hesabın var mı? giriş yap

  • bankalar ile çalışan, master ve visa ile anlaşması olan şirketimize visa denetmeni gelmiştir, gıcık bir adamdır, şirket binasını a'dan z'ye inceler, en üst katta yemekhane ve büyük teras bulunmaktadır, yemekhanenin terasa açılan kapılar cam kapıdır.

    denetmen sorar: bu kapılar geceleri kilitleniyor mu?
    bizim güvenlik amiri: hayır kilitlenmiyor,
    d*: bu terasa teröristler ya da hırsızlar helikopter ile inebilirler kapını kilitli olması gerekmekte.
    g.a.*: adamlar terasa helikopter ile inip kapılar kapalı diye geri mi dönecekler?
    d: mavi ekran.

  • ağzındaki takma dişleri unutup denize giren annemin, takma dişleri denizde düşürmesi. yarım saat aradıktan sonra dişleri bulamamız. yüzmeye devam edilmesi.

    bir saat sonra babamın ayağına bir şey takılması. oğlum dibe dal ayağımın altındaki al demesi. dibe dalıp annemin dişlerini görmem. ve babamın efsane esprisi:

    ''şu kadının çenesinden bi kurtulamadık.''

    seni seviyorum baba.

  • tüm projelerin devlet adına değil akp adına yapıldığını gösteren beyanat. yani siz devleti, ülkeyi, halkı falan sevmiyormuşsunuz, siz "yap şuraya köprü, şurayı da kaz tünel olsun şanımız yürüsün" diye bunca iş yapmışsınız. iki yüzlü köpekler sizi.

    ben en azından bu mevkilere gelmişlerse biraz akılları vardır, biraz mantık sahibidirler diye düşünüyordum ama alakası yokmuş, cümlesinin sonu nereye varacak onu bile hesaplayamayan adamlar 13 yıldır ülkenin başında bela gibi duruyorlarmış.

    çok şükür bitti, devran döndü. yargılanacaksınız, sadece mahkemede değil vicdanlarda yargılanacaksınız. ne mahkemeden ne de vicdanlardan sağlam çıkabileceksiniz, şeref yoksunları.

  • geniş anlamda, inancın; dar anlamda onu tekelleştirerek insanları başat olarak korku aracılığıyla rızaya zorlayan tüm dini öğretilerin ve onları taşıyan topluma ve elitlere dair tüm dinamiklerin eleştirisini yapmaya çalışan güney kore yapımı başka bir dizi.

    --- spoiler ---

    yılların türkiye deneyiminden bakıldığında dizinin, türkiye ve muadili otoriter yönetimlerin at başıyla gittiği ve popülist rıza musluklarının bir türlü kesilmediği birçok "gelişmekte olan"- hatta artık bu sıfat da tartışılmalı diye düşünüyorum- ülke seyircisine söyleyebileceği çok şey var. new truth ve arrowhead, ayrı ayrı, bu rasyonalite dışı düşüncelerden-hislerden nemalanan çıkar gruplarının, sırasıyla, görece kurumsallaşmış ve paramiliter organizasyon biçimlerinin temsilleri olarak karşımıza çıkıyor.

    sodo ise yaşanan olağanüstü olguya karşı mantıki tutarlılığı ve vicdanı ağır basan karşı örgütlenmenin temsili. zamanla izleyici olarak öğreniyoruz ki sodo örgütünün üst düzey üyeleri de bu doğaüstü gözüken olgulardan çok acı bir şekilde nasiplerini almışlar ve bu acıları kuşanarak, dizide görece başarılı bir şekilde aktarılan, çılgınlık ortamında hem akıl ve kalp sağlıklarını korumaya hem de toplumsal dengeleri toparlamaya çalışıyorlar.

    ilk sezon, yukarıda yazarların da belirttiği gibi, birçok soruya cevap vermeden bu çıkar grubu haline gelen güçler arasındaki kavgayı ve ortaya çıkan toplumsal karmaşanın değişik boyutlarını işliyor. son bölümde, bebeğin ölüme mahkum edilmesi sonrası işlenen doktrine dair tutarsızlıklar meselesi( insan günahkâr mı doğar*original sin*yoksa sadece yaptıklarından mı sorumludur) toplumsal rızanın alınması noktasında büyük zorluklar yaratan bir bağlamı beraberinde getiriyor. new truth ve ekstra-legal tetikçisi olarak hareket eden arrowhead üyeleri bunun "ortaya çıkmasını" engelleyemiyorlar. ailesinin çabasıyla çocuğun kurtulması ve sodo örgütünün kurucularından biri olduğunu anladığımız, önceden arrowhead grubunun aşırılıkları yüzünden annesini kaybeden avukat kadın karakter bebeği yanmış cesetlerin arasından çıkartırken insanlar şok içinde olanı biteni izliyorlar. sinema izleyicisi için bu sahneler bir yerlerden feci bir şekilde tanıdık: https://www.framestore.com/…ildrenofmen?language=en

    özetle, hellbound, şu gittikçe eşitsiz ve adaletsiz hale gelen dünyada türlü felaketlerle karşı olduğumuz ( küresel ısınma, salgın hastalıklar, yükselen sağ aşırıcılık, nükleer savaş tehlikesi, enerji krizi, siber savaşlar vs.) bu dönemde, insanlığın metafiziki meselelere sorgulamadan teslim olmak yerine karşı karşıya oldukları tehditlere karşı farklı yaklaşımlarıyla uzlaşarak "bir arada" nasıl hareket edebileceğine dair bir düşünce-his demetini bize sunuyor.

    ülkemiz, ben şu satırları yazarken bile kötü-yetersiz- fırsatçı yönetimle yüzleşmeyen ve bilmem kaçıncı kurtuluş savaşı güzellemesi yapan bir iktidarın elinde bilimsel gerçekler yerine "faiz sebep enflasyon sonuçtur", " dış güçler bize saldırıyor" vs. gibi gerçeklerle bağdaşmayan inanç kırıntılarıyla daha büyük imkansızlık ve yoksunluklara sürüklenmeye devam ediyor. bu diziyi de izlerken "ne yapmalı" diye düşünmekte fayda var.
    --- spoiler ---

  • hem işlerin yürütülüp hem de yatılabildiğinin fark edilmesiyle iş verenlerin sinirlerini bozan gerçektir. çalışmak demek ömür kısaltacak streslere girmek zorunda olmak demek değildir. ofise ulaşımın ve ofiste bulunmanın yapılan işten bağımsız olarak ne kadar zaman ve enerji harcadığının farkına varacağına "evde boşa çıkan zamanı nasıl denetleyerek doldurabiliriz?" diye düşünen boomerların tez zamanda yaşlanıp emekli olması dileğiyle.

  • şarabın yıllandırılması için kullanılan meşe türleri kuzey amerika ve fransız kökenlidir. bu türlerin seçiilmesindeki neden gözenekli bir dokuya sahip olması, hafifliği, esnekliği, akıtmaması ve şarabın yıllandırılması esnasında şaraba kazandırdığı koku ve tatların şarabın karakteristiğiyle uyuşması nedeniyledir. günümüzde fıçı yapımı esnasında bombeliğin kazandırılması için toasting denilen bir metod kullanılır. bu şekilde fıçıların içi yanıklık özelliği kazanır ve yıllandırılan şaraplar da bu sayede baharatımsı aromalar taşır. şarap asidi denilen tartarik asidin zamanla fıçıların gözeneklerini kapatması sözkonusu olduğundan 5 yılda bir fıçıların yenilenmesi gerekir. modern şarapçılıkta eskiye göre hacimce daha ufak olan 225 lt'lik barik adı verilen fıçılar kullanılmaktadır. yüzey alanı ne kadar ufak olursa, fıçının şaraba olan etkisi o kadar fazla olur. bir fıçının yapılabilmesi için ağacının 80 yaşına gelmiş olması gerektiği gibi, bir ağaçtan sadece 2 adet meşe fıçı yapılabilmektedir. şu anda türkiye'ye geliş fiyatları 1.500 - 2.500 usd arasındadır. henüz türkiye'de fıçı yapımında kullanılan meşe türü yetiştirilmemektedir. çok eskiden iğneada'da fıçı yapımıyla uğraşıldığı bilinmektedir.

  • sanırım çocukları gece 3'te çıkardıkları için toplama fırsatı bulamamışlar. ayıp oldu hacılara.

  • ülkeyi komple arapların üstüne yapın da bu iş huzur icinde çözülsün.

    ekonomik çıkmazda olan türkiye cumhuriyeti'nin başındaki zatın gerçekleştirdiği aktivite.

    https://mobile.twitter.com/…|twcamp^serp|twgr^tweet

    edit: https://mobile.twitter.com/…tus/1331958084495953921

    edit 2: ilgili haber
    https://www.dunya.com/…ula-ortak-oldu-haberi-601558

    edit 3: bazı mesajlar aldım bunun zararlarının ne oldugu ile alakalı, belirtmem istendi. olası bir hükümet değişiminde ülke borsasının %10'luk kısmının katardan manipüle edilmeyeceginin garantisini kim verebilir ? türkiye cumhuriyeti'nin katar'ın arkasında bulunan, londra'daki spekülatörün emrine amade edilmiştir. çok net.

    ayrıca arada kaynayan "çerezlik" imzalanan anlaşmalar da şunlar:

    "istinye park hisselerinin devrine dair anlaşma",
    "istanbul haliç altın boynuz projesi'ne yapılacak potansiyel ortak yatırıma ilişkin mutabakat zaptı" ile;
    "global liman işletmeleri ve qterminals w.l.l arasında ortadoğu antalya liman işletmeleri aş'nin hisse devrine ve satın alımına dair anlaşma" da bulunuyor.