hesabın var mı? giriş yap

  • sevgilisi ve ailesi arasında nasıl kalıyor lan? ailesi savaşta mı ki? bence kendisi ve sevgilisi arasında kalıyor. sonra da canı daha ağır basıyor.

  • millet anlamadan saydırıyor, başlığı açan da mal topluluğuna laf anlatmaya çalışırsan böyle olur diyor. arkadaşlar 100 liralık mala %200 enflasyonla 300 lira oldu diyelim, daha sonra 300 liraya 200 lira daha enflasyon olursa ne olur %66 oldu eee ne olmuş oldu enflasyon %200 den %66 ya geriledi heyoooo ama sonuç ne, 100 lira olan mal 500 liraya yükseldi.

  • istanbul havalimanı, 3. köprü, osmangazi, çanakkale, şehir hastaneleri ve bir çok atıl havalimanı ihalesini euro ile yapıp halkın mevduatlarını tl’de tutmasını istemek nedir yahu? aptallara dolar yaktırtmak en sevdiğim akvitiviteleri; kendi yandaşına bir yandan euro ile ödeme yaparken oy veren kitlene elindeki euro’yu bozdur baskısı yapmaları tam anlamıyla komedi. aptal turnusolü gibi bir olay. sen tl kullan çomarım, euro bana ve yandaşıma lazım.

  • "beni, 15 sene önceki depremde, enkazdan mahallede sarhoş diye kimsenin yüzüne bakmadığı tahsin abi çıkarmıştı. namazlı abiler yoktu piyasada."

  • yat olduğunu anladık da lüks olduğu nerden anlaşılıyor anlayamadığım yat. millet öyle bir fakirleşti ki ne görse lüks sanıyor.

  • "suçun kraliçesi" agatha christie ingiltere'de doğdu. gerçek adı agatha mary clarissa miller'dı ve tam bir ingiliz usulü yetiştirildi. torquay'da yetişen yazarı en çok etkileyen yazarlardan biri de arthur conan doyle'du ve ünlü yazar kitabı baskerville laneti'ni burada yazmıştı.

    1. dünya savaşı sırasında dispanser'de çalışan agatha christie, burada zehirler ve insan bedeni üzerindeki etkileri konusunda çok şey öğrendi. "bana oynamak için şöyle ölümcül bir şişe verin, değmeyin keyfime" diyen yazar bu etkiyi kitaplarında da sürdürmüştü. kitaplarının neredeyse yarısında zehirler ile ölüm bulunmaktadır.

    annesi tarafından yazmaya teşvik edilen yazar yağmurlu günlerini annesinin ısrarı ile yazmak ile geçirirdi. buradan kalan yazı alışkanlığını kullanarak eğlenceli olacağı düşüncesi ile ilk kitabı olan esrarengiz olay'ı yazdı ancak kitaptan para kazanamadı. ancak kitap yazarın ünlü karakteri hercule poirot'u okuyucu ile tanıştırıyordu. birinci dünya savaşından sonra yazdığı bu kitabın ardından ikinci kitabı olan roger ackroyd cinayeti'ni yazarak hemen ünlü bir yazar oldu. sonuçta yazar 93 roman, 17 oyun ve mary westmacott takma adıyla 6 aşk romanı yayınladı.

    yazar disgrafi denilen bir hastalığa sahip olduğundan dolayı okunabilecek şekilde yazı yazamıyordu. bu yüzden tüm kitaplarını başkasına yazdırmıştı. yani edebiyatın en üretken yazarlarından biri olan agatha christie kendi kitaplarından hiç birini yazmadı.

    yazar ilk evliliğini aldatıldığı için bitirmişti. bunun ardından yaptığı ikinci evlilikte ise yine aldatılmasına rağmen evlilikleri 40 yıl kadar sürdü. arkeolog max mallowan ile evlenmiş olan yazar yazarın kendisi ile birlikte ırak ve suriye'de kazılara giderek buradaki coğrafyadan da beslendi.

    yazar 1926 yılında esrarengiz bir şekilde kayboldu. polis önce cinayetten şüphelense de kocası karısı kaybolduğunda metresi ile birlikte olduğunu kanıtlayınca şüpheleri üzerinden def etti. bir garson sayesinde elde edilen istihbarat ile yazarı yorkshire'da bir otelde bulan dedektifler yazardan "hafızamı kaybettim" açıklamasını aldılar. ancak yıllar sonra olayın yazar tarafından önceden planlandığı ortaya çıktı. planı kaybolup kocasını kızdırarak metresinden vazgeçirmekti. çift iki yıl sonra boşandı ve 1979 yılında olan 007 filminde aynı olayın canlandırması yapıldı.

    yazarın doğu ekspresinde cinayet kitabı en ünlü ve tanınan kitaplarından biri oldu. yazar kitabı gerçekten de doğu ekspresini kullanarak geldiği istanbul'da pera palas oteli'nin 411 no'lu odasında yazdı. yazarın kullandığı oda halen durmaktadır ve adı "agatha christie odası"'dır.

    yazarın diğer bir ünlü kitabı olan 10 küçük zenci, kitap ismi aşağılanma olarak görülebileceği için 10 küçük kızılderili olarak değiştirildi. ancak bu isim de tepkilere yol açacağı için en sonunda "ve geriye kimse kalmadı" (and then there were none) koyuldu. ülkemizde orijinal ismine sadık kalınsa da yurt dışında halen son ismi ile satılıyor.

    yazarın ünlü karakteri hercule poirot'tan yazar hiç hoşlanmıyordu. karakterine katlanamadığını söyleyen yazar karakteri hakkında "bencil tuhaf tip" demişti. dayanamadığı karakteri hakkında yazmaya devam etmesinin tek sebebi ise okuyucuların karakteri sevmesi ve onun bulunduğu kitapları okumak istemesiydi.

    yazar amerika polisiye yazarları'ndan ilk büyük usta ödülünü alan ilk yazar oldu. britanya imparatorluğu'ndan ise kadın komutanı nişanı aldı. 1974 doğu ekspresinde cinayet filmi haricindeki uyarlama filmlerinin hiç birini sevmedi. kendine "sosis makinesi" diyen yazar 1976 yılında öldü ve guinness rekorlar kitabı'nda en çok satan kurgusal kitap yazarı olarak yerini aldı. ayrıca dünyanın en uzun süredir aralıksız sergilenen oyunu fare kapanı halen londra'da izleyici ile buluşmaktadır.

    düzeltme : doğum yerini yanlış yazmışım. @ozanoglu uyardı.

  • yeşil pasaportun kurumsal şirkette yönetici olunması ile ne alakası olduğunu anlamadığım pasaport türü. herhangi bir memurun 1. dereceye gelmesi de takribi düz memur ise minimum 20 yıl civarı sürer. zaten yakında yeşil pasaport diye bir şey kalmayacağı için çok üstünde durmanın bir anlamı yok.

  • millet felsefe yapıyor, matematiğin temellerini atıyor. sen orada karpuz satıyorsun. bravo.

    yani antik yunan deyince aklımıza öyle bir şey geliyor ki herkes birer bilim adamı herkes birer feylesof. ama değil işte. orada da kasaplar, manavlar, tüpçüler vardı nihayetinde. bu konuya değinmek istedim.

  • "uyardık, kaldırmadılar" demiş. yalan söylüyor. uyarmadılar. şikayetten sonra haberimiz olunca "kaldıralım, çekin şikayeti" dedik, çekmediler, para istediler. "vermezsen şöyle olur, böyle olur" diye tehdit ettiler.

    bu konudan 2 ayrı dosyam var. sonuçlandığında yalanları çıkacak ortaya. o zaman hem bunları savunanlar hem de kendileri utanırlar umarım.

    edit: kanıt sunabilir misin diyenler var.
    erdil yaşaroğlu, ben ve bir çok kişiye her ne kadar kanıt sunmadan troll dese de,
    kendisinden bu iddiasını destekleyen bir kanıt talep edilmezken nedense bizlerden istense de,
    uyarılmadıklarını söyleyen insanların twitlerini flood altından silse de,
    bir insana durduk yere yalancı denmez, haklısınız.
    uyarı yapmadıklarının dosyadaki bilirkişi raporu ile ispatı

    şurda biz bize yazışıyoruz sevgili ekşiciler. ne size, ne de erdil ve avanesine yalan borcum yok.