hesabın var mı? giriş yap

  • osmanlı imparatorluğu'nun zaferi ile sonuçlanan bu savaş sonucunda edirne ve batı trakya emniyete alınmış, meriç nehri tamamen osmanlı kontrolüne geçmiştir. makedonya'daki sırp prenslikleri, bulgar kralı ve bizans imparatoru osmanlı hakimiyetini tanımıştır.

    bulgarların elinden trakya'nın karadeniz kıyıları alınmış bizans'ın avrupa ile olan son karayolu irtibatı kesilmiştir. zafer sonrasında batı trakya ve makedonya'nın bir kısmı ile drama, serez ve selanik fethedilmiştir. osmanlı tarihi içerisinde diğer savaşlar gibi yer edinmese de imparatorluğun avrupada kesin biçimde yerleştiğini gösteren önemli bir hadisedir.

  • aynı zamanda şuna benzer diyaloglara da şahit olmuş nesildir.
    yazılıda:

    kız öğrenci,
    -hocağğğm 3.soruyu bilmiyorum, biraz yardımcı olun.
    +güzel kızım hani derste şunu şunu anlatmıştım.
    -hatırlamadığğm.
    +bunu bunu yaz (cevabı söyler)
    tam puan veririm sana merak etme.

    erkek ögrenci,
    -hocam 5.soruyu sırası ile mi istiyorsunuz, karışık yazsak olur mu?
    +amk gerizekalısı, ailen seni boşuna okutuyor. ne biliyorsan onu yaz!

  • devlet bu krediyi toki'nin yeni yapacağı ucuz konutlar için uygulamalı.

    hazırda bitmiş evler için değil.

    toki de maliyetine evleri halka satmalı.

    işte o zaman emlak piyasası biraz regüle olur.

  • üst edit: başlık sahibinden sonra @2'de kaçmış. kaynak bu

    bir zahmet bana özelden sallamayın ne başlığı açan benim ne de kaynağı veren. ben 3. entry'i girmiş bir garip yazarım. herkes kaçınca ihale bana kalmış oldu sadece*

    ----

    almanya battı, türkiye cennet, her şey mükemmel diyen almancıların almanya vatandaşlığını seçmesiyle sonuçlanacak yasaklamadır.

    edit: başlık sahibi kaçmış. verilen yeni kaynakta çocuklar için, yani yeni nesil için geçerli olacağı yazıyor.

    o halde entry'i " almanya battı, türkiye cennet, her şey mükemmel diyen almancıların çocuklarına almanya vatandaşlığını seçtirtmesiyle sonuçlanacak" olarak güncelleyebilirim.

  • hata yapan biridir. nasıl mı? cem garipoğlu, rüzgar çetin gibi varlıklar anne baba hatasıdır. veliaht prens muamelesi yaptıkları, tüm dünyanın çocuklarının etrafında döndüğü hissini onlara veren anne baba hatası.

    ve senin oğlunun ismi cem garipoğlu'nun ismi ile aynı cümlede geçiyor sinan çetin. çünkü sen oğlunu, cem garipoğlu'nun yetiştirildiği gibi yani yediği tüm haltlarda, yaptığı tüm pisliklerde ailesinin onu kurtarmak için yanı başında olacağını bilerek yetiştirdin. doğruyu öğretmek yerine yanlıştan nasıl yırtacağını öğreterek yetiştirdin. ortaya koyduğun müthiş hata için tebrikler.

  • kahve

    alt katımızda kahve var, herkes gidip kahveye şifre nedir diye sorsun diye bu ismi koydum. bir gün kahveye indiğimde şifreyi ben de sordum. yok lan bizde internet minternet diye tersledi. demek ki sistemim iyi işliyor *

  • 26.02.2017 cumartesi sabahı 05:30 da istanbuldan ankara’ya eşim, oğlum,teyzem, annem ve anneannem ile yaptığımız araç yolculuğunda saat 07:00 civarı düzce yakınlarında berceste dinlenme tesislerinde konaklamaya karar verdik.

    sabah annem kahvaltı ettiği için ben oğlanı yediririm birşey yemeyeceğim dedi. teyzem ve eşim 1, ben de 2 tane tost yemek istediğimi söyledim ve 4 tane tost siparişi verdik.
    anneanneminde dişlerinden sorunu olduğu için “ben açık büfeden birşeyler alırım” dedi ve kendisine salatalık, beyaz peynir, çeri domates ve zeytin ezmesi aldı. kocaman tabak içinde 3-4 malzeme var (açık büfe fiyatı 27,5 tl). sorun değil sonuçta işletmenin biçtiği fiyat bu ve yemek istiyorsan ödeyeceksin. neyse masamıza geçtik tostlar geldi annennemde kahvaltısını aldı yemeye başladı.
    anneannem kendi çatalını aldı ama masaya 4 tane daha çatal geldi bir de 2 sepet ekmek getirdiler. önceleri anlam veremedik ama işletmenin ikramı falan sandık ve yemeklerimize devam ettik. o arada teyzem, anneanneme dedi ki ”anne ya peynir çok güzel duruyo alayım biraz” dedi ve masadaki 4 çataldan birini alarak peynir alıp yedi.

    aradan 1 dk geçmeden tipinden şef olduğu anlaşılan biri geldi elinde sipariş aldıkları cihazdan var ve masaya doğru bakıp bişeyler ekle çıkar yapmaya başladı. sonra bana gönderek “ne almıştınız?” dedi. bende başladım anlatmaya 4 tost var 2 si kaşarlı 2 si karışık 1 de açık büfe var” tamam dedi ve sonra ağzından o saçma kelimeler dökülmeye başladı.” efendim işletmemizin prosedür gereği açık büfe kahvaltı tek kişiliktir ve ortak yenilemez” bende dedim ki “zaten ortak yenmiyor sadece teyzem içinden çatalla peynirden aldı” “hayır alamaz dedi o kişiye aitir masadaki diğer kişilerle paylaşılamaz.” bundan sonrasını aşada konuşma şeklinde yazıyorum.

    şef : hayır alamaz, o kişiye aitir masadaki diğer kişilerle paylaşılamaz
    ben : bir dakka yanlış anlamadım dimi masaya 4 çatal getiriyorsun 2 sepet ekmek getiriyorsun ki zaten elimizi sürmüyoruz bir de özenipte içinden çatalın ucuyla da olsa peynir zeytin vs alamayız öyle mi?
    şef : evet efendim.
    ben : peki o zaman aynı arabada geldiğimiz anneannemin yediğinden canımız çekmesin diye başka masaya mı oturtalım yani?
    şef : onu bilemem o sizin kararınız.
    ben : arkadaşım ben bunun parasını verdim mi? evet verdim. sonuçta bunu kaç kişiyle yiyeceğim bana kalmış.
    şef : kahvaltı 1 kişiliktir ama eğer bir başkası da o tabaktan alırsa 27,5 tl de onun ödemesi gerekir.
    ben : dalga mı geçiyorsunuz!!!
    şef : lütfen sakin olun beyefendi.
    ben : bana sakin ol diyorsun, 1 kişi açık büfe yerken 4 çatal ve 2 sepet ekmek getiriyorsun içinden aldık diye herkese kahvaltı fiyatı yazarım diyorsun.
    şef : bakın beyefendi, buraya öyle kişiler geliyor ki 1 kişi açık büfe alıyor herkes ondan yiyor onu demek istiyorum.
    ben : önce bize bir bak nasıl tipler olduğumuza bak. 72 yaşında anneannem, teyzem,annem eşim ve oğlumla masada oturuyoruz ve 3 kişi 4 tane tost söylemiş yiyor,1 kişi hiç kahvaltı etmiyor çocuğa yemeğini yediriyor. açık büfe almış anneannemin tabağında sadece salatalık,zeytin domates ve birazda peynir var. maksadım kötü olsa tostları niye söyleyeyim. hadi onu geç açık büfeden 4 kişi 1 tabakta yiyecek olsa sadece salatalık vs koyar mı? sucuk salam pastırma ne varsa alıp o tabağı doldurmaz mıyım? bir de derim ki oğlum getir ordan 2-3 sepet ekmek mis gibi doyurmam mı karnımı?
    şef : haklısınız beyefendi ama işletme prosedürümüz böyle?
    ben : göster o zaman prosedürü utandır beni bende herkes için kahvaltı parası ödeyeyim?
    şef : girişte yazıyor efendim 1 kişilik kahvaltı 27,5 tl dir diye.
    ben : o doğru ama kimse kimseden özenemez tabağından birşey alamaz yazıyor mu?
    şef : kahvaltı 1 kişiliktir diye yazıyor işte.
    ben : şuan iyice saçmaladınız farkındasınız dimi. (masadaki herkese kalkın dedim bunlardan bişey olmaz laf anlamaz bunlar gidiyoruz)
    şef : siz bilirsiniz efendim.

    kasaya geldik şef de yanımda dedi ki 1 kahvaltı parası alın. bende dedim ki hayır sizin gibi firmanın bana yapacağı kıyağa ihtiyacım yok. 1 açık büfe, 2 kaşarlı,2 karışık tost,açık büfenin yanında verilen 1 çay hariç 4 tane de çay var. 53 tl ödedim. o arada 2 de garson yanımızda. garsonlara dönüp dedim ki bi düşünün ki 5 kişi yemeğe gittik 4 tanemiz tost yedi ahanda bu şef arkadaşta açık büfe yedi. garsona dönerek sende şef’în tabağındaki peynirden özendin çatalınla aldın olamaz mı dedi verdiği cevap daha da vahim “ olmaz efendim istanbulda bile böyle bir prosedür yok burada da olmaz dedi” bunun üzerine diyecek laf bulamadım gerçekten. tabii ki bu konuşma başladığından bu yana benim sesim yüksek şekilde konuştum ki tüm müşteriler duysun anlasın diye. çıkarken şef’e sizi şikayet edicem haberiniz olsun dedim ve verdiği tek cevap ”ismimi de vereyim onuda yazarsınız” oldu.
    siz siz olun yolculuk yaparken berceste denilen tesise asla ama asla girmeyin.

  • yılanların damaklarında bulunan ve koku alma duyularını güçlendiren organdır. çatallı dilleriyle havadaki koku moleküllerini toplayıp dillerini damaklarında bulunan bu organa sürterler ve böylece avlarının kokularını, kokularından yerlerini, vücut ısılarını, vücut ısılarından ne kadar uzakta veya yakında olduklarını tespit ederler. bu organın, başın her iki tarafına da uzanan iki odacığı vardır. sıcakkanlı hayvanlar hareketsiz durduklarında bile termal enerji yayarlar. yılanın beyni bu organ sayesinde avının yerini belirler.

  • "adamın hizmetinin bedeli bu. aşağı yukarı giden bunu bilerek gidiyor."

    kardeşim klavyelerinizde böyle bir tuş mu var? her başlıkta bundan görüyorum aq. nerede satılıyorsa söyleyin ben de alayım.

  • türk tıp tarihinin en önde gelen isimlerindendir.

    1862'de istanbul' da doğan besim ömer ortaöğrenimini kosova askeri rüştiyesi'nde yaptı. 1883'te askeri tıbbiye'yi yüzbaşı rütbesiyle bitirdikten sonra, 1885'te gittiği paris'te doğum ve kadın hastalıkları uzmanı oldu.

    yurda dönüşünde (1889), ferik rütbesiyle askeri tıbbiye' de profesör olarak görev yapmaya başladı. bu dönemde, hilali ahmer'in (bkz: kızılay) canlandırılmasında büyük emeği geçti. veremle mücadele, çocuk esirgeme, süt damlası derneklerini kurdu.

    kadınların tıp bilimine katılımına büyük emeği geçmiş, çok ilerici bir bilim insanıydı. kızılhaç'ın washington'daki toplantılarına katılmış, burada hemşirelik biliminin branşlaşmasını inceleyerek yurda dönüşünde hilali ahmer merkez dairesi'nde kadınlara ilk kez olarak hastabakıcılık dersleri vermiştir. ayrıca 1922 yılında, o zamanki adı haydarpaşa tıp fakültesi olan, mekteb-i tıbbîye-i şâhâne'ye 7 kız öğrenciyi kaydettirerek (bkz: suat rasim giz) türkiye'nin ilk kadın doktorlarının, cerrahlarının yetişmesine on ayak olmuştur.

    ikinci meşrutiyet'te, rütbesinin paşalıktan albaylığa indirilmesine karşın, halk kendisini besim ömer paşa diye anmayı sürdürdü. 1934 yılında akalın soyadını aldı. 1933'teki üniversite reformu sırasında kadro dışı bırakıldığı 1935-40 arasında milletvekilliği yapan besim ömer ardında 77 yapıt bıraktı, bunların önemlilerinden biri türkiye'de hazırlanmış ilk tıp yıllığı olan nevsal-ı afiyet'tir.