hesabın var mı? giriş yap

  • cok sık yaptıgım olay oldugu icin tanım ve acıklama getirmek istedigim durumdur.

    kadınlarımız , bir erkekle diyalog kurduklarında karsılarında medeni ve yetiskin biri oldugunu unutup, o yazısma sırasında kafalarında kurdukları hayaller üzerinden ilerlerler. ve adam yazmayı kestiginde ya da gec yanıt verdiginde tipik bir davranıs gosterirler. soyle ki:
    "allam yoksa baska biri mi var?"
    "yoksa yanlıs bir sey mi dedim?"
    "yazmayarak bana cool mu gorunmek istiyor acaba?"
    "beni bekletiyor, kesin saat tutuyor belli bir süre sonra yazacak"
    "neye kızdı ki acaba?"
    "cok ilgi gosterdim diye kendini geri mi cekiyor acaba?"

    oysa hic birisi...

    o sırada yemeksepetinden siparsi ettigi yemegi gelmsitir onu yiyor olabilir erkek

    ya da o sırada sıkılmıstır. zira kadınlar yaşı kaç olursa olsun, bir erkekle yazısırken 14 yasında kız cocugu gibi sacma ve bir yere varmayan diyaloglara girdikleri icin erkek "eeeehh ne yazayım artık lan buna " diyerek game of throns'un son bolumunu izlemeye karar vermistir.

    yani yazısmada bir anlam bulamamıstır

    ya da aklı basında , hani o cok bayıldıgınız avrupalı amerikan vs. medeni erkekleri gibi tadında kesmistir diyalogu...

    yanıt verilecek bir sey olmayan abuk bir cümle ve yorum yaptıysanız da o anlık mesaj yazma geregi duymamıstır.

    oysa bırakın kadını gece 3 'te bir erkek arkadasım bile beni düsünmeye ve konusmay sevkedecek bir seyler yaziyorsa yanıtını yazarım fakat ayşecik tadında sımarıklıklar sergileyen bir yazısmaya kibarca son vermeyi de bilirim

  • imamoğlu mansur başkana diss atıyor.

    anıtkabir'de yapılan temizlik haberine karşı imamoğlu'nun karşılık vermesi.
    türkiye böyle kapışma görmedi.

    olması gerekenlerin zamanla olacağının göstergesi.
    yıllardır kul hakkı diye yırtınıp dünyanın sayılı zenginleri haline gelen ''büyüklerimizin'' muslukları küçük küçük olsa da kapanıyor.

  • dallama patronun maas sorunca rakam vermenin de elenme sebebi oldugunu gorduk. ulan dingil sen maas veriyorsan ben de saatlerimi emegimi veriyorum sana. sanki bana hayrina para veriyor da istedigim rakami soylemek hata. ben istedigim rakami soylerim, sen kendi butcene gore degerlendirirsin bu adam bu parayi hak eder dersin verirsin ya da vermezsin. 10 koyun gudemeyecek adamlar boyle patron olup emekciyi ezmeye calisiyor ya en cok bunlari islak odunla doveceksin.

    not: isverenim

  • avrupanın doğal sınırlarının gerçekten tam olarak nerede bittiğini acı acı idrak ettirmiş olan kadın

  • 70 lerde ne karnesi lan.

    o karne mevzusu 1940 ların ikinci dünya savaşı atmosferinde ülkeye ithalat engellenir de burada ne yer ne içeriz ne zaman biteceği de belli değil diye yapılan bir şeydi.

    bir de aklı sira gezi mezi esprisi yapmış.

    neyse gülün geçin.

  • avrupalı ülkelerle vize muafiyeti için uğraşmadan tüm türkiye'ye kısa yoldan vize kazandıracak çılgın proje.
    devlet "tc kimliği olan herkes benim kamu görevlim sayılır" diyerek döşeyecek herkese yeşil pasaportu ve avrupalının kriterlerini yerine getirmekle uğraşmadan vizeyi kapmış olacağız. (bkz: beyin bedava)

  • asteroitler - uzayda yörüngesel hareketlerle savrulan kayalık cisimler - özellikle olumlu bir his uyandırmazlar. bunlardan milyon yıllar önce birinin dünya'ya çarptığını ve dinozorları yeryüzünden sildiğini bilmekteyiz. öyle görünüyor ki, başka bir asteroit dünya'yla çarpışma rotasında olabilir ve büyüklüğü nedeniyle ciddi küresel hasara yol açabilir. 1998 or2 olarak adlandırılan göktaşını nasa, önümüzdeki yıl nisan ayında dünya'yı etkileyebilecek ölümcül asteroidi izliyor. neyse ki, göksel cisim şu anda bir kaçış yolu üzerinde, bu da bazı anormal faktörler ortaya çıkmadıkça yeryüzüne çarpmayacağı anlamına geliyor.

    nasa'nın yakın dünya nesne çalışmaları merkezi (cneos), 1998 or2 asteroitinin tahmini olarak 13.500 fit çapa sahip olduğunu ve 29 nisan 2020'de edt'de (17:26) dünya'dan geçmesinin beklendiğini ortaya koydu. en yakın noktasında, asteroit dünya'nın merkezinden yaklaşık 0,04205 astronomik ünite veya 3,9 milyon mil mesafede olacak. güvenli miyiz? asteroitin hareketleri birkaç fenomenden dolayı değişebilir ve sonunda dünya'ya çarpma olasılığı meydana gelebilir.

    birincisi, asteroitlerin yarı majör eksenini etkilediği bilinen ve harici veya dahili olarak üretilen radyasyona bağlı olarak bir vücut sıcaklığındaki değişikliklerden dolayı gök cisminde uygulanan sonuç kuvvet olarak tanımlanabilen yarkovsky etkisidir. bu, 1998 or2 asteroitinin dönüşünü ve sonunda yörüngesini etkileyerek dünya'ya dönmesine neden olabilir. ve sadece bu asteroitin ne kadar tehlikeli olduğu hakkında bir fikir vermek için, var olduğu bilinen en parlak ve en büyük potansiyel olarak tehlikeli asteroitlerden biri olduğu bilinmektedir.

    katastrofik asteroid çarpışma olayına yol açabilecek ikinci faktör, yerçekimi anahtar deliğinin neden olduğu yörünge rahatsızlığıdır. sonuncusu, gezegenin yerçekiminin asteroit gibi uzamsal bir uzuv gövdesinin yörüngesini değiştirebileceği ve bir çarpışmaya yol açan içe doğru çekebileceği (içe çekilim) bir gezegenin etrafındaki uzayda küçük bir bölge olarak tanımlanabilir. 1998 or2'nin neden olduğu tektonik hasarın ve canlısal yaşamın yanı sıra, etki gezegenin hava ve atmosfer koşullarını da ciddi şekilde değiştirecektir.
    eğer asteroit dünya'ya çarpmaz ve selam verip geçip giderse asteroitin bir dahaki geçişini ömrünüz yeterse 2079 nisan ayında göreceksiniz.

  • biri bana soruyor "onun yazımı böyle değil miydi?" diye. tdk'nın doğru kabul ettiği yazıma link vericem. link sadece tek kullanımlık. biriyle paylaşınca arama sayfasına geri dönüyor. o yüzden insanları kelimelerin doğru yazımları konusunda bilgilendiremiyorum.

    açıkçası tdk'nın "aman kelimelere direkt link verilmesin" diye üstüne titrediği bu konuyla hedeflediği şey ne acayip merak ediyorum. çok uzun zamandır da böyle bu arada. hatta ekşi sözlük'ün araştır kısmında tdk olmamasının sebebi de bu. şimdi iyice geliştirmişler sistemi.

    uygulanan tedbirin "gelsin herkes efendi gibi baştan aramasını yapsın, biraz eli klavyeye değsin" diye bir çaba dışında makul bir gerekçesi de yok. hatta kimbilir belki "online'a çok alışmasınlar biraz sözlük satın alsınlar" gibi bir zihniyet bile olabilir. bu iki zihniyet arasında çok mesafe yok çünkü.

    bu konuyu yöneticilerden birine ileteyim diye siteye baktım. yöneticilerin isim ve fotoğrafları var ama e-mail adresleri yok. yani ankara'da etrafa bir sürü "bu adamı gördünüz mü?" diye ilan yapıştırıp o fotoğrafları mı kullanıcaz? adamların tipinin neye benzediğinden bana ne? iletişim konusundaki tek imkan bilgi edinme hakkı kanunu çerçevesinde onda da belli kriterler kıstaslar var.

    resmen tdk'dan faydalanmaya çalışmaktan yoruldum.

    hani birileri çıkıp "yeaa dilimiz çok yozlaştı" falan derse sebepleri konusunda kayıt mahiyetinde dursun diye buraya yazıyorum.

    edit: birden fazla kişi tdk'nın tanımlarına erişim için url şablonu iletti. bir yolu varmış. biri konuyu "joomla kullanıyorlar, konudan anlamadıklarındandır muhtemelen" dedi. doğru olabilir. ama bu araştırma ve geliştirme kurumunuın teknik yetersizliği, yol açtığı sıkıntılara bir bahane olur mu? olmaz.