ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dolar düşünce ekşicilerin ortadan kaybolması
-
dolar 2 ay icinde 3.7 den bugun itibariyle 4.01 e dustu.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
su dolu bir şişem var soğusun diye buzluğa koyuyorum unutuyorum donuyor, içemiyorum. erisin diye dışarı çıkarıyorum unutuyorum ısınıyor, içemiyorum. bir haftadır şişeyi yanımda gezdiriyorum ama katiyen su içemiyorum.
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
öğrenci evinde yalnızken hasta olup, kusmaktan öleceğini sanmak da bunlardan biridir. açlıktan ve kusmaktan kalkıp yemek dahi yapamazsınız. sonra arkadaşlarınıza böyle bir olay yaşadım deyince neden söylemedin gelip bir çorba yapardık derler. böylece siz de gariban değil de mal olduğunuzu anlarsınız.
türk filmi replikleri
-
kadir inanır der ki.
"insanlık için çalıştık sokakta kaldık...atom fiziğine de,profesörlüğe de lanet olsun."
istersen sana telefon numaramı verebilirim
-
muhtemelen mesaj atan kızı pişman eden başlıktır.
herşey iyi guzel de neden ifşa ediyorsun be kardeşim.
qr kodlu menü kepazeliği
-
sebebi covid değil hiperenflasyon olan kepazelik.
takdir edersiniz ki her fiyat değiştiğinde yeni menü basmak fazlasıyla maliyetli olacaktır.
hayata dair gülümseten detaylar
-
hayatimda bazi ritueller var. mesela her sabah kahvemi alip gazetemi okudugum bank da bunlardan biri. biraz amerikanvari evet, ama olsun.
son iki aydir, tahminimce 60 yaslarinda, dislerinin yarisini kaybetmis, agir adimlarla yuruyen, inceden beli egilmis, basindan sapkasi hic eksik olmayan, sevimli bir amca geliyor her sabah yanima. alman disiplini iste, her sabah 7:40-45'te yanimda oluyor. tanimiyorum. iki aydir hic konusmadik; ama her sabah yanima gelip oturuyor. yaptigi tek sey, oturduktan on saniye sonra basini hafifce gazeteme cevirip goz ucuyla tarihe bakiyor olusu. kisik bir sesle dienstag(sali) diyor ve gidiyor. samstag(cumartesi) diyor ve gidiyor. haftanin yedi gunu boyle. gune bakmaya geliyor. ben de arkasindan gulumsuyorum sadece.
ne olduysa dun oldu. saat 7:55 olmustu. hala gelmemisti. iki aydir ilk defa boyle bir sey oluyordu. ne okudugum gazeteye odaklanabiliyordum, ne de kahveden tat alabiliyordum. gozum sadece o'nu ariyordu. niye gelmemisti? endise ediyordum. basina bir sey mi gelmisti? gun boyunca aklimdan cikmadi. "montag" demesi gerekiyordu o gun. o kadar kafama takmistim ki, ruyama bile girdi gece.
bugun sabah oldu. ben yine gazetemi ve kahvemi alip banka oturdum. sadece gelmesini bekledim, adini bile bilmedigim o adamin. kahve iciyordum; ama gazete okumuyordum. saat tam 7:43'te belirdi kendisi. uzun zamandir boyle mutlu oldugumu hatirlamiyorum. oyle bi heyecanla actim ki gazeteyi. bu defa o basini cevirmeye zahmet etmesin diye epey sag tarafa dogru okuyordum. oturdu, on saniye gecti, yine basini cevirdi, bakti, "dienstag" dedi ve kalkip gitti.
bu defa tedbirliydim. arkasindan fotografini cektim. olur ya bir gun gercekten hic gelmez. anisi kalsin bende.
http://i.imgur.com/k3q5dyo.jpg
- http://i.hizliresim.com/oeyeqx.jpg
bir daha boyle yapma amca.
gelmeyeceksen bile haber ver.
28 ocak 2024 kadının soyadı özgürlüğüne kavuşması
-
hazır eliniz değmişken şu nafaka olayıda bi kalksa güzel olur.
koskoca yanardağın adını hasan koymak
-
(bkz: hasan dağı)
aslında düz mantık gibi görünse de bence çok akıllıca bir hareket. atalarımızın ne kadar ileri görüşlü olduklarını gösterir hatta. eyjafjallajökull, tungurahua gibi yanardağlar, cafcaflı isimlerinin baskısına dayanamayıp patır patır patlarken baksanıza hasan dağı ne kadar sakin, mülayim.. ismi hasan olan bir dağın patlama ihtimali var mıdır sorarım..
anton pavloviç çehov
-
bir öyküsünden anlamlı bir alıntı;
"... bir söz ne kadar derin ve ince olursa olsun çok mutlu ve çok mutsuz olanlara önemsiz gelir, onları tatmin etmez. bu yüzden aptallıklar hep çok sevinçli veya kederli zamanlarda yapılır, aşıklar birbirini en iyi sessizken anlarlar, mezarın başında yapılan ateşli, hararetli bir konuşma da yalnızca yabancıları duygulandırır, ölenin yakınlarına soğuk ve ehemmiyetsiz gelir."
ilk buluşmada masaya iphone 6 koyan erkek
-
sizin iphone'u kafanızda fazla büyüttüğünüzü gösterir. ne yapsın, üstüne mi otursun?
chp'nin gençlerle ilgili reklam filmi
-
bugün itibariyle yayına çıkmış reklamdır: http://www.youtube.com/watch?v=2goiirzz4ye
(bkz: gençlik rahat bir nefes alacak)
(bkz: yalnız nefes demek de yasak)