hesabın var mı? giriş yap

  • türkiye'de devrin, alışkanlıkların, utanma duygusunun ne kadar değiştiğini gösteren saat.

    80'lerin başında elimde tereyağlı ekmek ile sokağa kaçmaya çalıştığım çocukluk yıllarımda annem bana "oğlum, öyle dışarı çıkılmaz, onu alamayanlar var, hem diğer çocukların da canı çekebilir" şeklinde uyarılarda bulunurdu.

    şimdi iste gösteriş, sonradan görmelik ve yüzsüzlük prim yapıyor.

  • 29 nisan - 17 mayıs arası çemişgezek'te karantinabuddy aranmaktadır. masraflar benim tarafımdan karşılanacaktır. köy yumurtası, koyun peyniri gibi doğal gıdalar ve çelik çomak, ebelemeç gibi eğlence faaliyetleri yapılabilecektir.

    not: muhtarım.

  • "adam pide kuyruğunda -abi ben alıp çıkayım, iftara yetişeceğim! diyor. biz hobi amaçlı mı bekliyoruz lan. yatıya mı kalacağız fırında. "

  • altında derin ve karmaşık bir dizi psikolojik faktörün yattığına inandığım korkunç bir his. duşakabinimizin su sızdırmaya başlaması, kombimizin titreye titreye çalışması, buzdolabımızın optimus prime 'a dönüşmesi gibi nedenlerle eve çağırdığımız tamirci karşısında neden çaresiz hissederiz kendimizi? neden sürekli ona yaranmaya çalışırız? neden "ustacığım bir şey lazım mı?" diye sorarız sürekli? o bir cerrah titizliğiyle işini yaparken hissettiğimiz gerilimin sebebi nedir? neden eve gelen usta bizden "kullanılmayan, böyle eski, pis bir bez" ya da "şöyle küçük bir iskemle" istediğinde heyecanlanırız?

    çocukken evde bozulan her elektronik alet karşısında "sen mi oynadın lan bununla?" diyen bir baba, hiç anlamadığımız bir konuda tamirata gelen adamın çıkaracağı masrafın belirsizliği, bir şeyi tamir ettirmenin getirdiği mutsuzluk ve gerilim hissi... hepsi ama hepsi bu suçluluğun nedenleri arasında sayılabilir. mamafih akılda tutulması gereken bir başka neden de bazı tamircilerin eve sıradan bir insan, normal bir tesisatçı şeklinde gelmek yerine sorgu meleği kılığında gelmesi olabilir. adam sizinle öyle bir konuşur ki ezilir büzülürsünüz. sizi sorgular da sorgular... sorun ondan önce gelen tamirciler ya da ustalardır. bu asabi ve kıskanç usta tipi adamın ruhundaki suçluluk hissini arttırır.

    - usta sorun neymiş?

    - kime monte ettirdiniz siz bunu?

    - valla eve taşınırken ustalar baktı...

    - ....

    - ne olmuş abi?

    - olacağı olmuş işte... işi bilmeyen adam bunu ekseriyetle böyle monte eder. bunu kompile yanlış monte etmişler...

    - tüh ya...

    - masraftan mı kaçtınız siz?

    - yo...

    - masraftan kaçarsanız böyle olur işte...

    - abi kaçmadık masraftan...

    - geçen bir başka yerden çağırdılar... duşakabini takar takmaz hadi selamunaleyküm... sular alttan banyoyu basmış... masraftan kaçmayacaksın, ustasını bulacaksın...

    - valla bilemedik abi... masraftan da kaçmadık ama...

    - kaçmayacaksın masraftan...

    - yok abi kesinlikle kaçmadık zaten...

    ***

    bu ne lan? yecüc mecüc gelse daha iyiydi... usta mısın csi dedektifi misin? kaçtım masraftan evet... ucuzu tercih ettim... allah belanı versin senin... zona oldu her yanım stresten, gerilimden... evet masraftan kaçtım... evet arkadaşlarla biz monte ettik onu... biz monte ettik... anlıyor musun biz... ucuz olsun istedim çünkü... masraf çoktu, artmasın istedim... suç mu? suç mu bu? amacın beni ağlatmak mı, üzmek mi? özür dilerim tamam mı usta... tamam mı? özür dilerim... allah kahretsin özür dilerim... yeter artık üstüme gelme... ühühühühühühühüh.... ya şimdi yazarken bile fena oldum... sanırım devam edemeyeceğim. burda keselim lütfen...

  • arkadaşlar olayın yaşadığı mahallenin 2 sokak altında oturuyorum. cinayeti yapan kişiyi tanıyorum burdaki parkta hep takılırdı. sık sık hap, madde kullanırdı. annesi de yatalaktı ayrıca. aynı binada oturan komşuların yüzlerine bakınca o gece o binada yatmanın vereceği psikolojiyi hissettim. ayrıca çocuk hastaneden bir gün önce çıkmıştı.

  • dışarıda olan işlerini bitirip kendini bir an önce eve atmak ister. ilişki olayının kasıntısına girmez. heyecanı yoktur, öyle sevinmek, şaşırmak gibi reaksiyonlar vermez. yemek yediği zamanlar en keyifli anlarıdır günün. gezmek, sosyalleşmek, yeni heyecanlar bulmaya aman kim uğraşack diyerek karşı çıkar. veya şartların istediği gibi olmayacağına kanaat getirmiştir.

    kısaca üzerine ölü toprağı serilmiş bir gençtir. elini eteğini çekmiştir hayatın getirisinden. nasılsın sorusuna yuvarlanıp gidiyoruz diye cevap verir. kendisiyle ortak yönlerim mevcuttur.

  • dün akşam 22:30 saatlerinde resepsiyona 2 sırp geldi ana kız. 13 yaşındaki kıza otelin karşısındaki pazardan şık bir sırt çantası almışlar. şık dediysem de; memleketim mersin'deki bit pazarında 35-40 liraya alabileceğiniz çantalardan...

    35 euro (yaklaşık 115 lira) ödemişler. bana anlattıkları kadarıyla; aldıktan sonra fiş istemişler. adam da fiş vermemiş. (vergi kaçırıyorlar) biraz sinirlenmiş fiş istediklerinde. 10 dakika sonra aldıkları çanta kızın içine sinmemiş ve geri vermek istemişler. adam da 'fiş olmadan veremem' demiş ve daha da sinirlenmiş. kızın annesi 'sen ne yapmaya çalışıyorsun, az önce senden fiş istedik, vermedin, biz senden alışveriş yapmak istemiyoruz, paramızı geri ver' demiş. adam daha da sinirlenmiş. ve anne ile kızı ittirerek yürüyün gidin gibi birşeyler söylemiş.

    resepsiyona gelip ben bu işi yasal yollardan halletmek istiyorum dedi. polis çağırabilir misiniz? dedi. buna zabıta bakar dedim. zabıtayı aradım. ulaşamadım. 155'i aradım. durumu anlattım. 10 dakika sonra polis geldi. biz bi esnafla konuşalım sonra haber göndeririz dediler. gittikten 10 dakika sonra polis otele tekrar geldi ve 'esnaf yardım edeceğini söyledi, dükkana gitsinler yardımcı olacaklarmış' dedi.

    kadın 'ben oraya yalnız gitmek istemiyorum' 'bi keresinde pamukkale'de bir turisti dövmeye çalışan satıcıları görmüştüm çok sinirlilerdi, bize yardımcı olabilecek birisi var mı' dedi.

    otelin operasyon müdürünü aradım. 'acentası yardım etsin, otelin dışındaki durumlara biz karışamayız' dedi.

    acentayı aradım. acentasından slavica adlı bir rehber geldi. anne ve kızı alıp dükkana gittiler. neyse ki; araya polisin girmesinden dolayı sayın esnafım biraz ürkmüş ancak, polis olmaya girmeseydi müthiş hoşgörümüzü ve ticaretbilirliğimizi göremeyecektik.

    esnafı az çok anlayabilirim. ödedikleri kiralar gerçekten çok yüksek. dükkan sahipleri 'turist varsa para kazanılır' mantığıyla yüksek kiralar istiyorlar. haliyle adamlar kiralarını çıkarabilmek için kime ne geçirsem düsturuyla hareket ediyorlar. ancak hiç bir zaman; türkiye'ye tatile gelmiş ve senin ülkeni 10-15 tane farklı destinasyon arasından seçmiş insanlara sırf senin gibi 10-15 tane daha esnaf var ve bi olay olduğunda hemen saldırabilirler diye böyle davranma hakkını kendinde arayamazsın. gerçi ararsın lan!

    insanın bazen gidip dubrovnik'e, ascoli'ye ya da oslo'ya gidip yaşlı teyzelerden 3-5 euro'ya el işi birşeyler alası geliyor.

    tabi ki; istikrar önemlidir. sizin ben esnaflık ahlakınızı mikeyim.

  • ayak altında insan olmaması. her insanın mekanı, odası katı vs var. dolayısıyla sağda solda dolaşırken insana rastlamazsınız. fakir evlerinde her yerden insan çıkar alan dar olduğu için. mutfağa gidersiniz 3 kişi, koridorda 2 kişi salon desen stadyum gibi.
    zengin evlerinde insanı arayıp bulmanız lazım.

  • "konuştuğun zaman sadece bildiklerini tekrar edersin ama dinlersen yeni şeyler öğrenebilirsin."

    demiş dalai lama. ne güzel demiş.

  • kimliği bugün ünlü youtuber charmquell tarafından ortaya çıkartılmıştır. gerçek ismi eda sak'tır. olay lise yıllarında üye olduğu linkin park ile ilgili bir siteye koyduğu profil fotoğrafı ile başlamıştır. daha sonra çeşitli sitelerde virüs olarak ayça_22 adıyla yayılmış ve fenomen haline gelmiştir. hepimizin nereden geldiğini ve neden popüler olduğunu asla bilmediğimiz bu fotoğrafın hikayesi bugün itibarıyla ortaya çıkmıştır.

    hikayeyi daha detaylı öğrenmeniz için linki buraya bırakıyorum: ayça_22 kimdir?

    gerçek ayça_22 olan eda sak'ın video altına yaptığı yorumu ise buradan görebilirsiniz: https://eksiup.com/p/yu6252378gdu

    edit: başka birisi hesap açıp yorum yazmış olabilir, ona göre okuyun. (hesabın bir gün sonra fake olduğu ortaya çıktı ve yorum kaldırıldı.)

    edit 2: olay twitter'a düştükten sonra birçok kişi eda sak'ı tanıdığını ve kendisinin ayça_22 olmadığını söyledi. aynı kişilerin verdiği bilgilere göre eda sak, amerika'da yaşıyor ve fotoğraftaki kadınla alakası yok. amerika'da yaşadığı bilgisi videoda yayınlanan bilgiyle de uyuşuyor.

    yine twitter'da paylaşılan bir tweete göre ayça_22'nin eda sak olmadığını anlıyoruz. kendisini tanıyan kişiler fotoğraf paylaşarak bu durumu kanıtlıyor. silinirse diye görsel

    başka bir tweet'te yazılanlara göre, kendisini tanıyan bir kişi isminin begüm olduğunu söylüyor. fenomen haline gelen fotoğrafta kolye üzerinde "begüm" yazdığı açıkça belli olmasa da kolyenin bir kısmında "güm" yazdığını görebiliyoruz. bu ihtimal de ismin begüm olma ihtimalini güçlendiriyor. silinirse diye görsel

    aynı tweette başka bir detay daha var. tweet'i atan kişi begüm'ün bir ön ismi olduğunu, bu ismin m harfiyle, soyadınınsa p harfiyle başladığını söylüyor. bu bilgi bizim için çok önemli, çünkü veritabanlarında bulacağımız bilgileri doğrulama imkanı veriyor.

    internette küçük bir araştırma yaptıktan sonra bir müzik dinleme sitesinde maide begüm pekkanlı adında bir profile ulaşıyoruz. bu da bir önceki tweet'te verilen bilgilerle tamamen uyuşuyor.

    elimizdeki bütün veriler birbiriyle uyuşuyor fakat bir problemimiz daha var. maide begüm pekkanlı'nın bu profili gerçek mi yoksa charmquell'in videosuna atılan yorum gibi tezgah mı? bu bilgiyi doğrulamak zorunda kalıyoruz.

    aynı müzik profilinindeki favori şarkılar kısmına göz attığımızda 10 yıl önce yüklenen bazı şarkıların favorilere eklendiğini görüyoruz. yani yüksek ihtimalle bu profil 10 yıldır aktif ve birkaç şarkı favorilere eklenip bir daha hiç kullanılmamış. ya da bize birisi çok büyük bir tezgah kuruyor. ben şahsen tezgah olduğunu düşünmüyorum, çünkü tezgah olsaydı bilgilere daha açık ve kolay yerlerden ulaşabilirdik. görünüşe göre maide begüm pekkanlı bu durumdan oldukça rahatsız olacak ki kendini internette kaybettirmek için çok uğraşmış.

    maide begüm pekkanlı'yı google üzerinde arattığımızda hiçbir veriye ulaşamıyoruz. bu nedenle ismini instagram'da aratıyoruz. arattığımızda ise karşımıza bir profil çıkıyor fakat profil resminde kendisi olmadığı için yine doğrulayamıyoruz. bu nedenle farklı yönteme başvurmak zorundayız.

    müzik dinleme sitesindeki maide begüm pekkan'ın favorilere eklediği şarkılar mert dürgen adında bir sanatçıya ait. yani begüm bu kişiyi tanıyor olabilir. bu nedenle instagram'da mert dürgen'in ismini aratıyoruz ve bu profile ulaşıyoruz. hesap herkese açık olduğu için takip ettiği ve takip edilen kişileri görebiliyoruz. bu listelerde begüm adını arattığımızda bir üstte yazılı maide begüm pekkan'ın profili çıkıyor. yani begüm ve mert birbirini tanıyor. hatta instagram'dan takipleşiyorlar. böylece instagram profilinin begüm'e ait olduğunu doğruluyoruz.

    sonuç: ayça_22 kesinlikle eda sak değil. charmquell çok iyi izler yakalayıp eda sak adında bir kadına ulaşsa da birçok kişi tarafından eda sak'ın başka biri olduğu kanıtlandı. ayrıca charmquell, entry'nin başında sahte eda sak'ın yaptığı yorumu videosunun altından kaldırdı. yıllardır merak edilen sır perdesi aralandı ve gönüllerimize taht kuran ayça_22'nin maide begüm pekkanlı olduğu kanıtlandı. emeği geçen herkese teşekkürler. begüm hanım'ın yolu açık olsun. kendisini seviyoruz.

    bir diğer edit: charmquell, ayça_22'yi bulabilmek için bizi keklemiş.

    dipnot: bu entry'deki bilgilerin tamamının internette herkese açık bilgilerden toplandığını ve kişisel hakları ihlal eden bir paylaşım yapmadığımı belirtmek isterim. yine de ismi geçen kişiler rahatsız oldularsa bana ulaşıp bilgilerinin silinmesini isteyebilirler.