hesabın var mı? giriş yap

  • yil 2005, sahne soyle:

    gunlerdir acik bulunan winamp, azimle playlistin assagilarina ulasmis ve tarkan calmaya baslamistir. uzun zamandir tarkan dinlenmedigi farkedilir ve sevince bogulunur, bu bir sevgi olayidir, ercandir. o sirada sessiz sedasiz yemegini pisiren meksikali ev arkadasi mirildanmaya baslar. ben tam "ulan ese, ilk defa duydugun sarkiyi ne diye mirildanirsin" diye kontra-mirildanirken, binlerce kisinin saskin bakislari arasinda bagira cagira sarkiyi soylemeye baslar. bir taneyle de kalmamis namussuz, degistirdikce soyluyor. korku filmi gibi, donup "birader sen de yemek istiyon mu" demesine ramak kalmis. meger tarkan zamaninda meksikada meshur olmus, pek cok kisi bilirmis, o kadar cok calmis ki adamin yillar sonra bile aklinda kalmis.

    yil 2006, takriben iki saat once:
    los angelesin ciks mekani sunset strip'te geziniyoruz. geziniyoruz derken ortamlara akmiyoruz, hasta yatagindan kalkmisiz, gece yuruyusu yapiyoruz pijamayla terlikle filan. diger herkes bildigin britney spears modunda, rukusluk had safhada. trafik de sikisik, neredeyse hepsi luks olan arabalardan yoldakilere ve civar mekanlardakilere laf atiliyor, iki adimda bir polisler birini kelepcelemis goturuyor, boyle cilgin bir ortam var. iste bu sirada, gananin gsmhsine esit degerde oldugunu tahmin ettigim bir arabanin butun camlari ayni anda iniyor; artik hiyaragasi nasil bir ses sistemi kurmussa butun o hengameyi bastiran bir dimtistak'la sarkiya giriyor. butun kafalar bunlara cevrilmis, icerde 4-5 tane ayi gibi zenci var, bildigin hiphopcu takimi. unlu filan da olabilirler bilmiyorum, hiphopcularin hepsi birbirine benziyor zaten. ilk soku atlattiktan sonra bir baktik, yakalarsam muck muck caliyor. seni gidi findikkiraaan dedigi yerlerde de zenciler avazlari ciktigi kadar nananananaaaaa diye bagiriyorlar.

    iki dakika kadar devam etti olay, polisler filan geldi, abartmayin dediler. bildigin lapd memurunun, bildigin hiphopcuya, tarkanin sesini kis demesi ve o sirada arkadaki ayilarin hep bir agizdan tum mahalleye opucuk yollamasi paradigm shift denilen hadisenin tanimi olsa gerek.

    benzer olaylar ibrahim tatlisesle de cok yasaniyor, ama onun pazari iranlilar, ermeniler filan, tarkan kadar evrensel olamadi daha.

  • bulşit

    papa bile "bilim, evrim falan bunlar güzel şeyler." derken senin ders müfredatlarında evrimin yeri küçülüyor.

    papa diğer ruhban sınıfı üyelerinin aksine "gösterişten uzak olayım" derken sen 1000 odalı saray yaptırıyorsun.

    papa bir dinin en yüksek konumundaki insan olarak "iyi ateistler de var. belki cennete bile gidebilirler." derken senin ateistlerle ilgili yorumların "bunlar ateist"ten öteye gidemiyor.

    papa vatikan'ın tabusu sayılan çocuk taciz/tecavüzleri konusunda yüksek sesle konuşurken sizin yaklaşımınız "tecavüze uğrayan doğursun" şeklinde oluyor.

    daha sayayım mı, bence saymayayım. kendini halife ilan eden o terörist pezevenk bile papaya daha çok benziyordur.

  • irak'ta 1,5 milyon insan ölür, bu katliamın en büyük ortaklarından biri de katillere üs sağlayan türkiye'dir, bu dinci sadece dergilerinde "dualarımız seninle ırak" demekle yetinir. şefi ise "abd askerlerinin sağ salim ülkelerine dönmesi için dua eder. (bkz: abd askerleri için dua ediyorum)

    lübnan israil tarafından yerle bir edilir, yüzlerce sivil insan katledilir, bu dinci "israil siyonizminin müslüman düşmanlığından" bahseder maklubesini yerken geğirikler eşliğinde. şefi ise katliamın sorumlularından olan ehud olmert tarafından "ortadoğu'da örnek lider" ilan edilir.

    filistin halkı katledilir, topraklarından sürülür, "ah mescid-i aksa gölgende bir namaz kılabilsem" temalı şiirler paylaşır facebook'tan bu yobaz; şefi ise israil pilotlarının konya'da eğitilmesine daha düne kadar olur vermiş, eli kanlı katilleri meclislerinde konuşturmuştur. (bkz: şimon peres)(bkz: ariel şaron) http://dunyadanceviri.files.wordpress.com/…aron.jpg

    işte bu güzide dincimiz beni hiç şaşırtmayan riyakarlığıyla irak'ta, lübnan'da, filistin'de arap halkını satan bir lidere taparken bir yandan hesaplaşmayı ahirete saklamayı salık verir tabanına ama nedense konu suriye olunca birden oldukça dünyevi talepler dile getirmeye başlar. türk ordusu suriye'ye girsin diye kampanyalar düzenler. gerekirse sınıra dayanır. (bkz: türkiye ordusu suriye'ye girsin)(bkz: suriye için sınırlara dayanıyoruz)

    dikkat edilirse ilk işgallerde duadan, namazdan başka zıkkım bilmeyen bu yobaza göre orada ölenler de insan oldukları için değil müslüman oldukları için değerlidir.

    sevdiği mücahitçikleri "suriye'yi alevi mezarlığı haline getireceğiz" derse "anladığınız dilden açıklama" der.
    canı mücahitçiklerinin türkiye ve katar tarafından fişteklendiği ortaya çıkarsa "esad'a karşı ne yapsalardı, oturup bekleseler miydi?" der.
    abd müdahalesini evla görür, nato'nun gözünün içine bakar.

    sonra açıp facebook'unu "tabii suriye'de petrol yok ya onun için müdahale etmiyorlar" diye döşenir.

  • işin uzmanlarının bu virüs hakkında "yazın etkisi azalır ama yok olmaz" tarzında bir görüşü var. üstelik biz yaza girerken güney yarım kürenin kışa girme durumu olacak. bu yüzden aşıdan başka bu virüsten tamamen kurtulmanın bir yolu yok. bu yüzden aşı çalışmalarının hangi aşamada olduğu konusunda sağlam bir araştırma yaptım. sizleri de bilgilendiriyim.

    virüsün aşısını 1 yıldan önce çıkarması beklenen şirketler.
    1- gilead sciences-abd
    virüsler konusunda dünyanın en iyisi olan, corona konusunda abd hükümetinin de desteğini almış, ilk corona aşısını çıkaracak şirket. aslında ebola virüsü için geliştirdikleri aşının içeriğindeki remdesivir denilen anti viral ajan, corona virüsünde de oldukça etkiliymiş. bu nedenden dolayı dünya sağlık örgütünün açıklamasına göre tedavi için en potansiyelli aşıyı çıkaracaklar.
    ek olarak, bu şirketi aklınıza iyi kazıyın derim. daha önce kuş gribi ve domuz gribinde de ilk aşıyı üreten şirket buydu. ayrıca hiv ve hepatit aşıları konusunda dünyada tekel halindeler.

    2-chugai pharmaceutical-japonya / roche-isviçre
    bu 2 şirketin romatoid artrit için beraber ürettikleri actemra adlı aşıda remdesivir bulunuyor. iran ve çin'de coronavirüs tedavisinde kullanılmış. kaynak1,kaynak 2. ayrıca 2 şirketin hisseleri de fırlamış durumda, galiba aşı işe yarıyor.

    3-curevac- almanya
    aşı çalışmalarına zengin yatırımcılarından(bkz: dietmar hopp) dolayı en fazla parayı ayıran şirket. trump'ın "abd için çalışın parası neyse verelim" teklifini reddetmişler.

    4- abbvie-abd
    aşının adı ritonavir. ancak çin'de yapılan testlerde pek sonuç vermemiş.

    5- suzhou zelgen- çin
    çin'in en büyük ilaç şirketinlerinden biri. aşının adı jaktinib. hakkında bundan daha fazla bilgi yok.

    6-vaxil bio- israil
    komplo teorisyenlerine gün doğdu. umarım bulurlar aşıyı.

    7-glaxosmithskline-ingiltere/clover bio-çin
    bu 2 şirket ortaklaşa bir aşı geliştiriyor. glaxosmithkline abd tarafından virüs konusunda destek görecek 7 şirketten biri.

    glaxosmith ve gilead dışında alttaki 5 şirket de trump'ın açıklamasına göre corona konusunda abd tarafından desteklenecekler. ancak preclinical aşamada oldukları için 1 yıldan önce aşıyı bulmaları çok zor.
    8-pfizer-abd
    9-johnson & johnson -ingiltere
    10-sanofi pasteur-fransa
    11- regeron-abd
    12- moderna-abd

    yukardaki büyük şirketler dışında dünyada birçok ilaç şirketi aşı için çalışıyor. tam listeye linkten bakabilirsiniz.

  • okudum ki:

    "btk yetkilileri, paylaşılan hesap bilgilerinin ve şifrelerin ise sadece online şikayet bildirimi sistemi üzerinde geçici olarak kullanılan şifre bilgileri olduğunu açıkladılar."

    sözlük yazarları zaten çoğu hesabın şifresinin kayıtlı email şifresiyle aynı olduğunu çıkarmış ve bir yığın email'e giriş yapabilmiş. yok sen geçici şifre olarak "bismillah", "123456" falan veriyorsan o zaten bambaşka bir rezillik boyutu.

    çalınan ev ve cep telefonu numaraları konusunda ise hiç yorum yapmamışlar. onlara göre özel bilgi değil galiba.

    bu adamlar bir de çocukların internet'teki güvenliğinden sorumlu.