hesabın var mı? giriş yap

  • "garaj arabası, sadece hafta sonları gezmek için kullanıldı"

    kilometreye bakıyorsun 160.000. cuma akşamdan çıkıp pazartesi sabaha kadar tam gaz dünya turu yapıyor herhalde pezevenk.

  • iki yıl önce öldüğümü öğrendiğim başlık. halbuki ne iyi adamdım lan ben.

  • güzel bir muhitte güzel bir plazada çalışıyoruz. günlük yemek ücretimiz 45 tl. etrafta yemek yiyebileceğin en uygun fiyat 75 tl. bütün şirket çalışanı hep bir ağızdan üst yönetime mail attık "biz bu lüks muhitte plazada çalışmak istemiyoruz verdiğiniz paranın yetebileceği bir muhite geçiş yapalım ya da yemek ücretini ortam koşullarına göre düzeltin lütfen" diye.

    yönetim dudullu'ya taşınmaya karar verdi.

    muhit: batı ataşehir

    10.06.2022 editi: 65 tl oldu.
    11.04.2023 editi: 130 tl oldu.
    03.10.2023 editi: 167 tl oldu.
    21.01.2024 editi: 240 tl oldu.

  • kredi kartını bırakmak zor, stratejik olmak gerekiyor.

    1) market alışverişleri :

    market alışverişlerini azaltmak istiyorsan hacı, bir öküz yiyip öyle git alışverişe. test ettim, ne kadar çok yiyip gidersen, o kadar az alışveriş yapıyorsun.

    e bir öküz yiyince, tuvalet kağıdı, şampuan neyse ihtiyacı alıyor çıkıyor insan. alışveriş listesi harici ekmek bile almıyorsun, o derece! öküz diyorum bak!

    2) akaryakıt ücretleri :

    hacı şimdi "ne yaparsam, ben daha az benzin harcarım?" diye bir düşün. eğer benzinli bir araç kullanıyorsan, git lpg taktır, ne duruyorsun? lpg taktırman demek, ayda yüzde 40 daha az benzin parası vermen demek. evet, lpg taktırmakla ilgili bir önyargın olabilir, o zaman bunu oku!

    (bkz: lpg/@uhc)

    haa ben lpg, benzinle uğraşamam diyorsan, az yakan bir dizel araba al, bir de devrinde kullan arabayı. sonra motoru bağırtıp, "çok para veriyorum akaryakıta" diye ağlama!

    3) kredi kartı kullanımı :

    a) kredi kartının limiti bir maaşın kadar olsun. 1.000 lira maaş alıyorsan, 5.000 lira limiti ne yapacaksın? temel matematik diyorum, hacı.
    b) kartını evde unut! bir şey beğendiğinde, eve gidip kartını alana kadar, alacağın o şeyin gereksiz bir şey olduğunu keşfedeceksin.
    c) mümkünse tek slip geçilecek her şeyi nakit al! kartla alınca bedava olyor sanki?
    d) taksitli alışverişler de maaşının dörtte birini geçmesin. duruma göre üçte bir de kabul edilir.

    4) indirimli mağazalar :

    en dikkat edilmesi gereken bu. kapıda "kapatıyoruz" yazıyorlar ama kapatmıyorlar, uyanın artık yaa? buralara giderken bütçeyle gidin. 100 liraysa 100 lira. "aaa ama bu çok ucuz, kaçırmaman lazım" diyorsan, alacağın diğe şeyden vazgeçicen.

    ekonomi demek, sınırlı kaynaklarla sınırsız ihtiyaçları karşılamak demek! unutma bak bunu!

    5) şöyle bir dolaşmak!

    şöyle bir dolaşmak demek, vitrinlere bakmak demek. vitrinlere bakmak demek, alışveriş yapmak demek. "şöyle bir dolaşmak" öyle olmuyor maalesef. kendimizi kandırmayalım.

    6) kız/erkek arkadaşa hoş görünmek!

    kız ya da erkek arkadaşın seni seviyorsa, en son bakacağı şey kıyafetin olur. bir çeki düzen ver kendine, yeter! bu beğeniyi sağlamak için de çok para ve çok fazla elbiseye gerek yok. kafi olanı sağla, yeter!

    ...

    evet, stratejik olmak zor. hayat bu, burada atıp tutuyoruz ama 2 kere 2 hakikaten hayata sökmüyor. gene de çok zor değil be, kurtulabilirsin bu kredi kartından.

    - ne demiş obama?
    + yes we can!

  • o muhteşem ses sonrası nedim şener'in mikro yüz mimiklerine bakılırsa, zanlının ortaya çıkacağını düşündüğüm hadisedir. ama günahını hükmen almayayım, belki o duyduğu sese verdiği sırıtma etkisi de olabilir.

    mete yarar'ı suçlamak zor, bir insanın öyle akıcı konuşurken çaktırmadan gaz çıkarabilmesi pek mümkün değil, mutlaka nefes alış verişe veya mimiklere yansıyacaktır.

    adil gür ise duyduğu bu sese şaşırıyor, tam konudan sıkılmışken bir anda dikkatini çekiyor. insan kendi osuruğuna bu kadar şaşırmaz.

    gürkan hacır ise bu sesi anca ağzıyla yapmış olabilir, dudakları buna müsait şekilde büzüşük duruyor. fakat sesin duyum şekline ve uğradığı baskılanmış filtreleri hesaba katarsak, bu sesin açık değil, kapalı, sıkışık, karanlık bir kaynaktan sızdığı belli.

    fakat veyis ateş'in derin bir nefes alıp, ortamı iyice hazırladıktan sonra, tam nefes veriş esnasında diyafram baskısından da faydalanarak akımı alt çıkışa doğru yönlendirme hareketi de gözlerden kaçmamaktadır.

  • telefonda bir vedalaşma seramonisi.
    sondaki sağol'lar yersizdir zira sağol denecek bir durum yaşanmamıştır , sadece boşluk doldurur. bir nedeni de ''yeni bir mevzu açılmadan bir an önce bitirelim'' paniğinin karşılıklı olarak yaşanmasıdır.
    iki taraf da bu kelimeleri aynı anda apar topar sıralar ve birbirini dinlemez. hani o an birisi hissettirmeden karşıdakine annısskim filan dese diğeri garibim farketmez bile.
    son sağol'un son hecesinin telaffuz edilmesiyle hiç beklemeden aramayı bitir tuşuna basılmalıdır.

  • tiktok ve felsefe kelimelerini yan yana göreceğim asla aklıma gelmezdi. izninizle ben bunu buzdolabına kaldırıyorum, yarın da gülerim.

    tanım: bir tespit hezeyanı.