hesabın var mı? giriş yap

  • bulaşıkların yemekten sonra değil de yemekten önce yıkandığı tek yer öğrenci evidir..

  • istanbul havalimanı, 3. köprü, osmangazi, çanakkale, şehir hastaneleri ve bir çok atıl havalimanı ihalesini euro ile yapıp halkın mevduatlarını tl’de tutmasını istemek nedir yahu? aptallara dolar yaktırtmak en sevdiğim akvitiviteleri; kendi yandaşına bir yandan euro ile ödeme yaparken oy veren kitlene elindeki euro’yu bozdur baskısı yapmaları tam anlamıyla komedi. aptal turnusolü gibi bir olay. sen tl kullan çomarım, euro bana ve yandaşıma lazım.

  • çok zor bi hayat yaşıyodur.

    -by the way, it's tyrone
    -oh, i'm nigar
    -excuse me?
    -my name is n-
    -wha didja say?
    -no, no not like th-
    -(bıçaklar)

    hep merak etmişimdir abd de yaşayıp nigar adında olan insanların siyahlarla olan maceralarını.

  • köpekleri öldükten sonra hayata döndürmeyi başardığı söylenen bilim insanı.

    cornish, kaliforniya üniversitesini 18 yaşında dereceyle bitirdi. doktorasını bitirdiğinde ise sadece 22 yaşındaydı. ilk bilimsel girişimi su altında gazete okumayı sağlayan merceklerdi. tahmin edilebileceği gibi bu iş tutmadı. daha sonra ise ölüleri diriltmeyle uğraştı.

    ölüleri diriltme planı bir tahterevalli sistemine dayanıyordu. ölmüş birini çevirerek kan dolaşımının devamlılığını sağlarsa (tabi kan sulandırıcı ilaçlar da kullanarak) bu kişinin hayata tekrar döneceğini düşünüyordu. yaptığı gizli deneylerde ölmüş bir insanı bir saat boyunca bu düzenekte döndürdükten sallandırdıktan sonra yüzde ısınmalar ve titremeler olduğunu görmüştü. fakat kişi hala ölüydü.

    daha sonra çalışmalarını kusursuz hale getirmek için hayvanları kullanmaya başladı*. köpeklerine verdiği isimler lazarus ıı,ııı,vı ve v ise kutsal kitaba gönderme yapıyordu*. lazarus ıı ve ııı hayata döndürüldü fakat saatler sonra öldüler. lazarus vı ve v ise kör olmalarına ve hasarlı beyinlerine rağmen aylarca yaşadılar.

    hollywood bu gizemli öyküyü duyunca hemen 1935 yılında life returns isimli filmi çevirdi. filmin içerisinde cornish'in deneylerinden gerçek görüntüler de vardır.

    aradan geçen 12 yıl boyunca hayvan hakları savunucuları cornish'ten oldukça rahatsızdılar. bu sebeple cornish evinde gizli çalışmalar yürüttü. 1947 yılında gazetelere çıktığında, kusursuz bir yöntem bulduğunu söylüyordu. sistemine ek olarak bir akciğer makinesi geliştirmişti. yani solunumun devamlılığını da sağlayacaktı. bir idam mahkumu cornish'in kobayı olmayı kabul etti. fakat kaliforniya eyaleti bu deneye asla izin vermedi*.

    bu deney bilinen kadarıyla*hiç gerçekleşemedi ve robert cornish isimli dahi 1963 yılında kalp krizi geçirerek hayata gözlerini yumdu.*

  • ben de bir zamanlar vücudumdaki bir rahatsızlıktan dolayı çok endişelenmiş, internet üzerinden yoğun bir araştırma yapmış, olabilecek bütün hastalıkları incelemiştim. bunu, doktora derdimi anlatırken " şu şu hastalık belirtilerini okudum, bende de böyle belirtiler var bunun için size geldim. " dediğim vakit doktor kadın gülüp dalga geçmeye başladı. yok memlekette onlardan başka herkes doktormuş da, aslında onlara gerek yokmuş da vs. vs. ya bu nasıl şişirilmiş egodur anlayamıyorum. hem heryerde bas bas kampanyalar düzenliyorlar halkta farkındalık yaratmak adına. hastaya geç teşhis yapıldığında yine hasta kişiyi cahillikle, umursamazlıkla suçluyorlar. ama birşeylere ilgili olup araştırınca suç oluyor. sanki kendileri hep doğru teşhisi koyuyormuş gibi havalar...

    tabi gerçekten aşmış doktorlar böyle davranmak yerine kişiyi dinliyor ve daha çok bilgilendiriyor. normal insan olan da böyle davranır zaten.

  • hızlı ve öfkeli 5/fast five adli film ve filmde oynayan vin diesel uzerine cevirdikleri muhabbet:

    cenk: bugun hizli ve ofkeli 5/rio soygunu adli filmden biraz bahsetmek istiyorum.
    erdem: cenk bey hizli ve ofkeli'nin sonuncusu ta$ ve sopalarla cekilecek demi$tiniz. dogru mu?
    cenk: dogrudur, bunu ba$ka $eyler icin de soylemi$tim.
    erdem: peki diesel dostumuz oynuyor mu filmde?
    cenk: dizel dostumuz var biraz hesapli olsun diye kendisini oynatmi$lar.
    erdem: hic bu filme uygun biri degil. dizelden o kadar surat hayatta cikmaz.
    cenk: ama devamli yari$iyorlar ya butun film boyunca. kim bilir kac depo gitmi$tir.
    erdem: dizel olduguna gore o ofkeli olan. hizli olan oburu. benzinli.
    cenk: benzinli olan hizli. bu da "beni geciyor devamli geciyor, ben yoku$ bile cikamiyorum." diye sinirleniyor. 5. filmin butun hikayesi bu.

    beynimi tokatlayan ikili. diyalogu dinledigimden beri pambik gibiyim amk.

  • bugün daha bir hüzünlü oldu.
    hiç görmediğimiz, duymadığımız, dinleyemediğimiz bir insan için ağlıyoruz. sevgi bu olsa gerek. istemsiz hıçkırıyoruz. rantsız, çıkarsız sevgi bu olsa gerek.
    özlüyoruz seni atam. öyle ki, ''manzara-i umumiye yi tarih penceresinden ibretle seyrederken'' özlüyoruz.
    şeyhlerin, meczupların talan ettiği bir memleketin arkasından sana ağlıyoruz. ama sen ki, yedi düvele haddini bildirmişsin, senin yolunda yürüyen bu gençler elbet zamanı gelince, üç-beş sarıklıya da haddini bildirecektir.

    rahat uyu atam. ruh'un şad olsun.

    tanım; atatürk'e yürekten bağlı olan insanların gerçekleştireceği eylem.