hesabın var mı? giriş yap

  • muazzam bir eğitim geçmişine sahip, ekonomist, hukukçu, kültürlü, sanatsever, edebiyatla ilgili, sporu takip eden, entelektüel, mizah anlayışı olan, tevazu sahibi, gurme... vedat milor. çok seviyorum, çok büyük saygı duyuyorum.

  • futbol hayatı boyunca sakatlık sorunu hiç bitmedi. ön çapraz bağı, iç yan bağı, dış yan bağı, iç menüsküs, dış menüsküs dahil olmak üzere içeride ve dışarıda bedhahları bulunmaktaydı.

    fakat, ali eren nasıl başarmıştı bilmiyorum ama yanmaz, yapışmaz, paslanmaz çelik muamelesi görüyordu. nasıl olduysa oluyor "sezonu kapattı" denen ali eren "valla oynamıcam, sakatım" demesine rağmen ilk 11'de yerini alıyordu. o maçtan sonra da "sakatlıklarıma yeni bir sakatlık daha eklendi" açıklamasını yapıyordu.

    sonra "hah, şimdi gerçekten sezonu kapattı" derken, bir sonraki maçta hakeme itirazdan sarı kartla cezalandırılırken, "daha ölmedim" mesajı veriyordu.

  • bugün bir arkadaşla konuşurken 24 yaşında evli olan birini biraz garipsedik. gel gelelim bu yaş eskiden evlilik için erken bir yaş gibi gelmiyordu insanlara. artık insanlar, en azından eğitimli insanlar önce evlenip sonra düzen kurma fikrinde değiller gibi. önce düzen kurup sonra evlenmek istiyorlar. zaten tek başına da rahatlıkla ayakta durabilen, düzenini kurabilen birisi evlilik fikrine çok da büyük arzu duymuyor.

    günümüz toplum yapısında, avrupa'nın pek çok yerinde de bu hala böyle, evli olmadan sahip olunması zor olan şey çocuk. halkın büyük bölümünün çiftçilik yaptığı dönemde çocuk aileye katılacak yeni iş gücü demekti ve bu yüzden erken evlenip çok çocuk sahibi olmak önemliydi. şimdi maaşlı çalışan insan kimin için iş gücü sağlayacak? bu bakımdan çocuk sahibi olmak da eskisi kadar arzulanan bir şey değil.

    bunlar göz önüne alındığında evlenmek isteyen insan havuzunda ciddi bir daralma var. havuz dar olduğu için istenen insanı bulmak daha zor olduğu gibi insanlar artık kendi kıymetlerini daha fazla biliyorlar ve daha seçiciler. bu da uygun bir insan bulmayı zorlaştırıyor.

    şu ana kadar saydıklarım genel durum. bunun yanında kişilerin tuhaf davranışları da var. her insan doğal olarak evleneceği insanın kendisine değer vermesini ister. fakat bazı kişiler buna tek taraflı bakıyor ve kendisine değer verene aynı değeri vermiyor, sonrasında karşısındaki insan kendisiyle evlenmek istemediğinde suçlu o oluyor. tüm iyi niteliklerin bir insanda toplanması imkansız. örneğin maddi durumu iyi olan bir insanın babadan zengin değilse hareketli bir hayatı olması zor. çünkü muhtemelen buna vakit bırakmayan bir işte çalışıyordur. fakat bir bakıyorsun evlenmek isteyen kişi istiyor ki hem evleneceği insanın maddi durumu iyi olsun hem de onunla maceradan maceraya koşsun. çelişen istekler olunca doğal olarak karşılanması da o oranda zor oluyor.

  • bugün ne olduysa ard arda atatürk aleyhine, atatürk düşmanları tarafından sözlükte başlıklar açılıyor ve bizde bunları görmek durumunda kalıyoruz. sözlüğün bir denetimi, bir süzgeci yok mu nasıl durabiliyor bu başlıklar böyle. başlığı açanlar da 10 entryli troller. bu insanları kin ve düşmanlığa itmek olmuyor mu? ben aynen böyle hissediyorum.
    t: sözlüğün atatürk aleyhinde başlıklarla dolması.

  • ekmegin yagli kisminin yere bakarak dusme olasiligi yerdeki halinin degeriyle dogru orantilidir

  • acı çekmeyi bi halt sanması. en hastalıklısı değildir belki ama baya hastalıklı gelir bana. çekilen acının bi kıymeti var zannedilir, boşa gitmemesi için bi anlam yüklenmeye çalışılır ama nafile. çektiğin acı boşa kardeşim kabullen artık.