ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
facebook'taki utandıran plaj fotoğrafları
-
vatan'ın web sitesinde yer alan, esrarını çözemediğim bir fotoğraf galerisi.
orijinali "facebook'daki utandıran plaj fotoğrafları". yani heyecandan onu bile yazamamış adamlar. bildiğin bikinili, bazıları üstsüz, her plajda bolca görülebilecek güneşlenen kadın fotoğrafları var. hepsi de hallerinden memnun gözüküyor. hatta çoğunun fotoğraflarının çekildiğinden haberi bile yok gibi. haliyle bişeyden utanmadıkları belli. peki o halde utanan kim? fotoğrafların facebook'tan alındığına dair hiçbir belirti yok. zaten facebook'a konulacak fotoğraflar da değiller. bazılarının köşesinde alakasız web sitelerinin adresleri yazıyor. peki o halde facebook nereden çıktı? diyelim ki bu fotoğraflar gerçekten de facebook'tan alındı. insanların habersiz çekilmiş özel fotoğraflarını yüzlerini gizlemeden günde onbinlerce kişinin girdiği bir sitede sergileyip zaten eli sikinde bekleyen kitleye malzeme yapmak hukuka aykırı değil mi? diyelim ki değil. haber sitesinde bu fotoğrafların işi ne? aynı şeyi anana bacına yapsalar hoşuna gider mi? benim babam neden pasta yapmayı bilmiyor?
http://fotogaleri.gazetevatan.com/…ar/26338/7/guzel
ezel
-
benjamin linus'la john locke'ı topla, 4*8*15*16*23*42 ile çarp ramiz dayı' nın bıyıkları etmezler, o kadar da net söylüyorum.
basurlular
-
oturamadıkları için yerleşik yaşama geçememişlerdir...
başlık başa kalanda gelen edit: evet, tahmin ettiğiniz üzere fi tarihinde mezopotamyalı bir kavim oldukları iddia edilmişti.
türkiye'den kaçanlara altı okkalı laf
-
özetle; yurtdışına gidenlere "kalın ve savaşın" demiş fakat neyle savaşılması gerektiğini söylememiş yazıdır.
mesela zorlayıcı ekonomik koşullarla mı, dış güçlerle mi, iktidarla mı, muhalefetle mi, cehaletle mi neyle savaşmalıydı da kaçtı bu insanlar?
edit: bir takım düzeltmeler.
yaran olaylar
-
lise yılları, bir gün otobüse bindim bakırköy'den avcılar' a gidicem. bir baktım şoför bizim komşulardan biri. selam verdim, cüzdanı çıkarıp pasoyu gösterecektim.
(yüzünde kıyak yapıyor ifadesiyle, bir de göz kırpıyor)
- sok onu cebine sok sok.
gerçeği söylerken gülerek gerçeği gizlemek
-
-bütün gece seni bekledim, nerdeydin sen ya?
+öbür sevgilimin yanına gittim ahahahahahah
-ahahahaha şapşal yhaaaaaa
bambi'nin köylü hülya avşar reklamı
-
hülya'nın süt sağmak için danaya gittiği reklamdır. tıpkı gerçek hayatta yaptığı gibi.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"yalnızlığıma o kadar güveniyorum ki zil sesini kilise müziği yapıp telefonumu sessize almadan cumaya gidebilirim."
fav editi: olm ya bir ingiliz daha gelip entry'i favlasın ya da favlayanlardan biri favını kaldırsın. insanın yalnızlığı bu kadar da yüzüne vurulmaz lan allahsızlar.
ece erken
-
kendi sunduğu bir sabah programında "kader" isimli bir $arkıcıyı konuk ederken jest olsun hesabı kahpe kader adlı $arkıyı söylemi$ biridir.fazla da yoruma gerek yoktur.
-evet $imdi konuğumuzu çağırıyorum sayın izleyenler
-kaderrrrrrrrrrrrr kahpeeeeee kaderrrr !!
geriye felç olmu$ konuk kalır..
yaran diyaloglar
-
5 dk önce yaşanmıştır :
70'li yaşlarda bir amcamıza çikolata ikram edilir. kutuda iki çeşit çikolata vardır. biri dark, diğeri ondan daha dark. sütlüsü hiç yok yani.
amcamın eli en siyah olana uzanır. ikram eden arkadaş der ki : "amca sen şunu al, onu yiyemezsin" amcam bozularak nedenini sorar, zira dişlerini yeni yaptırmıştır. başka bi arkadaş da durumu açıklamak istercesine "amca o bitter" der. ama elbette amacına ulaşamamıştır. zira amcam şöyle cevap verir :
"eşşoleşşek biterse bitsin."
hayatı stressiz ve huzurlu yaşamak için gerekenler
-
bana göre tek bir şey gerekli, o da: en nihayetinde ölüp gideceğimizin sürekli farkında olmak, bunu hiç aklından çıkarmamak ve böylece dünyaya ve dertlerine çok saplanmamak. şurada max 50-60 yıl sonra ölüp gideceğiz ve her şey bitecek, anlamını yitirecek; bu gerçeğin karşısında diğer tüm dertler sıkıntılar anlamını yitiriyor. en azından bende böyle işliyor.