ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ekşi normalleştirici
-
katkıcılarla birlikte geliştirdiğim, ekşi sözlük'ün 28 şubat 2016'dan önceki görünümüyle kullanılabilmesini sağlayan google chrome eklentisi.
bkz: kaynak kodu
bkz: firefox uyarlaması
bu rekatı da tüm sevenler için kılalım diyen hoca
-
insan sevgisiyle dolu bi' hoca, cemaatini de bu şekilde yönlendiriyor. hümanist. evet.
hayata dair gülümseten detaylar
-
bakırköy'de poliklinikte çalıştığım yıllar. eşimin poliklinik koridorun sonunda. aramızda 3 oda var. zemin kattayız. o dönem sigara yasakları yok ama küçücük odada saatlerce kalmaktan bunalıp arada sigara içmek için pencereden dışarı çıkıyorum. çıkınca da belki hastası yoktur, birlikte tüttürürüz diye onun odanın penceresinin önüne gidiyorum.
o gün kenardan baktığımda manzara şu:
bizim kantinin kedisi girmiş, çömez asistanların arada muayene öğrenmek için gelip oturduğu kenardaki sandalyeye kurulmuş. tüm dikkatiyle hastayı dinliyor. hasta da - artık şaşkınlıktan mı başka bir şeyden mi bilmiyorum - eşime değil kediye bakarak şikayetlerini anlatıyor.
gel de bu kediyi ve bu hastayı sevme, gel de gülümseme şimdi.
hansel ve gretel'i ekmek çarpması
-
bir masal realitesidir. o kadar ekmeği yere atarsan olacağı bu.
chp'nin kalesi
-
sahilyolunun ibb'nin yetki alaninda oldugunu bilmeyenlerin kadikoy belediyesine sallamaya calistigi kale. kadir abinin boklarini kadikoy belediyesinin ustune atmaktan vazgecmek lazim.
kazlıçeşme vs taksim
-
"22 milyar euroya havalimanı yaptık" diyor, hayatı boyunca uçağa binemeyecek olan yoksullar alkışlıyor. bizim büyük çaresizliğimiz..
iste aradaki fark budur.
servis şoförünü döven motorcular
-
olaya bak amk. servis şoförünü motorcular ticari taksinin üstüne yatırıp dövüyor ve hemen arkasında metro turizm otobüsü var. kıyamet alameti gibi.
mühendisleri sinir eden sorular
-
- ne olcan sen ?
-mühendis
-öğretmen olabiliyo musun?
-yok teyze
-öğretmen olsana evladım
yaran fıkralar
-
adı türkiye olmayan bir ülkenin meclis genel kurul salonu'nun giriş kapısının tamiri gerekiyormuş.
konuyla ilgili bürokrat, iki ayrı firmadan marangoz davet ederek kapıyı göstermiş ve fiyat istemiş.
birinci marangoz:
“500 tlye olur bu iş” demiş. “200 malzeme, 200 işçilik, 100 kâr.”
bürokrat ikinci marangoza dönmüş:
- siz aynı işi kaça yaparsınız?
- 2,500 lira.
- nasıl olur bu kadar fiyat farkı?
- 1000 bana, 1000 size... 500 de bu arkadaşa veririz kapıyı yapar.
ihale ikinci marangoza verilmiş.
avrupa'nın en güzel üç şehri
kıdem tazminatı caiz değildir
-
artırıyorum ve maaşın da caiz olmadığını düşünüyorum. hepimiz, devletimizin bekası için bedava çalışmalıyız. yemeğimizi versinler yeter.
futbol üzerine söylenmiş en derin cümle
-
1987 yılında maradonalı napoli şampiyon olduğunda taraftarlar şehir mezarlığına şu pankartı asar:
“neyi kaçırdığınızı bilmiyorsunuz”