hesabın var mı? giriş yap

  • arkadaş takside ağlıyor, ama salya sümük, taksici sonunda dayanamadı:

    - yav ama neden bu kadar ağlıyorsun? nerelisin sen?
    + sivas :((((((((((
    - bak, ben de orduluyum, ağlama.

    teselli artık neyi değiştirir ki, arkadaşlar?

  • ekşi'deki bütün rezaletleri okumaya çalışan biriyim, gördüğüm ender rezalet deşifresi bu rezalete aittir. dizi izler gibi okudum. querrery rezalet prosesini adeta nakış gibi işlemiş. üstüne bir de rezaletin lansmanı için bütçe ayırmış. ses kaydı almış, bütün silsileyi takip etmiş. pazartesi harbiden mahkemeye de giderse, şahane bir final olur. bize bunlarla gelin kardeşim.

    (bkz: csi beşiktaş)

    edit: geç de olsa gördüm meğer debe olmuş bu entry ve ilk entry uçmuş. merak edenler için: http://justpaste.it/regus_ofis_rezaleti * *

  • yıllar önce ağzına kadar dolu bir iett otobüsünde arkalardan şoföre bir ses yükselir.

    - zaten akraba olduk, daha fazla alma da miras bölünmesin.

  • istanbul cihangir'de aç olduğu için bir pastaneden 2 poğaça, 2 meyve suyu çalıp parkta bunları yerken yakalanan işsiz gencin işlediği suçun cezası. işin garip yanı, kasadan tek kuruş çalınmamış. televizyona melevizyona dokunulmamış. sadece 2 poğaça ve 2 meyve suyu. o da aç olduğu için. ulan senelerdir, yok "komşusu aç kendisi tok yatan bizden değildir" falan filan diye geyikler söylenirdi. nerede şimdi o insanlar? nerdesiniz amk? kim suçlu? siz suçlusunuz şerefsiz komşular. bir ekmek arası köfte patates veremediniz mi?

    ulan eleman da ne kadar delikanlı bir adamsa 2 tane poğaça 2 meyvesuyu çalmış. allah bilir. 2 tane meyve suyuna da gerek yok diyip ikincisini çaldığı için utanç duymuştur garip. evet suçunun cezasını çekecek. ama onu bu suça iten çevresindeki insanlara yazıklar olsun. puh amınıza koyuyım sizin.

    http://www.haberturk.com/…7-2-pogaca-12-5-yil-hapis

    edit: bence savcıyı suçlamanın gereği olmayan durum. çünkü savcı görevini yapmaktadır. asıl suçlu, o mahallede mutlu mesut yaşayan, tok uyuyup tok uyanan halktır.

  • ege (6,5) ve ilay (4,5) arabanın arka koltuğunda. ilay yoldan geçen hiç tanımadığı birine selam verir...

    ege: tanımadığın insanlarla konuşmamalısın ilay, sadece arkadaşlarına selam ver!
    ilay: sadece idil'e ve irem'e mi selam vereyim?
    ege: hayır hayır, yarın anaokuluna başlayınca yeni arkadaşların olacak...
    ilay: arkadaşlarım karnımdan mı doğacak?
    ege: bak bunu söylemek istemiyorum ilay ama sen biraz salaksın, o yüzden tanımadığın insanlarla konuşmamalısın zaten!

  • galatasaray ve babam sayesinde içinde bulunduğum nesil

    popescu son penaltı için topun başındaydı. tam o esnada rahmetli babam bana dönüp '' gol olursa dile benden ne dilersen '' demişti. tabii o anın heyecanı ve adrenaliniyle söylemişti ama bilirdim, sözünü tutardı. ben de fırsat bu fırsat diye düşünüp hiç düşünmeden playstation istemiştim.* popescu penaltıyı gole çevirdi, uefa kupası geldi. o geceyi pek anımsayamıyorum zaten. resmen mutluluktan aptallaşmıştık. neyse ertesi gün oldu. hiç unutmuyorum, hava sıcaktı, çok güzel bir akşam güneşi vardı. babam geldi, bir baktım elinde bir paket. sözünü tutmuştu.

    bazen tekken 3'de hwoarang'ı alıp önüme geleni tekme manyağı yaptım, bazen de solid snake'le sessiz ve derinden ilerledim. güzel zamanlardı be. evvela çocuktuk, dert yok tasa yok. gündüz okula git, okuldan dönüşte sokakta top oyna, akşam olsun yemeğini ye sonra oyun başına otur. belli bir yaşa gelene kadar dünyanın en keyifli döngüsü.

    şimdi mi ? geriye sadece anılar kaldı.