hesabın var mı? giriş yap

  • bana, bilimin insanlığa olan hizmetlerine teşekkür ettiren videodur.

    her kim insanlığın faydasına çalışmış veyahut çalışıyorsa allah ondan razı olsun...

  • playstation'i kapatıp uyumak.
    yazmayı unutmuşum adettendir: afyon belediye yüntaş spor

    edit2: bu saçma entryinin bu kadar tutmasını beklemiyordum. eski bir espri vardı "fenerbahçe uefa kupasını alınca napar? playstation'ı kapatıp yatar" diye oradan araklama sayılır.

    bu arada destek olmak için linkteki sayfayı takip edebilirsiniz

  • bir garip yasak. habere göre bir miktar para harcanan (yasak olduğu için miktarını yazamıyorum) cumhurbaşkanlığı konserleri hakkında paylaşım yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunulacakmış.

    haber

    edit: bazı aktroll arkadaşlar "konuşmanın neresi yasak, sadece asılsız iddia ve çarpıtma yasak" demiş. oğlum size göre beğenmediğiniz her konuşma asılsız iddia, çarpıtma, yalan zaten; beğenmediğiniz herkes de zillet, hain, terörist. bir günde yalanı doğru, doğruyu yalan ilan edebilen, ülkedeki tüm gerçekliği alt üst etmiş adamlar gelip bana akıl veriyor. bugün bu konser hakkında kötü konuşmak zaten asılsız kılıfıyla suç teşkil edecek, iyi konuşmanın da bir garantisi yok, belki yarın işler değişecek, kandırılmış olacaksınız, bu kez de vay sen nasıl bu konserler hakkında iyi konuşmuştun diyerek suçlu sayacaksınız. o yüzden konuşmamak en iyisi.

  • --- spoiler ---

    odin, oğlunu dünyaya sürgüne yolluyor. bak düşün adam oğluna ceza verecek, dünyaya yolluyor. öylesine lanet olası bir gezegende yaşıyoruz amk.

    --- spoiler ---

  • aramaya inanmış bir insan olarak daha önce yapıldığına dair bir iz bulamadığım kampanyadır. yapılmışsa affola.
    bugüne kadar hep söyledik. sokak hayvanları aç kalmasın dedik. sokağa süt koyduk, su koyduk. ama sevgili dostlar, minik güzel yarasaları unutmuşuz. hadi birlik olalım. bu açlığa bir son verelim. bu gece ilk ünite kanı en günahsız olanımız veriyor.

  • küçükken yalan söylediğimiz zaman "atma recep din kardeşiyiz" derdik ya hani; neden ahmet, mehmet değil de recep denildiğini şerefsizim yeni anladım.

  • mizmizlanarak ve hayatinizdan sikayet ederek hicbir seyi degistiremezsiniz.
    hepimizin korkulari kadar hareket alani var. ve cesaret edemeyecegimizi dusundugunuz seyleri yapmadan gecirdigimiz her gun, cesaret ettikten sonra kayip bir zaman parcasi gibi gorunse de, aslinda bir butunun parcasi.
    yani pismanlik diye bir sey yok esasen.
    siz isterseniz olur, olmuyorsa; yeterince istemiyorsunuzdur aslinda.
    birinin veya bir seyin sizi gelip kurtarmasini bekliyorsaniz; o is yaş.
    kendinizden baska careniz yok...

  • filmler ve animelerden sonra bu listeyi de girmeliydim.

    kısa filmler çoğunlukla uzun metrajlı filmlerden iyi olan daha özgün yapımlar olabiliyor. öyle filmler var ki gerçekten konu olarak çok aykırı, yaratıcı ve the island, in time gibi gişe kaygısıyla yazık edilmemiş yapımlar. örneğin pixel diye bir kısa film var ve çok başarılı sonra uzun metrajlı film olarak düşünülüyor. başrol adam sandler. kafadan kaybeden bir film ve ne yazık ki öyle oluyor.

    filmler ve animelerden sonra bu listeyi de girmeliydim.
    çok fazla konudan bahsedip spoiler vermek istemiyorum.

    kısa filmler çoğunlukla uzun metrajlı filmlerden iyi olan daha özgün yapımlar olabiliyor. öyle filmler var ki gerçekten konu olarak çok aykırı, yaratıcı ve the island, in time gibi gişe kaygısıyla yazık edilmemiş yapımlar. örneğin pixel diye bir kısa film var ve çok başarılı sonra uzun metrajlı film olarak düşünülüyor. başrol adam sandler. kafadan kaybeden bir film ve ne yazık ki öyle oluyor.

    (sırala iyiden kötüye göre değildir. )

    belgeseller:

    1-ılha das flores (1989)

    tüketim toplumu ve görmediğimiz görmek istemediğimiz gerçekler.

    2-l'equip petit (2011)

    sevimli, sıcak bir kısa film.

    3-nuit et brouillard (1955)

    savaş üzerine son derece soğuk bir film.

    4-gadajace glowy (1980)

    krzysztof kieslowski'den yaşam ve beklentiler üzerine son derece gerçek bir belgesel.

    5-ı knew ıt was you rediscovering john cazale (2009)

    john cazale'in oynadığı filmlerin neden hep klasik olma yolunda olduğunun cevabı bir belgesel. sinema ve oyunculuk üzerine.

    6-chronos (1985)

    tarih, müzik ve sinema. enfes bir belgesel.

    7-ashes and snow (2005)

    insan ve hayvan etkileşimisiyah-beyaz zıtlıklarla yapılmış.

    8-las hurdes (1933)

    9-le sang des bêtes (1949)

    hayvan katliamını çarpıcı görüntülerle gözler önüne seren öncü bir kısa belgesel.

    10-burma vj reporter i et lukket land (2008)

    bastırılmışlık, susturulmuşluk ve yoksulluk

    bunuel'den toplumcu gerçeklik üzerine son derece çarpıcı bir kısa belgesel

    ............................................................

    filmler:

    1-still life (2005)

    kan donduracak türden bir yapım.

    2-next floor (2008)

    tüketim, hayvan katli, bunuel tarzı burjuvazi eleştirisi

    3-room 8 (2013)

    farklı, çarpıcı ve insan doğası üzerine enfes bir yapım.

    4-the butterfly circus (2009)

    önyargılar ve başarı üzerine enfes bir kısa film.

    5-struck (2008)

    engeller ve önyargılar.

    6-la jetée (1962)

    12 maymun'un orijinali

    7-valgaften (1999)

    seçim, ırkçılık ve gergin anlar

    8-powder keg (2001)

    savaş fotorafçılığı ve çarpıcı gerçekler

    9-six shooter (2004)

    martin mcdonagh imzalı geliyorum diyen yönetmenin kısa filmi

    10-ı'm here (2010)

    spike jonze'un distopik kısa filmi

    11-`the horribly slow murderer with the extremely ınefficient weapon` (2008)

    farklı bir gerilim örneği sunan yapım seri katil hakkında. klişelerden çok uzak

    12-the punisher dirty laundry (2012)

    bu listede yer almaması gereken tek yapım. ama aksiyon ve çizgi roman seven biri olarak eklemeden yapamadım. keşke filmi de bu kadar güzel olsa (mantık hatalarını görmezden gelin)

    13-cargo (2013)

    felaket filmlerini sevenler ve last of us oyununu sevenler izlesin.

    14-le voyage dans la lune (1902)

    sinemanın ilklerinden. efsane.

    15-adam (2008)

    psikolojik gerilim türünde başarılı bir yapım.

    16-signs (2008)

    ilişkilere teknolojik bir gözle bakan futurist bir bilim kurgu örneği. günümüz toplumuna ince göndermeler yer alıyor.

    17-ınside (2002)

    oldukça başarılı bir psikolojik gerilim. konuyu okumayın direkt izleyin.

    18-kolona (2012)

    seçimler ve sonuçları. the good son filmini sevenler sevecektir.

    19-time freak (2011)

    zaman yolculuğu ve alternatif gelecekler. bilim kurgu sevenler beğenecektir.

    20-replay (2007)

    başarılı bir senaryo

    21-the black hole (2008)

    insanoğlunun en aç duygularından birini ele alan kısa film konu olarak çok farklı. yaratıcı ve düşündürücü.

    22-alive in joburg (2006)

    neill blomkamp'ın öncü filmlerinden. district 9 u anımsayacağınız bir bilim kurgu.

    23-bottle (2010)

    iletişimsizlik üzerine iletişimle ilgili bir kısa filmdir.

    24-the gunfighter (2014)

    çok farklı bir western.

    25-10 minuta (2002)

    10 dakikanın göreceli uzunluğu. çarpıcı, etkileyici, şok edici bir yapım.

    26-le ballon rouge (1956)

    masal gibi bir fransız filmi

    27- la rivière du hibou (1962)

    insan yaşamının değeri üzerine ağır bir taş.

    28-khaneh siah ast (1963)

    edebi ve felsefi farklı bir yapım.

    29-kung fury (2015)

    vhs döneminin ve arcade çocuklarının şimdiden kült mertebesine ulaştırdığı kısa film.

    30- simón del desierto (1965)

    bunuel'in elinden çıkmış farklılıkta harika bir kısa film.

    31- beat the devil (2002)

    tony scott imzalı enfes bir reklam filmi.konusu ve sürpriz oyuncularıyla bir klasik.

    32-star (2001)

    guy ritchie imzalı clive owen'ın sürücü kimliği ile çıktığı film. sürpriz oyunculara yine dikkat

    33-spielzeugland (2007)

    1940'lar almanya ve bir çocuğun gözünden dünya.

    34-plastic bag (2009)

    sanatsal, farklı ve etkileyici bir kısa film.

    35-j'attendrai le suivant (2002)

    metroda geçen buz gibi soğuk, şok edici kısa film.

    36-supervenus (2014)

    günümüzde kadına dayatılan zorunluluklar

    37-leave me (2009)

    yaşam-ölüm. anılar içerisinde yolculuk.

    38-szél (1996)

    sinemanın gücü üzerine.

    39-zanikly svet rukavic (1983)

    nesnelerin varoluşu üzerine lirik bir yapım.

    40-frankenweenie (1984)

    tim burton'un altın çağlarından.

    41-whiplash (2013)

    filmi kadar başarılı. öncül.

    42- the war game (1965)

    nükleer tehlike üzerine yapılmış, witkin imzalı enfes bir film.

    43-schwarzfahrer (1993)

    ırkçılık üzerine çarpıcı bir kısa film.

    44-true (2004)

    koş lola koş'un yapımcısı tom tykwer imzalı başarılı bir kısa film

    45-rejected (2000)

    sanatçının yaratım sürecini ele alan bir kısa film

    ..................................................................................

    animasyonlar:

    1-i, pet goat ii (2012)

    dinler, yaşam, savaşlar ve sembollerle çok zengin bir kısa animasyon.izledikten sonra kodları okumak ve gizli anlamları öğrenmek için netten araştırma yapma ihtiyacı duyuyorsunuz.

    2-destino (2003)

    walt disney ve salvador dali ortak yapımı bir 1945 yılından yarım kalan bir senaryonun tamamlanması. enfes bir kısa animasyon. surrealizmin sınırlarında zihnin ötesinde sahneleriyle destino izlediğinizde walt disney yapımı olamaz diyeceğiniz bir eser.

    3-pixels (2010)

    gerilim filmlerini aratmayacak bir senaryo. oyun sevenlerin kaçırmaması gereken bir yapım.

    4-historia de un oso (2014)

    bol ödüllü bir animasyon

    5-jídlo (1992)

    jan svankmajer'in yemek yeme kültürü üzerine hiciv içeren başarılı stop-motion.

    6-the fantastic flying books of mr. morris lessmore (2011)

    çeşitli teknikler, kullanarak (minyatür, bilgisayar animasyon, 2d animasyon) alegorik bir anlatım sağlayan kısa animasyon.

    7-son smeshnogo cheloveka (1992)

    dostoyevski ve aleksandr petrov buluşması kısa film. harika.

    8-the old man and the sea (1999)

    petrov'dan bir diğer klasik uyarlaması animasyon.

    9-ınvention of love (2010)

    mekanik bir aşk hikayesi.

    10-poppy (2009)

    savaş karşıtı bir kısa animasyon.

    11-lucky day forever (2011)

    şans kavramını sorgulayan oldukça farklı bir polonya yapımı animasyon.

    12-on your mark (1995)

    futurist bir gerçeklik sunan kısa anime.

    13-father and daughter (2000)

    duygu yüklü güçlü bir kısa animasyon.

    14-skhizein (2008)

    farklı, aykırı ve güçlü bir animasyon.

    15-tsumiki no ie (2008)

    insanı ağlatacak türden kısa anime.

    16-ostrov (1973)

    kapitalist eleştiri sunan zamanın ötesinde bir animasyon.

    17-logorama (2009)

    kurumsal logolardan oluşan alternatif bir dünya.

    18-el empleo (2008)

    yabancılaşma üzerine başarılı bir animasyon.

    19-borrowed time (2015)

    çocuklar için yapılmamış çarpıcı bir geçmişle yüzleşme konulu animasyon.

    20-nyuszi és öz

    dostluk üzerine aykırı, farklı bir yapım.

    21-l'homme qui plantait des arbres (1987)

    doğa-insan ve yaşam-ölüm zıtlıklar.

    22-skazka skazok (1979)

    edebiyat ve animasyon birleşimi harika bir yapım. ismini nazım hikmet ran'ın "masallar masalı" şiirinden alır.

    23- more (1998)

    seri üretim, makineleşme ve yabancılaşma.

    24- balance (1989)

    bol ödüllü bir kısa stop-motion

    25- moznosti dialogu (1982)

    svankmajer ustadan tadından yenmeyecek bir stop-motion.

    26-darkness light darkness (1989)

    svankmajer ustadan bir diğer enfes stop-motion.

    27-la vieille dame et les pigeons (1998)

    chomet ustanın geliyorum diyen öncü filmlerinden.

    28-do pivnice (1983)

    svankmajer'in pek bilinmeyen şaheseri.

    29-nekojiru-so (2001)

    yaşam ve ölüm, diğer dünya, japonlar ve pisicikler.

    30-peter & the wolf (2006)

    güzel bir animasyon. farklı bir dil farklı coğrafya ve farklı bir masal.

    31-the maker (2011)

    stop-motion'un güzel örneklerinden.

    32-the backwater gospel (2011)

    korkutucu ve farklı

    33-street of crocodiles (1987)

    strings benzeri opera türünde masklarla bezenmiş karnavalesk bir yapım.

    34-zero (2010)

    varoluş üzerine toplum ve birey zıtlıklarını inceleyen bir kısa animasyon.

    35-the blue umbrella (2013)

    renkler üzerine çarpıcı bir animasyon.

    36-paperman (2012)

    yalnızlığın naif bir dille anlatıldığı masalımsı şehir/iş hayatı.

    37-lifted (2006)

    farklı bir bilim kurgu.

    38-the lost thing (2010)

    naif bir kısa animasyon-film.

    39-vincent (1982)

    burton'un bir diğer usta işlerinden.

    40-french roast (2008)

    fransız yapımı kısa animasyon

    41-yozhik v tumane (1975)

    ruh masalından uyarlama kısa animasyon.

    42-korova (1990)

    petrov'un farklı teknikleriyle yaptığı sovyet yapımı.

    43-ruka (1966)

    sürrealist bir stop-motion

    44-the wrong trousers (1993)

    wallace and gromit efsanesinin güzel bir örneği.

    45-9 (2005)

    uzun metrajlı olanına göre daha güzel bir hikayeye sahip distopik animasyon.

    sizin de katkılarınızı bekliyorum

  • "gerilim filmi projem: kasiyer aldıklarımı okutmayı ben poşetlemeye başlamadan bitiriyor. sıra var. poşetler açılmıyor, yalnız, çaresizim..."

  • kendisi; geçtim tenis tarihini, spor tarihinin belki de en ikon oyuncularından biridir. kadınlar ve erkeklerin sporda eşit haklar almasını ve sporda kadın-erken eşitiliğini savunan yapısı. sadece bu aktivistliğiyle değil aynı zamanda oynadığı iyi oyunla da beni büyülemiş tenisçi.

    bobby riggs'le yaptıkları maç ise tarihin belki de en unutulmaz maçlarından biridir. sosyolojik olarak kadın-erkek eşitliğinin sağlanmadığı fakat tıpkı billie jean king gibi aktivist sporcuların da bulunduğu 60'lı yıllar, aslında sporda kadın-erkek eşitliğinin (maddi anlamda tabiki değil, koministlik durumu yok tabiki) savunulmasının başladığı yıllardır. nitekim sadece erkeklerin koşabileceği zanedilen maraton yarışlarına gizlice girerek koşan atlet kathrine switzer, bu akımın öncülerindendir.

    switzer gibi sporda da en az erkekler kadar başarılı olan kadınların da eşit haklar alması gerektiğinin savunan billie jean king'in öyküsü ise bambaşkadır:

    dönemde, kadın-erkek eşitliğini sağlamak adına yapılan tenis maçları (kadın vs erkek şeklinde) oynanmaya başlanmış hatta o yıllarda 50'li yaşlarında olan bobby riggs, bir kadın tenisçiyle oynadığı maçı ezici bir üstünlükle kazanmıştır. dönemin aktivist tenisçisi billie jean king ise kadın ve erkeklerin eşit olduğunu aktarbilmek için bobby ile bir maç yapmayı şans olarak görür. nitekim maç onaylanır, maç saati gelir.

    billie, korta erkekler tarafından taşınarak; bobby ise kızlar tarafından taşınarak getirilir. ve maç başlar. ama bizim uğramamız gereken farklı bir hikaye daha var: bobby riggs'in o dönem mafyayla ve kumarla olan ilişkisi. özellikle tenisi bıraktıktan sonra kumarda ciddi paralar kaybeden bobby, bir de mafya işlerine karışır. yani, başı az buz derttedir. peki, bunun billie x bobby maçına ne gibi bir etkisi var ya da olabilir az sonra göreceğiz.

    maç başlar! bobby maç boyunca tuhaf hatalar yapar ve kadın bir tenisçiyle oynadığı son maçtaki iyi denilebilecek performansını aratır. billie jean king, bobby'i ezici bir oyunla yenerek bu tarihi maçı kazanır ve aslında kadınların da sporda var olabileceğini bir kez daha dünya basınına göstermiş olur. (aynı zamanda yüksek seyirci sayısı ile -hem ekran başı hem de kortta- tenis tarihinin en çok izlenen maçlarından birisi haline gelir bu karşılaşma.

    peki, bobby ve mafya meselesi? bir takım teoriler, bu maçın aslında mafya tarafından bobby'nin bilerek kötü oynaması zoruyla kazanıldığını söyler. günümüzde o tarihi karşılaşmanın üzerinden yıllar geçti, ne mafya ve bobby ilişkisi net bir sonuç kazanabildi ne de diğer saçma komplolar. tek bir gerçek vardı: kadınların da en az erkekler kadar sporda ayakta durabileceği ve billie jean king'in bir ikona dönüştüğü.

  • ilkokul yılları. anne baba boşanmış. baba bok gibi zengin, ancak sadece kendisine kadar zengin. anne 2 çocukla ortada kalmış, durumlar zor.

    kış günü, bot alınması lazım. mecbur kalınca baba aranır;

    - baba, ayaklarım 36 numara, botlarım ise 34 numara. yenisini almam lazım.
    + anana söyle
    - peki

    birisi "baba" mı dedi?