ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
annenin payına düşen mirası hacılayan dayı
-
bir şekilde mirastan bir kısım hakkı kendine yontan dayıdır.
ayı gibi dayıdır.
tomanın lgbt eylemcisine takla attırması
-
bazı gavatlara o takla atanın insan olduğunun hatırlatılması gereken olaydır.
sürüntü örneğinizi almıştım tanışmak istedim
-
"az önce sürüntü almıştım. müsaitseniz normal sürtmek istedim."
yaran fıkralar
-
mısırlılar, nil nehrinin altına tünel yapacaklar.
farklı ülkelerden projeler istemektedirler.
fransızlar önerilerini getirmişler:
-iki farklı ekip halinde işe başlayacaz. iki ekip, iki uçtan beraber çalışmaya başlayacaklar ortada buluşacağız. güzel bir tünelininiz olacak
öneri beğenmişler ancak almanları da dinleyelim demişler.
almanlar önerilerini getirmişler:
- iki farklı ekip halinde işe başlayacaz. iki ekip, iki uçtan beraber çalışmaya başlacaklar ve ortada dışarı bir çıkış açacaklar. ekiplerimiz ortadaki çıkışta buluşacaklar. güzel bir tüneliniz olacak.
bunu daha çok sevmişler ancak yine de türkleri de dinleyelim demişler.
türkler önerilerini getirmişler:
- iki farklı ekip halinde işe başlayacaz. iki ekip, iki uçtan beraber çalışmaya başlacaklar. ortada buluştuk buluştuk, buluşamadık iki güzel tüneliniz olacak.
birkaç buluşma sonra kaybolan erkek
-
ara verdiği sevgilisiyle barışan erkektir. arkasından soğuk su içiniz.
97'li erkekler
-
mahalle kültürünü yaşamış son nesil demiş hiç utanmadan. git de sümüğünü sil sen.
derin futbol
-
simdi bu yabanci kurali bugun aciklandi ya bu konu hakkinda konusmalar soyle olacaktir:
ertem: tff'nin yeni kuralina gore 14+14 kisi olacaktir. boyle bir kuralin cikmasina yardimci olan cumhurbaskanimiza, basbakanimiza, spor bakanimiza saygilarimizi gonderiyoruz.
rok: aynen. eski turkiye yoooookkkkkkk artik. bu kohnemis kurallar eski turkiye'de kaldi.
sinan engin: simdi erto bu yabanci kurali ne oldu tam olarak simdi?
ertem: 28 kisilik kadroda 14 yabanci olabilecek 11 yabanci ayni anda sahada olacak.
sinan engin: simdi bu kural. neyse ben ondan bahsetmiyorum bahsettigim baska bir sey benim. turk milli takiminda oynatabiliyor musum bu yabancilari? onemli olan o.
abdulkerim: 11 yabanci ayni anda oynayabiliyormuymus? ben anlamadim simdi ahmet hocam'a katiliyorum. gerci konusmadi hala ama katiliyorum.
ahmet cakar: beyler bitti mi?
onların doları varsa bizim de halkımız var
-
sat bakalım halkına kaç dolar verecekler.
akira kurosava
-
uzak doğu sinemasında her dönemde dikkati çeken çeşitli kara filmler çekilmiştir. japon sinemasının imparatoru kurosawa, yoidore tenshi (1948), nora inu (1949), warui yatsu hodo yoku nemuru (1960), tengoku to jigoku (1963) gibi başrolünde toshirô mifune ile takashi shimura’nın oynadığı kara filmler çekmiştir.
2. dünya savaşı sonrası japonyası’nın ahlaksal tükenişiyle yozlaşmışlığını dile getiren bu filmler, kurosawa sinemasındaki belirleyici stili de ortaya koyar. örneğin yoidore tenshi’deki başfigürün (toshirô mifune) yakalandığı kanser, japonya toplumunun 2. dünya savaşı’nın ardından tutulduğu derin toplumsal hastalığı, psikolojik tükenişi anlatan bir metafordur. kansere yakalanan yakuza’ya yardım elini uzatan doktor (takashi shimura) ise boşuna çaba sarf eder.
nora inu’da acemi polis dedektifi murakami’nin (mifune) yaşlı kurt sato’yla (shimura) birlikte yürüttüğü, suçluluk duyguları içinde azap çektiği kriminal araştırmada, "kötü insan yoktur; kötü çevre vardır." sonucuna varılır. kurosawa 2. dünya savaşı sonrası japonyası’nda dalga dalga büyüyen suçu, sınıflararası eşitsizliği belgeselci bir tarzda betimlemeyi dener. anlatıya belirgin bir ahlaksal bakış açısı egemendir.
tengoku to jigoku’da iki sınıfı, burjuva sınıfıyla proletaryayı karşı karşıya getiren grandmaster, nefes kesici bir gerilim öyküsüne yer vermiştir. iki sınıf arasında uzlaşmanın olanaksız olduğu gerçeği, bir karamsarlık inancından öte, evrensel bir doğruyu betimlemek içindir. kurosawa’nın birçok filminde ahlaksal temaların çeşitlemeleri tekrar tekrar vücut bulmuştur. alaycıdır, insana tepeden bakan sevimli ve oyuncu bir tanrı gibidir, ama son kertede hümanist bir yönetmendir.
artistlenen çocukları tek başına döven çocuk
-
birisinin kafasına tekme atmak istiyorsun. iki seçenek var. ya ayağını kafasına kadar kaldırıp vurucan ya da yüksek bi yere cıkıp kafa hizasına gelince topa vurur gibi vurucan. arkadaş zor olanı yapmış. vay amk.
debedit: aynı başlıkta hem daha çok favorilenen hem daha çok sukela alan (bkz: #50815797) no'lu entry ile onbinsekizyuzellibir james bond'a hakkını verelim lütfen.
bu şartlarda bu entry de nasıl debe'ye girmiş anlamış değilim. (bkz: debe listesine müdahale edilmesi)
taksi muhabbetleri
-
(intro : $imdi aktaracağım diyalog yüzde bin gerçektir.)
- iyi günler,esentepeye rica edicektim.
- tabi.
...
- bilader hayrola ayağını nasıl kırdın ?
- ya sorma usta talihsizlik diyeyim,antrenmanda oldu.
- ne antremanı koç ? topçu musun ?
- yok abi kung-fu antrenmanında oldu.
- sende tam thai-boxçu tipi var,böyle uzun ince olurlar hep.
- ya ?
- bak ben de yıllar önce thai-boxçuydum,tayvana gittim ben kaçak i$çi olarak. orda sen türksün dediler,üzerime geldiler.aynı anda yirmi tane adamı dövdüm.ingiliz dövdüm orda.sonra patron i$ten çıkardı yurda döndüm.
- diyosun ?