hesabın var mı? giriş yap

  • benim arabayla 1,5 saatte ulaştığım yere mahallemizin delisinin koşarak benden önce ulaştığı trafiktir.

  • benim de aralarında bulunduğum erkek grubu.

    âşık olduğum muhteşem varlık tamamen kendi isteği ve seçimiyle benim koynumda uyumayı seçiyorsa bundan daha ötesi zaten olamaz. onun o cennet kokusu, bebek mışıldamaları ve inlemeleri, teninin hissi, kalbinin atışı, boynunun altından doladığım koluma* ve elime verdiği uyku kokulu minik öpücükler, beline sardığım elimi okşaması, ayaklarını ayaklarıma sürtmesi, sıcacıklığı... bağrına alıp uyumak için daha nefis ne olabilir? hele bir de uykusuz bir gün geçirmişsem, sıcacık bir banyo ve ardından bu, aynen nasıl yattıysam öyle kalkarım ve çok da dingin, huzur dolu ve dinlenmiş olarak uyanırım.

  • bu sezon başlamadan önce azıcık mücadele olsun öper başıma koyarım diye düşünüyordum. max'in potansiyeli yıllar geçtikçe arttı ve ilk yarışını kazanmak isteyen pek çok genç pilot var doğru ama izleyiciler olarak hamilton ve mercedes hegemonyasından gözümüzü açamıyorduk geçtiğimiz yıllarda. bu sezon ise hem heyecan anlamında hem de istatistik olarak tarihe geçti. çünkü yanlış öğrenmediysem şampiyonluk mücadelesi veren iki pilotun son yarışa eşit puanla girdiği sadece iki sezon olmuş şimdiye kadar. abu dhabi gp'yle de sezona son noktayı koymuş olduk. bu unutulmaz finalde neler yaşandı şimdi bir bakalım.

    mercedes takımı bu sezon aslında biraz rahata kaçmıştı. nasılsa her sezon galip geliyoruz, araç için kendimizi çok zorlamayalım odağımıza 2022'de gelecek kural değişikliklerine verelim diyorlardı. ancak christian horner ve redbull ekibi bir şampiyonluk bile olsa koparmak için müthiş dayanıklı ve hızlı bir araçla sezona giriş yaptı. bu noktadan sonra mercedes baktı ki takımlar şampiyonası bile riske giriyor, bir takım motor güncellemelerine gitti ve sezon sonunda hamilton'a roketten hallice bir motor sağladı. zaten son üç yarışa bakın mercedes'in eski dominant günlerine geri döndüğünü görebilirsiniz. bu nedenle abu dhabi gp'nin de her ne kadar yakın başlasa da heyecansız geçme ihtimali vardı. çünkü hem motor artık bambaşka seviyedeydi hem de hamilton max'in sezon boyunca uyguladığı yoğun baskıya rağmen tecrübesiyle birlikte soğukkanlılığını korumuştu.

    yine de max'in pole'ü alması yarış heyecanı için bir umut oldu. çünkü kimin hater'ı kimin fan'ı olduğunuzdan bağımsız olarak eğer f1 seviyorsanız 58 tur boyunca dişe diş devam edecek bir mücadele izlemek istersiniz. yarışın başında redbull'un daha iyi olduğu yumuşak lastikle başlaması da ayrıca bir avantajdı. ancak nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama mercedes orta ve sert hamurda çok daha iyi performans gösteriyor. burada da hamilton kalkışta müthiş bir çekiş yakalayarak daha max'in yarış çizgisini kapatmasına müsaade etmeden birinci sıraya yükseldi.

    bu noktadan sonra yarışın ilk tartışmalı anını izledik. max, gözü kara bir pilot. bu güzel bir özellik ama bazen elindeki şansı hırsı nedeniyle kötü kullanıyor hala. hamilton'la girdiği ilk mücadelede de geç fren ile virajı kapatmayı denedi. ancak virajı o kadar genişten aldı ki hamilton'a gidecek yer kalmadı. lewis de dışarı taştı ve virajı kesip ileriden çıktı. daha sonra fia'nın yaptığı incelemede buradan kazandığı avantajı geri verdiğini öğrendik ama altındaki araç zaten uçup gittiği ve ham gerçekten kusursuza yakın turlar attığı için aradaki fark bir anda çok açıldı. ben bu noktada biraz max'i hatalı buldum. çünkü evet erken bir şekilde geçiş yapmak istiyor çünkü şu anki haliyle mercedes'e savunma yapmak onu kovalamaktan daha kolay. ancak geçiş yapacağı yeri yanlış seçtiği için ham'i kaçırmış oldu ve dezavantajlı duruma düştü.

    neyse ki redbull'da sergio perez diye bir faktör var. perez bu sezon inişli çıkışlı bir performans sergilese de eğer günündeyse gerçekten şahane bir pilota dönüşüyor. zaten max hariç şu an koca grid'de hamilton'ı tutabilecek iki isim var. biri perez, öbürü de alonso zaten. perez de redbull'un sözleşmesini uzatmasının hakkını vererek diğer pilotların yaptığı pit stop'un ardından pistte kalarak adeta hamilton'ın önüne bariyer çekti. max ile aralarındaki yaklaşık 8 saniyelik farkı 2 saniyeye falan düşürdü. ki bugün kimi'ye oy atmamış olsam kesinlikle günün sürücüsü olarak onu seçerdim. ama işte hamilton bugün çok iyiydi. şöyle söyleyeyim eğer f1 yarışı için yapay zeka yazıp mükemmel tur ve yarış temposu belirleseniz hamilton'la aynı performansı gösterirdi. ki perez çekildikten sonra hamilton max ile arasında olan farkı tekrar açmaya başladı.

    bundan sonra giovinazzi, sanırım yarışın fazla sıkıcı olabileceğini düşünüp aracı bozmaya karar verdi. fia hemen virtual safety car'ı çıkardı ve horner'ın beklediği mucize gerçekleşmiş oldu. yoksa max gerçekten yarışı kaybetmek üzereydi. ki hamilton üzerinde baskı olsa da yarışın sonuna kadar tek pit stop ile gidebilecek gibi görünüyordu. burada sezonun diğer sezonlardan nasıl farklı olduğunu da görmüş olduk. normalde rb'den sonra mercedes'in de hamilton'ı pite çağırmasını bekliyor insan. çünkü geçtiğimiz sezonlarda yarışları güle oynaya kazandıkları için strateji bile pek önemli olmuyordu. burada ise hamilton'ı pist üstü avantajını kaybetmesin diye pite almadılar. bu da mercedes'in max ile yakın mücadele etmek istemediğini gösterdi.

    ancak bu durumda bile max'in tur başına yaklaşık 1 saniye falan kapatması gerekiyordu ki hamilton'ı yakalayabilsin. o zamanda bile hamilton 15-20 tur attığı sert lastiklerle yüksek performans gösteriyordu. zaten aralarındaki fark da gelip gelip 11 saniyelerde takıldı. bu noktada redbull'un bir mucizeye daha ihtiyacı vardı ki o da latifi'nin kazasıyla gerçekleşti.

    bu andan sonra michael masi'nin neden gelmiş geçmiş en kötü yarış direktörlerinden biri olduğunu görmüş olduk. bu yarışı kimin kazandığıyla da alakalı değil. cidden adam yarış yönetmeyi bilmiyor ve ne yaparsa yapsın bir şekilde ortaya tartışmalı bir karar çıkmasını sağlıyor. normalde güvenlik aracı varken ne olur, tur yemiş olan pilotlar yerlerini geri alabilir ama geçiş yapmak yasaktır. bu çok basit bir kural. ama masi, hamilton öndeyken buna izin vermedi önce. herkes de stratejisini buna göre belirledi. güvenlik aracının çekilmesinden bir iki tur önce de sadece ön taraf için buna müsaade etti ve max, hamilton'la yan yana gelmiş oldu.

    ha ben max'in şampiyonluğu kazanmasına sevindim yalan yok aramızda. ama hakem kararları, işin komiserler kuruluna taşınması falan hoşuma giden şeyler değil bir izleyici olarak. yarış direktörlerinin sadece pist üstünde yapılan adil mücadeleyi koruyacak şekilde müdahil olmasını istiyorum. şimdi mercedes garajında eminim kararı nasıl değiştiririzin planları yapılıyordur ve sezon bitmiş olmasına rağmen bu gündem çok uzun bir süre boyunca (hatta muhtemelen yıllarca) konuşulmaya devam edecek. masi'nin bu yaptığı hadi bi kere olsa insanlık hali dünyanın gözü senin üzerindeyken stresten yanlış bir karar verdin, sonuçta milyar dolarlık organizasyonda karar merciisin derdim ama masi bunu hep yapıyor. daha sezon başında gördüğümüz dördüncü virajdaki kural değişikliği bile konuşuluyor. bu nedenle umarım max'in şampiyonluğunda bir değişiklik olmaz ve masi bir an önce şu direktörlük işinden el çektirilir.

    sonuç olarak bence bu sezon olabilecek en iyi şekilde geçti ve sonuçlandı. hamilton'ın muazzam bir çalışma azmi var (7 şampiyonluk kazanan adamın kaskında still we rise yazması falan. kırılmadık rekor bırakmadın daha nereye yükseleceksin be abim?) ancak pilotlar şampiyonluğunda da rekoru kırdıktan sonra önümüzdeki yıl yerini biraz biraz russell'a bırakabilirdi. şu an ise aşırı hırslı bir hamilton gelecek. ayrıca 2022'de değişen araçla birlikte genç pilotlar arasında muazzam bir çekişme olacak. bu nedenle bu sezonun finalinde yaşananlar beni gelecek için inanılmaz heyecanlandırdı. umarım 2022 sezonu da bu şekilde mücadelenin yoğun olduğu bir şekilde geçer.

  • ''57 yaşındaki ali ağaoğlu'nun 20 yaşında sevgilisi var.
    72 yaşındaki halis toprağın 18 yaşında karısı var.
    63 yaşındaki aziz yıldırım'ın yeni karısı 24 yaşında.
    75 yaşındaki aydın doğan'ın sevgilisi 26 yaşında.
    benim sevgilim niye yok diye üzülmeyin.. bunun tek sebebi olabilir sizin sevgiliniz henüz dünyaya gelmemiştir...''

  • devlet dairelerinde size quest vermekle sorumlu "git şurdan şu evrağı al getir, yukarıda şemsi bey var ona damgalat..." gibi emirler veren npclerdir. iki parmakla benim on parmakla yazdığım kadar hızlı yazmak gibi süper güçleri vardır.

    kafalarının üstünde sarı ünlem ya da soru işareti olması opsiyoneldir.

    ayrıca:
    (bkz: organize olmalarından korkulan gruplar)

  • tek çaresi umudu öldürmektir, başka bir yolu yoktur. eğer hala içinde umut saklıyorsan bu acı asla bitmez. hiçbir şey beklemeyeceksin. içinde hiç umut kırıntısı olmayacak. o zaman aşk acısı da biter. acı veren umuttur.

  • “zaman çarkı döner ve çağlar gelip geçer; ardında efsaneye dönüşen anılar bırakır. efsaneler solup söylenceye döner; söylencelerse, ortaya çıkmalarını sağlayan çağ geri geldiğinde çoktan unutulmuş olurlar. üçüncü çağ’da, kehanetler çağında, dünya ve zaman dengede durduğunda, puslu dağlarda bir rüzgar eser…
    kehanetlerin gerçekleşeceği zamandır bu. zaman çarkı, çağların deseni’nde bir ağ örmektedir; dünya’da dolanan bir ağ. dünyanın gözü kör edildiğinde, zamanın kendisinin bile ölebileceği bir zaman…”

    1948 – 2007 yılları arasında yaşamış fantastik edebiyat türünün en saygın yazarlarından robert jordan’ın her biri en az 700 –bir kısmı 1000’in üzerinde - sayfadan oluşan 14 ciltlik külliyatının adıdır zaman çarkı.
    muhteşem bir seri.

    robert jordan serinin 12 kitaptan oluşacağını ve 12. kitapta hikayenin sonlanacağını okurlarına iletmişti. fakat ömrü vefa etmedi ve 11. cilt yayınlandıktan sonra öldü. hastaligi sirasinda başıma bir şey gelirse diye bir kısmını yazmış olduğu onikinci ve son cillte neler olacagini brandon sanderson’a anlatmış, kendisiyle eskizlerini paylaşmıştı. bu sayede okuyucu hikayenin sonunu brandon sanderson’ın kaleminden öğrenebildi.
    ancak, sanderson okuyucuya bir sürpriz yaptı ve robert jordan’ın serinin en kalın kitabı olacağını açıkladığı 12. cildi 3 parçaya böldü. böylece seri toplamda 14 cilde ulaşmış oldu.
    serideki kitapların isimleri sırasıyla:
    1. dünyanın gözü
    2. büyük av
    3. yenidendoğan ejder
    4. gölge yükseliyor
    5. göğün ateşleri
    6. kaos lordu
    7. kılıçtan taç
    8. hançer yolu
    9. kışın yüreği
    10. alacakaranlık kavşağı
    11. düş hançeri
    12. fırtına toplanıyor
    13. geceyarısı kuleleri
    14. ışığın anısı

    robet jordan yüzlerce, binlerce karakter yaratmış. sadece karakter değil, pek çok ırk ve tür de yaratmış. aes sedailer, aşıklar, kahinler, kurtlar, tenekeciler*, asha’manlar, karanlık dostları, terkedilmişler, ogier’ler, trolloc’lar, myrddraal’ler, seanchan’lar, aieller, shaido’lar, beyaz pelerinliler, atha'an miere, muhafızlar…
    anlatmakla bitmez jordan’ın dünyası, son derece detaycı bir anlatıma sahiptir. tasvirlere boğulursunuz okurken, sayfalarca ve sayfalarca tasvir eder. her yeni karakteri, her yeni mekanı en ince ayrıntısına kadar öğrenirsiniz. hayal gücünüzü kullanmanıza pek gerek kalmaz bu ince tasvirler sayesinde. karakterlerin her birini de en ince ayrıntısına kadar gözünüzde canlandırabilirsiniz; yüzü yuvarlak mı, saçları kıvırcık mı, elleri ince mi.. aklınıza ne gelirse.. resme yeteneğiniz varsa karakterin robot resmini oracıkta çizersiniz hiç zorlanmadan.
    açıkçası beni bazen yoruyor bu uzuuuun uzun tasvirler. pek çok wot fanı da özellikle 5. ciltten sonra hikayenin yavaşladığından, olayların çok ağır ilerlediğinden şikayet etmiştir. ben olayların yavaş ilerlemesinden değil de çok fazla ayrıntıda boğulmaktan yorulmuştum. olaylar örgüsü çok fazla dallanıp budaklanıyor, her bir ciltte yüzlerce yeni karakter ortaya çıkıyor. takip etmekte zorlanıyorsunuz. bu nedenle seriyi okumaya başladığınızda kafanız dingin olmalı, kendinizi kitaba vermeniz lazım. ve ciltler arasında çok fazla uzun aralar vermeyin, benim gibi balık hafızalıysanız karakterlerin isimlerini unutmanız işten bile değil.

    düzeltme: @imam i muazzam'ın uyarısıyla 3. kitap adı. yenidoğan ejder de neymiş yea..