hesabın var mı? giriş yap

  • eger illa cevap verecekseniz daha once serserilere karsi denenmis cevaplari durumunuza gore modifiye ederek baslayabilirsiniz:

    - hey yavrum be, ne isi var o cariklinin yaninda (erol tas gibi gul, grupca gul...)
    + bana bak çarıklı sensin
    - bana mı dedin
    + sana, sana, sana, hepinize be! rezil, iğrenç yaratıklar! hiç mi insanlık yok sizde ha? nedir bu laflar, ha nedir? nasıl dersiniz bu pislikleri bu tertemiz kizlara! onlar sevgi istiyor, ilgi istiyor, siginmak, sevilmek istiyor... onlara gonlunuzu acacaginiza birde utanmadan, sıkılmadan alay ediyor, meta görüyorsunuz... aslında alay edilecek, küçük görülecek birileri varsa o da sizlersiniz... hiç bir işe yaramayan, asalak gibi yaşayan sizler... utanacağınızı bilsem yüzünüze tükürmek isterdim ama ondan da anlamazsınız ki siz...

    bu yemezse "bak beyim, sana iki cift lafim var"i deneyebilirsiniz kanimca...

  • fransiz hirsiz, gaspci, dolandirici, milis subayi, mahkum, firari, muhbir, polis, emniyet muduru, rusvetci, kriminolog, sahtekar, dedektif, biyografi yazari ve edebiyatcisi.
    elbetteki sefiller'in jean valjean'i bu adamdan esinlenmistir ama daha ilginci mufettis javert de bu adamdir... sadece hugo, balzac ve dumas ile sinirli degil isbirlikci listesi. bir ara gitme hayaliyle tutustugu amerika'da da hayranlari vardir. bazilarinca ilk polisiye kabul edilen the murders in the rue morgue adli kitabiyla edgar allen poe'yu unutmamak lazim... ki sayin poe, yaptigi yazili aciklamayla vidocq'u okuyup cok etkilendigini kabul etmistir. melville'in moby dick romaninda, dickens'in great expectations'indaki kacak tiplemesinde de yine vidocq'un hayaliyle karsilasir oha felan oluruz.

    kariyerine amerika'ya gitme hayaliyle babasini soyarak baslamis, caldigi parayi yolda caldirinca dustugu rol catismasi(soyan ayni zamanda soyulan) belki de kahramanimizin seytani yeteneginin kuvveden fiile cikmasina neden olmustur, bilemeyiz.
    asik olur, asik oldugu kadini ne yapar eder bastan cikarir evlenir ve sonra da terkeder. paris'teki sahtekarliklari ayyuka cikinca tutuklanir, hapis yatar, sonra hapisten de kacar. burda kahramanimizin hayatina baska bir unlu girer. napolyon'un unlu polis bakani fouche. vidocq'a saf degistirmesi teklifinde bulunur. vidocq tereddutsuz kabul eder zira saf degistirmek onun meslegidir zaten. ama bu saf degistirme sadece vidocq, foushe ya da paris'teki suclulari etkilemez, dunya polislik tarihine de iz birakir. modern polis teskilatlarinin atasi kabul edilen la surete'yi kurar vidocq. bana en eglenceli gelen kismiysa bu teskilatin 28 dedektifinin de vidocq'un eski suc arkadaslarindan olusmasidir. ilk donemler modern bir libertus oykusu gibi gider hersey. paris'te suc orani inanilmaz derecede azalir. "balistik inceleme, olay yeri inceleme, kriminal sorusturma, fisleme, criminal record(adli sicil) vidocq'un bu doneminin dunyaya kazandirdiklari. yine dunyadaki ilk simitciler ve ilk dilenciler de bu donemde kosebaslarina tezgah kurup mendil acarlar... her sey yolunda gider ve paris'te vidocq ve adamlarindan baska suclu kalmaz nerdeyse. "guvenli, huzurlu paris" goruntusunun arkasinda ise hergecen gun bir servete sahip olan bir grup uniformali suclu ile rusvet, sahtekarlik, dolandiricilik, zorbalik iddialarinin sessizce kol gezdigi korkudan sindirilmis sokaklar vardir. 15 yillik saltanat artik devlet tarafindan tasinilmaz hale gelince polislikten atilir. bu arada aslinda cok iyi bir edebiyatci oldugunu da ispatlayan biyografisini yazar. ayni donemde bir baska ilke daha imza atarak dunyadaki ilk ozel dedektiflik burosunu da kurar.
    hukukcuysaniz, sucluysaniz, edebiyatciysaniz, sinemaciysaniz, polisseniz, zamparaysaniz, asiksaniz vidocq'u pas gecmeyin derim. polisle suclu arasindaki, soyanla soyulan arasindaki, trajik olanla komik olan arasindaki, askla nefret arasindaki, sukut ile soz arasindaki cizginin ne kadar ince ve gecirgen oldugunu anlatan bir hayatin sahibi cunku...

  • biz ise ingiltere vizesi için 7 sülalemizin hüviyetini paylaşmak, bordro ve mali bilgilerimizi göstermek, yüzlerce soruya cevap vermek, üstüne yalnızca 6 aylık vize için bile 100 sterlin ödemek zorundayız.

    işte dünya lideri böyle olunur arkadaşlar. kimsenin de buna bir itirazı olduğunu sanmıyorum artık.

  • tüik herhalde ilgili araştırmayı akp gençlik kollarında yapmış.

    + ebubekir sıddık işinden memnun musun?
    - çok şükür abi
    + yaz o zaman %77

  • "ne demek olduğunu bilmesem de kubur denilen şeyi kurtarırım" diye cevaplanası soru.

    ilaveten: bok çukuru demekmiş she is impossible adlı yazara teşekkürler.

    sonuç değişmez kubur u kurtarırım. net.

    başlık başta kalmış hatırlatanlara teşekkürler.

  • biraz detaylı izledim. olay şöyle gelişiyor. chris rock gi jane 2 filmini (demi moore' un asker traşlı olduğu filme atfen) bekliyoruz diyor karısına.

    will smith bir anda kopuyor çok feci gülüyor. ama karısı bozuluyor.

    will smith karısının bozulduğunu kendisinin haykırarak güldüğü farkedince olayı abartarak tersine çevirmeye çalışıyor. yani şakaya sinirlenmiyor kendi tepkisine sinirlenio deli deli hareketler yapıyor.

    eğer şakaya gülmeseydi karısıyla beraber somurtsaydı böyle bir salaklığa ihtiyaç duymayacaktı zaten.

  • dinin bug'ını buldum, artık çok rahatım;

    geçen gün tüm işlerimi bitirmiş evde boş boş otururken, yine acayip kötülük yapıp, delicesine günah işleyesim geldi. içimden bir ses "git tapu dairesine, görevli memura rüşvet ver" derken, başka bir ses de "konu komşunun kızına iftira at" diyordu. bu sorunlu içgüdüme sebep olan unsuru sorgulamak için mahalleden oldukça feyizli bir abimizin yanına gittim ve sohbete başladık.

    + feyizli abi, ben niye böyleyim, niye devamlı kötülük yapmak istiyorum?
    - bak canım kardeşim, şeytanla allah arasında asırlardır süregelen bir tatsızlık olduğunu biliyorsun di mi?
    + evet abi, biliyorum.
    - bu tatsızlık sebebiyle şeytan kendi gücünü gösterebilmek amacıyla insanları dinden, imandan çıkarmak için devamlı mücadele eder, imanlarını zayıflatmak için uğraşır. unutma ki şeytan devamlı seni kötülük yapman için kışkırtacaktır. bundan dolayı iradeni her daim güçlü tutmalısın.
    + peki şeytan neden benim kötülük yapmamı istiyor?
    - dinden çıkaramadıklarına en azından günah işleterek, cehennemin nüfusunu arttırmak istiyor.
    + peki ya dinden çıkanlar?
    - onlar sonsuza kadar cehennemde yanacaklar zaten.
    + bu durumda ateistler sonsuza kadar cehennemde yanacaklarsa, şeytanın ateistleri kötülük yapmaları için kışkırtmasına gerek kalmıyor.
    - evet lan!
    + bu durumda ben de ateist olursam şeytan yanıma bir daha uğramaz ve ben de asla kötülük yapmam.

    evrenin sırrını bulmuşçasına sevinçten birbirimiz sarıldık ve dakikalarca halay çektik. akabinde ikimiz de derhal ateist olduk. ne bir rüşvet verme isteği, ne de kafa kesme arzusu kaldı içimizde. planımızın son aşamasında, ölmeye yakın kelime-i şahadet getirerek, günah işlememiş müslümanlar olarak direkt cennete girmeyi garantilemiş olacağız. allah ne kadar süper bir şey lan.