundan hic bahsetmedim bile. ucretsizi gec, parasiyla giremiyoruz.