hesabın var mı? giriş yap

  • karadeniz tv.

    bilmem ne belediyesi bir bölgeyi mezarlık olarak satışa çıkarmış, millet hücum etmiş. alanlarla röpörtaj yapıyorlardı. ne kadar yer aldınız? kaça aldınız? vs..

    muhabir: siz ne kadar yer aldınız?.
    -: bir kişilik.
    muhabir: siz neden bir kişilik aldınız?
    -: biz zaten dört arkadaş ortak aldık. dedik nasıl olsa hepimiz beşer yıl arayla ölürüz üst üste gömülürüz. gerek yok fazla almaya dedik.
    muhabir: ne diyim, umarım dediğiniz gibi olur.

  • akşam ailecek sofrada otururken eşime bir şey anlatmaya çalışıyorum. ama defne müthiş tiz sesler çıkarıp konuşmamızı sürekli engelliyor. defalarca rica ettikten sonra bir noktada dayanamayıp yüksek sesle patlıyorum. bu defne'ye hayatta ilk bağırışım. son olsun:

    - yeter ama kızım annenle konuşmaya çalışıyorum!

    (birden gözleri doluyor, içine kapanıyor, yıkılıyorum, hemen sarılıyorum)

    - çok özür dilerim bağırdığım için tatlım.

    (ağladı ağlayacak, sesi titriyor, sarmaş dolaşız)

    - baba...

    - söyle canım?

    - neden...

    - neden mi bağırdım?

    - hayır, neden... neden çok üzüldüğümüz zaman alt dudağımız titrer?

  • yale universitesi psikoloji profesoru laurie santos'un 2018'de actigi dersin cok ilgi gormesi uzerine, online'a tasinmis; iyi olma, mutlu olma bilimi. 300 kusür yıllık universitenin tarihindeki en popüler ders olmuş bu. ilginenenler için haber ve coursera linki

  • kuyumcuya girilir..

    s__iyi günler.. ben bi tane yuvarlak altın alıcaktım..
    k__yuvarlak altın ha?! nasıl bi yuvarlak?
    s__hani düğünlerde takılır ya.. (anlamıyo diye kızıyorum bi de hafiften)

    acemisin galiba bakışıyla beraber,
    k__ne kadarlık bi yuvarlak altın o?
    s__hımmm 50-100 lira arası olabilir..
    k__buyruuuun..
    s__başka desenlisi yok mu?!
    k__*_*

  • bak hele bak. dışarıdan baksan adam sanırsın bunu. dışı parisli entelektüel, içi yozgatlı emmi tipini sevdiğimin.

    edit: bu arada a haber kamerasıyla "tesadüfen" karşılaştığına inanan polyanna'lar yoktur herhalde.

    edit 2: konulukonusuznevarsa nickli arkadaşın haklı mesajını aynen kopyalıyorum:
    "ben çaylağım entry giremiyorum :) yazmak ve dikkat çekmek istediğim konu konuşan çocuk kaç yaşındaymış ki o durumları kuyrukları görmüş :) lan zaten 18 senedir iktidar sabit ondan önce koalisyon vardı chp zaten 96 kadar seçim yasaklıydı :) bunları yazabilirseniz sevinirim teşekkür ederim . iyi günler dilerim"

  • bu listeye katkıda bulunmayı borç bilirim:

    meyhane:
    1-nihat baba tulumbalı meyhane-tepecik(izmir'in en eskilerinden-kokoreç-badem-kağıtta pastırması ve ambiansı güzel)

    2-meyhane piero-alsancak -muzaffer izgü sokak-popüler bir mekan-kelle-pastırmalı humus-işkembe kızartması tavsiye ederim

    3-ara sokak meyhanesi-mezeler taze-günlük-ambiansı fena değil-kıbrıs şehitleri askeriye karşı sokağı

    4-köfteci hidayet:bu mekana dikkat.kemeraltı-hisarönü camiine yakın.gündüz köfteci , akşam kalabalık çekilince el altından kağıt bardakta rakı servisi ve değme lüks restoranlarda yiyemeyeceğiniz t-bone steak-dana pirzola-kuzu beyti.. aşırı iyi denebilir etlerine. bir iki çeşit meze de bulunuyor.

    kokoreç-söğüş v.s:
    1- asım usta-yeşilova.ülke sınırları dahilinde daha iyisi olmayabilir

    2-göz göz kokoreç-göztepe:badem ile karışık kokoreç yapıyor.başarılı

    3-söğüşçü cim bom-kemeraltı

    4-söğüşçü celal ve oğulları-ikiçeşmelik olu başı-katlı otopark karşısı

    balık:

    1-urla yengeç restoran:bilimum kabuklular-çok farklı mezeler-hızlı servis-her daim taze sunum.benim için izmir'de bu alanda en iyisi

    2-kordon yengeç:kordon'daki standart balıkçılardan daha lezzetli.ancak fiyatları yüksek.

    alternatif mekanlar:
    1-must - muzaffer izgü sokak.yemekleri-aperatifleri ve içki seçenekleri tatmin edici.

    2-mezzaluna-konak pier:pizza konusunda oldukça iyi.ancak aperatif anlamında da fena değil.

    aklıma geldikçe editi borç bilirim..

  • uçakta olmuş başka yerde olmuş hiç farketmez. türkiye gerçeğidir.

    vakti zamanında ( bu yaz başı ) adanaya gidecek uçağa binmek sebebiyle kadıköyden iett otobüsüne bindim ki sabiha gokcene gideyim. sabahın 7 si falan. 2 tanede müptezelligin dibine vurmuş kafaları beton olmuş gençte bindi. tabi mevzu para vermem beleş binerime döndü. şöföre ana avrat sövmeler keserim lan gırtlağını tarzında muhabbetler. tabi şöför amcam dayanamadı koca otobusu içindekilerle durdurdu polisi çağırdı. otobustekıler galeyan - hadı gıdelım ucaga yetısecegız , bız sızın kavganızı seyretmek zorundamıyız falan. polis geldi gençler sakin olun adam olun minvalinde kelimeler söyledi basti gitti. ne zaman ki elemanlar pendik civarinda inmek için hareketlendi o zaman film koptu. arka kapıdan gelen iki eleman on kapıdan yolcu alan soforu cektı dısarı cıkarttı. rahat 60-70 olan otobusten ben ve bir genc cocuk dısında bır allahın kulu ınmedı. ben kı boyle durumlarda belayı direk ustume cektıgımden alıskınım. cocuklardan bırının salladıgı kemerın tokası kaşıma geldı ıkıncı salladıgı kemerı savusturdum benı pas gectı otobusun camını tuzla buz etti. hala otobusten ınen bir kisi yok. hea sonuc ne oldu. sofor amca bıraz hırpalandı ama 2 muptezelin anasının amınıda pendık koprusu asfaltına gomduk 3 kişi.

    bu uçaktaki yaşananın da pek farkı yok.

    gercı olan bızım kaşa oldu. o şekilde toplantıdan toplantıya girdim : )

  • sarılmak, sarılırken koklamak. derin derin içine çekmek kokusunu. ne müthiştir.

    not: erkeğim, ibneliğin lüzumu yok.

  • masa başında bir olayla ilgili bilgiler ruza babaya anlatılırken, bir cümleyi bütün polislerin parça parça söyleyerek tamamlaması.
    "annesi bir lokantada çalışıyor"
    "liseye giden de bir kardeşi var"
    "babası ile annesi 3 yıl önce ayrılmış"
    "babası ayrılmak istememiş ama" gibi.