hesabın var mı? giriş yap

  • adana demirspor'un şampiyonluğunu kutlamaya gidiyorum deseydi ceza almayacak bir vatandaşın aldığı cezadır.

  • huge head karakterinin sansürlenme sebebi malum kişiye benzemesi değil, yüzü arabayla ezildiği için yüzünde yara izi olması ve çocuklar için korkunç bulunmasıdır. (aynı zamanda malum olan 6.sezon bölümünde gizli gizli park ekibini izlemekte ve pops'a saldırmaktadır) bu benzetme esprisi yanlış hatırlamıyorsam ilk olarak 2015 civarı (bkz: rte'nin cartoon network'te görülmesi) başlığında yapıldı, sonra da bazı insanların aklında öyle kaldı ama böyle bir açıklama yok, bu yüzden sansürlendi demek mantıklı da değil. bir deli kuyuya taş atıyor 100 kişi çıkaramıyor. cartoon network türkiye artık sansürlerde beyinlerini kullanmayı bıraktı zaten, bir sahneyi kesmek için mantıklı bir sebep olmasına gerek de duymuyorlar. geçen sene sürekli dizi'de mordecai ve rigby'nin playback yaptığı bölümde * margaret'in sevgilim dediği kısımda sevgili derken sesi kapamışlar mesela. arabistan olmuşuz haberimiz yok dedirten o sansür

    koca kafa karakterine dönersek, ilk olarak 2.sezondaki ''sahiden sahici güreş''isimli amerikan güreşiyle dalga geçilen bölümde görülüyor, pops farkında olmadan arabasıyla onu eziyor. bunun sonucunda yüzündeki lastik izi oluşuyor, bölüm sonunda bizim ekibi gizli gizli izlediği görülüyor. bu güreş bölümündeki koca kafa sahneleri 2015-2016'ya kadar türkiye'de de yayınlandı bu arada. aradan geçen 100+ bölümden sonra 6.sezondaki üniformalı adamlar bölümünde koca kafa karakteri geri dönüyor. bunca zamandır bizim eklbi çalıların ardından izliyormuş, yanlış hatırlamıyorsam pops onu ezdiği için güreş kariyerine devam edemiyor, aynı zamanda pops onun adını çalıp güreşi kazandığı için pops'tan nefret ediyor ve intikam almak için gün bekliyor. bu bölümde parka çok az kişi geldiği için bay maellard (pops'un babası ve parkın sahibi) parkı kapatma kararını duyuruyor, bizim ekip de (parkta çalışanlar) parka ziyaretçi çekmeye çalışıyorlar. en son ne yapsalar işe yaramıyor ve içip içip (soda falan içiyorlar tabii, dizide kanatlar uyuşturucuyu, soda falan da birayı temsil ediyor bilmeyenler için) havalı üniformalar sipariş etmeye karar veriyorlar son çare. üniformalar internette göründüğü gibi gözükmüyor tabii, aşırı çirkin olarak geliyorlar. bunun üzerine ekip üniformaları atıyor ve çirkinlik kara deliği oluşuyor. (regular show mantığı) bu çirkinlik kara deliğini kapatmaya çalışırken koca kafa karakteri fırlıyor ve pops'dan intikam almaya çalışıyor. bu sırada çirkin olduğu için kas adam da çirkinlik kara deliğine çekiliyor ve popsla koca kafaya çarpıyor. koca kafa kara deliğe giriyor, kafası çok büyük olduğu için vücudu kara delikte kalsa da kafası parkta kalıyor. sonuç olarak parkta uçan bir devasa kafa elde etmiş oluyorlar, insanlar da merak edip bunu görmeye geliyorlar. ziyaretçi sayısı aşırı artıyor, bay maellard parkı kapatma kararından vazgeçiyor. koca kafa da en sonunda insanlar ona ilgi gösterdiği ve adını geri alabildiği için mutlu oluyor.

    bu bölümdeki bütün koca kafa sahneleri yayınlandığı ilk andan ihtibaren (2015 aralık) türkiye'de kesildi yani hiç yayınlanmadı. eğer orijinalini takip etmiyorsanız dublajlı versiyonda bu bölümden bir bok anlamadınız, kas adam tam kara deliğe uçarken bir anda sahne değişiyor pops ve kas adam yerdeler, sonra bölüm sonuna geliyoruz falan anlamsız sahneler bütünü izlediniz. bu şekilde aşırı sansürlü yayınladıktan sonra 2016'da baktılar cn türkiye ekibi güreş bölümünde de bu karakter var ve kesmemişler. bu sefer bu bölümdeki koca kafa sahnelerini de kestiler. sonuç olarak bu karakter türkiye'de hiç bilinmez hale geldi, son 2-3 senede izlemeye başladıysanız zaten hiç denk gelmediniz. öncesinde izlediyseniz güreş bölümünde çok kısa denk geldiniz ama merak edip aşırı sansürlü bölümleri ingilizce izlemediyseniz unuttunuz.

    bu arada son sezonda (uzay sezonu olan 8.sezon) arka planda koca kafanın ölmüş halde kafasının iskeleti görülüyor. buyrun burda karakteri bilmiyorsanız hiç fark etmemişsinizdir zaten, bu kısım türkiye'de de yayınlandı ve sansürlenmedi bu arada. tahminen anlamadılar veya dikkat etmediler. (arkada 3-4 saniye geçerken gözüküyor) işte koca kafa arkadaşımızın hikayesi bu kadar.
    ille de merak ettim izlemek istiyorum diyenler için ilgili bölümler:
    2.sezon 20.bölüm - sahiden sahici güreş (really real wrestling)
    5.sezon 39.bölüm - çadır sorunu (tent trouble) bu bölümden bahsetmeyi unutmuşum, çok bahsedecek bir şey yok çamur güreşi yapılan bir kısım var orada koca kafa 2-3 saniye dayak yerken görülüyor. çok dikkatli izlemeniz lazım tabii fark etmek için. bu bölümden de koca kafanın güreş kariyerine bir şekilde devam etmeye çalıştığını ama tutunamadığını ve pops'a öfkesinin devam ettiği çıkarımını yapıyoruz.
    6.sezon 24.bölüm - üniformalı adamlar (men in uniform)
    8.sezon 22.bölüm - evrenin anahtarı (the key to the universe)

    sadece bu karakter değil son sezonlardaki (özellikle kubbe ve uzay sezonu) çoğu bölüm türkiye'de bilinmiyor bu arada. ilk sezon bölümlerinin geyiklerini instagramda veya ekşi sözlükte falan sürekli görebilirsiniz: naber müdür, playback bölümü zart zurt. ama son sezonlardan konuşan bir allahın kulu yok. bunda son sezonların ilk sezonlara kıyasla bayağı sıçması ve türkiye'deki çizgi film&animasyon tayfasının çok bilgisiz olması etkili. bu entry'i okuyup ''vay bee adam neler biliyor abi'' diye düşünmüş olabilirsiniz belki, ben çok bilmiyorum, dediğim gibi tr izleyicisi çok az biliyor. ne zaman bir çizgi diziye devamlılık içeren bölümler girmeye başlıyor, türkiye'deki çizgi film tayfası hemen bayıyor. adventure time'de ilk 3-4 sezon ekşi sözlükte ve izleyiciler arası çok konuşulurdu mesela. sonra diziye devamlılık ve arc'lar girmeye başladı, izleyiciler koptu bir anda. tek sebebi bu değil tabii ama artık adventure time konuşan kişiler de çok az. özetle sürekli dizi'nin son sezonlarını izleyin. aşırı sansürlü bölümlerde ingilizcesini izleyin.

  • yıl 2001 krizi patlamış, o zaman çalıştığım iş yerinden 5 ay maaş alamamışım... başladığımdan beri babamdan para almıyorum gururuma yediremyorum, maaş alamadığım işi bıraktım yeni bi iş bulana kadar okula gidip geliyorum (okul avcılarda ev kadıköyde), macburiyetten babadan para bittikçe 10 milyon alıyorum ve bu para ile 4-5 gün idare ediyorum (çok ciddiyim), yeni işe başladık ordan da ilk iki ay paramızı alamadık, gündüz okul akşam iş sonra ev gün içinde tek para harcadığım şey yol ve onu binbir türlü ucuza, beleşe getirerek idare ediyorum (akbil, otostop, arkadaşların arabaları...) okuldayım... üşüdüm... 150 bin lira çay (çok iyi hatırlıyorum 150.000 idi...) hesapladım, çay içersem yol paramda boşluk olacak... içemedim o gün çay... paranın ne olduğunu düşününce hep bu aklıma gelir...

    (bkz: para/@huzursuz)

  • --- spoiler ---

    seyyar satıcının bilmeden verdiği ibretlik ayar ;

    baktım adam tezgahın üzerine sermiş cd leri korsan albüm film falan satıyor, dur şuna bir piçlik yapayım dedim.

    kendi ismimi soy ismimi söyleyerek onun şarkı albümü var mı, varsa 5 tane alacağım dedim. heyecan yaptı bu amk olması lazım yeğenim diye daldı cd lerin içine

    15 dakika falan araştırdı bu cd lerin içinde bende içimden kıs kıs gülüyorum. ya dayı yoksa boşver uğraşma fazla dedim artık kan ter içinde kalmış olan satıcı dayı

    fırlattı elindeki cd yi ulan her gün yeni bir o. çocuğu çıkıyor hangisine yetişelim amk dedi.

    ne diyeceğimi bilemeden koşarak uzaklaştım beyler

    --- spoiler ---

    ahahaha.

  • (bkz: kutsal demlik)
    (bkz: bertrand russell)

    "eğer ben dünya ve mars arasında eliptik bir yörüngede güneşin etrafında dönen çin seramiği bir çaydanlık olduğunu öne sürseydim ve bu çaydanlığın en güçlü teleskoplarımızla bile tespit edilemeyecek kadar küçük olduğunu ekleyecek kadar da dikkatli olsaydım, kimse bu görüşümün tersini kanıtlayamazdı. ama devam edip de bu savımın yanlışlanamaz nitelikte oluşundan dolayı insan aklının ondan kuşku duymasının kabul edilemez bir küstahlık olacağını söyleseydim, herkes haklı olarak saçmaladığımı düşünürdü. ancak, eğer böyle bir çaydanlığın varlığı eski kitaplarca onaylansaydı, her pazar günü kilisede kutsal gerçeklik olarak öğretilseydi ve okullarda çocukların beynine kazınsaydı, onun varlığından kuşku duymak bir gariplik belirtisi olarak görülür ve o kuşkuyu duyan kişiye yakınçağda bir ruh doktoruyla ya da daha önceki çağlarda bir engizisyon yargıcıyla bir randevu alınırdı."