ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
34 yaşında, evlilik karşıtı ve dolayısıyla bekar bir arkadaştan:
"şilili madenci yeraltından çıkar çıkmaz sevgilisine evlenme teklif etmiş… iki ay sonra birileri gelip kurtarır sanıyor herhalde."
messi'den daha fazla kazanıyorum
-
"dünyamızın sapkınlığı insanların zenginliklerinden utanmak yerine onunla gurur duymalarıdır."
lev n. tolstoy
olta balıkçılığı terörü
-
2 senedir anadolu yakasında bisiklete binen biri olarak sonuna kadar katıldığım önerme. bisiklet yolunu orama burama olta misina çarpmasın diye kullanamıyorum. normal yolda bile kaç kere kendimi bunlardan kurtarmak için yol kenarından araçların kullandığı orta bölüme süratle dalmak zorunda kaldım sayısını bilmiyorum. acilen çözüm bulunması gereken bir konu olduğu konusunda hem fikirim.
iz bırakan kitap cümleleri
-
hepimiz suyun altındayız. âşık olduğumuz anlarda, güldüğümüz ya da bir sanat eserine baktığımız anlarda suyun üstüne çıkıp ciğerlerimizi hava ile dolduruyoruz. sonra tekrar suyun altına giriyoruz. her an boğuluyoruz ama ölmüyoruz...
(bkz: sen kaç ben onları oyalarım)
(bkz: bülent usta)
yaran sevgili diyalogları
-
kuzenim, 14 yaşındaki oğlunun facebook mesajlarına bakmaktadır. "yin yang, gel gel beraber okuyalım çok komik" çağrısıyla birlikte bu eşsiz günaha katılıyorum. yazışmalar muazzam.
ilk mesajla birlikte her şey hızla gelişiyor..
erkek: beni eklemişsin? tanışıyor muyuz?
kız: ben sizin okuldan bilmem ne sınıfından bilmem kim. ben seni tanıyorum ama demek ki sen beni tanımıyorsun.
araya birkaç kısa geyik serpiştirildikten sonra:
erkek: çıkalım mı?
kız: düşünmem lazım..
1-2 dakika sonra kız: düşünüyorum...
1-2 dakika sonra kız: tamam kabul ediyorum.
erkek: oleyy. çok sevindim :)))
5 dakika sonra erkek: aşkım?
kız: aşkımmmm.
yarım saat sonra erkek: o senin fotoğrafının altına yazıp duran lavuk kim?
kız: salağın teki ya boşver. peşimde koşup duruyo. yüz vermiyorum. önemli biri değil, kafana takma.
erkek: benim için önemli ama!..
kız: ya boşver, yakında vazgeçer zaten.
erkek: neyse ben onu hallederim en kısa zamanda..
rıdvan dilmen
-
az önce iktidara kıps yapmıştır. (bkz: 4 nisan 2015 fenerbahçe otobüsüne saldırı) olayının yaşanmasını iç güvenlik yasasının olmamasına bağlamış "bi şeyler yapılmaya çalışıyor ama izin vermiyorlar molotof kokteyli atmak serbest olsun diyorlar demiştir".
işi iyi öğrenmiş, milletvekili adayı olursa şaşırmam.
müge anlı ile tatlı sert
-
şu müge anlı’nın, ailesi tarafından terkedilen çocuklari 20-30 sene sonra bulup, bir de zorla, onları terkedenlerle buluşturmaya kalkması resmen bir zulümdür.
bugün yine aynısı yaşandı. 18 sene önce ailesi, 6 çocuğundan birini, zengin bir aileye vermiş veya satmış. bir de sözümona şart koşmuşlar “ayda 1 bize çocuğu gösterin” diye… ben o ailenin yerinde olsam “az yiyin de bakıcı tutun kendinize” derdim. neyse, aile göstermemiş tabii, aradan da 18 sene geçmiş. kızın adı sanı belli olmasına rağmen, aile “dur bir instagram’da araştırayayım” vs demeden, direkt cümbür cemaat müge anlı’ya çıkmışlar.
kız da dogal olarak, “olmaz olsun böyle aile” diyip, konuşmak istemediğini, üniversite sınavlarına gireceğini, bunlarla uğraşmak istemediğini söylüyor. ama müge bırakır mı? “yok anneni boşver ama kardeş çok değerli, yok sen bir daha düşün…” böyle böyle yarım saat dil döktü.
sevgili müge, insanların hayatlarına bu şekilde burnunu sokmaya ne hakkın var? tamam, kızı buldun, neden “hayır” cevabını kabul etmiyorsun? şimdi birisi tv’ye çıkıp, “müge, senin annen benim, anne dediğin kadın annen değil” dese, o aileyi bağrına basar mısın?
valla izlerken sinirim bozuldu. sevgili tuğba, duruşunu hiç bozma. müge anlı’nın da gazına gelme. seni bulmak isteyen, sen 5 yaşındayken, 10 yaşındayken bulurdu, 18’ini beklemezdi. o kardeş edebiyatlarına da inanma. kardeşin, kan bağın olan değil, birlikte büyüdüğün kişidir. 18 sene sonra ortaya çıkan aile de kardeş de olmaz olsun.