hesabın var mı? giriş yap

  • halil burayı okuyosun biliyorum. inanılmaz iticisin, hemzeminsin ve çaresizsin. diploman nedir bilmem ama süper eğitimsizsin, terbiyesizsin ve çapsızsın. cumali ceber senin gerçek kişiliğindir, rolün değil. kazandığın tüm para haram olsun. oksijenimizi tüketiyorsun haksızca.

    allah seni alsın.

    tanım: başarısız tipleme, akepeli eğlencesi

  • aşk bitmeden ayrılanlar için:

    ayrıldıktan sonra ne onun canını yakmaya çalışın, ne de onun sizin canınızı yakmasına izin verin.

    ayrılık yeterince kötü- bir de çocukça oyunlara girişmeyin. haber almaya, haber göndermeye çalışmayın.

    büyük ihtimalle duyduklarınızın, gördüklerinizin yarısından çoğu, sizin canınızı yakmak için olacaktır.
    zira kendi canı da yanıyor.

    biraz zaman verin..kızgınlıklar zaman aşımına uğrarsa, daha nesnel bakarsınız her şeye.

    siz de olmadığınız gibi görünmeye çalışmayın, o'nun bir zamanlar ciğerinizi en iyi bilen kişi olduğunu unutmayın.
    acınızdan utanmayın. siz sevdiniz.

    size kazık atmışsa bile-zira acı çeken kişiler için sevdiceğin yaptığı her şey kazık gibi görünür- kin gütmeyin.
    büyüklük sizde kalsın.

    çirkin sözler etmeyin, kırmak insanca değildir. etrafa karşı da büyük büyük laflar etmeyin; çocukça görünüyor.
    asil davranın, acınızı yaşayın. son da size yakışır olsun.

    içinizden geliyorsa, oturup konuşmak için arayın. pişmansanız arayın. tekrar denemek için arayın. iletişim kurun bir şekilde.ne diyeceginden korkmayın, önemli olan sizin arama büyüklüğünü göstermeniz.

    dünyaya bir kere geliyoruz ve ömür dediğin mutlu anlardan ibaret.

    ama iş olsun diye aramayın. amacınızı, niyetinizi bilin, bildirin.

    sevgiline nasıl sahip çıkıyorsan, ayrıldıktan sonra da eski sevgiliye laf getirmeyin. yaşadıklarınıza sahip çıkın. ona gelen laf, size gelmiştir. döneklik etmeyin.

    efendi olun. artislik yapmayın.
    ----------------------

    taraflardan birinin aşkı bittiği için ayrılanlara:

    yukarda yazılanlardan aramak dışındakilerin hepsi geçerli.

    not: bir ayrılığın sorumlusunun hiç bir zaman tek kişi olmadığını unutmayın. insan dediğin hata yapar. affetmesen de, bil.

    bilmem ne kadar zaman sonra gelen edit: bu konuda tavsiyeye ihtiyac duymayacak, insanlarin tavsiye vermeye calismayacagi biri olun.

  • geçen gün, yine benim gibi feci çirkin olan bir arkadaşımla oturduk kadınlardan bahsediyoruz. zaten biz çirkin erkekler kadınlardan bahsederiz, kadınlar da yakışıklı erkeklerden bahsederler. yakışıklı erkekler de arabalardan bahsederler. arabaların genelde beş vitesi olur, vitesler arasındaki oran aracın son hızını etkiler. oran-orantı üniversite sınavında çok sorulan ve annemin de anladığı ve en çok sevdiği matematik konularından biridir. zaten annem sadece anladığı matematik konularını sever, anlamadıklarını reddeder. zamanında teyzemle birlikte okula giderlerken, teyzem modern matematik okutulan deneme lisesi'ne gitmiş. deneme lisesi, ankara'nın emek semtinde yer alan bir okuldur. işte o çirkin arkadaşımla emek gibi değil de emek'e yakın bir semtte oturduk kadınlardan konuştuk.

    dedik ki aga bizim kadınları ilk görüşte etkileme şansımız, evrenin bir köşesindeki paralel evren'de bir serdar ortaç daha olma olasılığı kadar. dolayısıyla bizim yapacağımız tek şey, mütemadiyen ve biteviye konuşmak. dedi ki sonra benim çirkin arkadaşım, yüzüne bile bakamıyorum, yere bak konuşurken, dedim, abi biz kadınları ilk görüşte etkileyemediğimiz için karşılaşabileceğimiz yerlerde zaman geçirmekten de hoşlanmıyoruz. yani bara, diskoya falan gitmiyoruz. dolayısıyla evde oturup, bir kadının bizi görmeden de bizi sevebileceğini düşündüğümüz bir şekil yaratıyoruz. ama, dedi sonra büyük bir sinirle, sinirlenince daha da çirkin oluyordu, nedense kadınlar burada da bize şans vermiyorlar. peki ne yapacağız? bizi görünce çirkin diye bakmıyorlar, konuşunca dinlemiyorlar, o zaman hiç şansımız yok. bir süre sessiz kalıp topraktan yansıyan çirkinliklerimize baktık.

    modern matematik eskiden sadece belli başlı okullarda okutulurdu. şimdi her yerde. ama eskiden belli başlı da olsa hiç okutulmasaydı, şimdi modern matematiği bilmiyor olacaktık. erkekler de modern matematik gibidir. sınavda çıkmaz diyip çalışmamazlık edilmez. erkeğin de bir emeği, bir özsaygısı vardır. evet görülmez bakılınca, ama anlamak istediğinde tüm matematik emrine amadedir, dedi bu çirkin arkadaşım, nasıl da duygulu. susturmadım. sanki sadece onların vücudunun bir değeri var, sanki sadece onların ruhu temiz, sanki sadece onların duyguları önemli. ben de ruhumu korumak istiyorum aga, benim de kirlenmesini istemediğim bir özsaygım var. ben de bir çöp çuvalı değilim ki. onların ruhu, onların duyguları ne kadar değerliyse, benim ruhum da o kadar değerli. sonra biraz dinlenip yere çöktü. en azından kendimi anlatabilecek kadar güzel doğabilseydim, dedi, böyle olunca iki kat yoruluyor insan. çirkin olmak büyük bir meslek.

    geçen gün, yine benim gibi feci çirkin olan bir arkadaşımla birkaç kıza âşık olup unuttuk. biz o yola bu sefer hiç girmedik. sonra oturup bizi tanımayan, bizi tanımaktan erinen ne kadar kadın varsa, hepsine bir şarkı söyledik. içimizden geldi, içimizde tuttuk.

  • yorgancı ya da yüncü olmak. müşteri yok ama akşama kadar yumuşak yumuşak yünlerin içinde huzur bulurum.

  • - tikaaaaaaat firlatmaya hazirlaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaan
    - haziriz komutanim!
    - uuuuuuuuuuuuuuuuuuuuc ikiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii...........
    - noldu komutanim?
    - bilmiyorum.. general bi dur dedi
    ......
    - tikaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaat firlatmaya hazirlaaaaaaaaaaaaaaaaan
    - haziriz komutanim!
    - uuuuuuuuuuuuuuuuuuc ikiiiiiiiiiiiii........ hay!
    - yine nooldu komutanim?
    - bilmiyoruuum.. yine dur dedi..
    - allah allaaaaaaaah
    - sus.. konsantrasyonu bozma.. emir bekliyoruz surda yukardan
    - peki komutanim
    - tikaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa-
    - allaalalalalalallalalalalalalalalaaalalaaaaa
    - durun! durun lan! dureagh (ezer gecerler)
    - sikmisim lan emrini, klostrofobik olacaktik

    (disarda)
    - halil! naptin! eyvaaaaaaaaaah
    - bilmiyorum necla.. hersey bi anda oldu

  • 14-15 sene önceki mevzu. içinde ölüm var ama trajikomik artık bu saatten sonra.

    anadolu'da belediyede çalışan yaşını başını almış iki arkadaş, bir daha mı geleceğiz dünyaya diyerek yıllardır umreye gidiyoruz diye atlarlar uçağa tayland'a giderler. aileler her seferinde bunları umrede sanarlar. şimdiki gibi görüntülü konuşma yok ya, eskilerden kalan müthiş bir taktik.

    bunlar bulundukları toprakların vazifelerini yerine getirecekler tabi, ilaç da almışlar, alkol de var, ateşle barut yan yana durmaz, final kaçınılmaz olur o turda, ikiliden biri kalp krizi geçirip ölür. şimdi kendinizi diğerinin yerine koyun. muhtemelen keşke ben ölseydim diyeceksiniz. adam ne yapacağını bilmez gavur ellerinde, yanında arkadaşının cenazesi var, herkes bunları dualarla kutsal topraklara gönderdiklerini sanıyor ama tayland'da ölüyorsun. adam rahmetlinin ailesine durumu nasıl anlatacağını bilmez, hangi derdine yansın.

    rahmetlinin oğlunu arar, baba öldü biz tayland'dayız der. şimdi burada da empati yapılması zor. baba kutsal topraklara diye gitmiş ama ölüsü nerde çıkıyor. oğlana "atla gel çabuk, cenazeyi bana vermiyorlar" der. adamın cenazesini almaya gidecek oğlan ama pasaport -vize derken tayland'a gitmesi öyle hemen kolay olmaz. 10 gün süre verirler cenazeyi almaları için oğlan geç kalır, cenazeyi alacağım derken rahmetlini küllerini verirler. oğul şoklar içinde, harbiden yakmışlardır adamı. külleri kavanoza koyup verirler oğluna.

    uluslararası krizin bir de türkiye ayağı vardır. rahmetlinin şehit olduğunu sanan aileye gerçek söylenmez, ne diyeceksiniz. imama para verirler biraz, çaktırma cenaze bu der oğul ve diğer yol arkadaşı. adamın kavanozu acele gömerler, cenaze törenini kimse görmez bunlardan başka.

    hadi çapkınlık yaparsın da uluslararası düzeyde yapmak sıkıntı olur. ölürsün ölünü vermezler, arabistan illerindeyim dersin tai kızlarının koynunda çıkarsın.

    ailesi hâlâ kutsal topraklarda öldü diye aşırı saygı gösterir adama. siz de okudunuz buraya kadar, bir fatiha gönderin rahmetliye. kimsenin ihtiyacı yoksa bu abimizin var. rip.