ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bekar kalıp yalnız ölmek
-
evlilik bir çok işlevi olan bir kurum. hukuki, sosyal ve psikolojik yönlerden insanların belirli ihtiyaçlarını karşılıyor.
evlilikle kastım nikah değil elbette, kast ettiğim şey hayat arkadaşlığı. insan insanla yatışır, temasla, iletişimle, sevgiyle...
insanın evlenmesindeki temel psikolojik motivasyon yatışmaktır.
aşk evliliği de yapsanız, ömür boyu aşık kalmayacaksınız ama sağlıklı bir ilişkide sevgi devam eder. zaman zaman birbirinize tekrar aşık olursunuz. bazen uzaklaşırsınız. güvenli bağlandıysanız bunlar sizin için sorun teşkil etmez. birbirinizi yatıştırmayı bilirsiniz.
insan yalnız ölmeyeyim diye evlenmez ancak yaşlandığınızda, çevrenizde insanlar azaldığında eşinizle yanyana olacağınızı bilmek güzel bir düşünce. iyi bir evliliğiniz varsa, zor zamanlarınızda yanınızda olacak, hastalandığınızda sizin için çorba yapacak, ameliyat olsanız kapıda bekleyecek birisi olduğunu bilirsiniz ve bu sizi yatıştırır.
ölüme gelince...
ölümün ne zaman ve nasıl geleceği belli olmasa bile şu kesin, yalnız öleceksiniz, siz ölürken elinizi tutan biri de olsa bu yolu yalnız yürümek zorundasınız. yine de bir ömrü birlikte geçirdiğiniz adam/kadının o sırada elinizden tutuyor olması hayatınızın son anlarında yaşamak isteyeceğiniz bir güzellik doğrusu.
akplilerin oylarımız çalındı algısının yıkılması
-
önemli üst edit: öncelikle başlığa sahip çıkan, paylaşan, sosyal medyada 500bin görüntülenme sayısına ulaştıran sizlere çok teşekkür ederim. bir kere daha gösterdik ki; ekşi sözlük "isterse" bu oyunu bozar! ensar vakfı'nda bozdu, ışid 2 askerimiz vahşice katlettiğinde bozdu ve 24 saat içinde bu başlığı ve yapılan manipülasyonu yarım milyon insana ulaştırdı ve bu oyunu da bozdu! az önce akp il başkanı çıkıp "sıfır oy" konusu ile ilgili açıklama yaptı. açıklamaya geçmeden önce "sıfır oy" konusu ile ilgili aktroll tayfasının yaydığı manipülasyonlara bakalım:
https://eksiup.com/ae2bacc99105
https://eksiup.com/dd7bb3fb9724
https://eksiup.com/00bc69b84452
seçim akşamı hep bir ağızdan "17410 oyumuz çalındı!" diye algıya başladılar. ancak biz bunların yalanlarını ortaya serdikçe bu rakam düştü, düştü, düştü, düştü... ve şimdi; bugün, akp il başkanı açıklamasına göre "sıfır oy" yazılan toplam oy sayısı sadece 2675 oy. bu sayı da 31186 sandığın olduğu istanbul'da sadece 15 sandığa tekabül ediyor.
yani tüm yaygarayı 2675 oy için yaptılar. şimdi buna da ağlamaya başlarlar elbette. ancak bu "sıfır oy" hatası akp kadar chp'ye de yapıldı. örneğin sadece kadıköy'de ekrem imamoğlu'na "sıfır oy" yazılıp düzeltilen oylar sonrası imamoğlu 450 oy daha kazandı. bunu da bizzat şerdil dara odabaşı açıkladı:
https://twitter.com/…ara/status/1113029382896058369
sehven yapılan bu hataların seçimin genel sonucuna hiçbir tesiri yok! ancak bunlar aktroll ordusu ile bu 2225 oyu(2675-450) seçim akşamı şişirip 17410 olarak yaymak; bu kadar oyumuz sisteme girilmedi diye algı yapmak ve farkı eritip geçersiz oylarla istanbul'a çökme planları yaptılar.
ancak bu planları ekşi sözlük bozdu!
tek tek kontrol ettik ve sıfır girildi dedikleri sandıkların sisteme doğru bir şekilde girildiğini burada hep birlikte ifşa ettik. bunu da tüm türkiye duydu ve oyunları çöktü!
hesabı da toparlarsak ve akp'nin itiraz ettiği bu 2225 oyu da başımızın gözümüzün sadakası olarak akp'ye yazsak bile istanbul'da fark 21270 oy ile ekrem imamoğlu lehine!
bu sefer yavuz hırsız ev sahibini bastıramadı! sandıkta aldığımızı masada vermedik! istanbul rantı ellerinden gittiği için kuduruyorlar! bırakın kudursunlar. biz üzerimize düşeni, gerçekleri ortaya çıkartma refleksimizi devam ettirdiğimiz sürece bunlar yalanlarında boğulacaklar.
bu oyunu bozmakta bana mesajla tutanak göndererek, özelden destek mesajı atarak, başlığa entry girerek, sosyal medyada paylaşacak yardım eden tüm yazarlara, tüm ekşi sözlük ailesine teşekkür ederim. bu zafer hepimizin arkadaşlar!
seni çok seviyorum ekşi sözlük <3
***** ***** ***** ***** *****
bu başlık altında yapılacak olandır. bu başlığı da olabildiğinde entry yazarak yukarıda tutunuz ve çevrenizle paylaşınız.
istanbul'da ekrem imamoğlu 23.495 oyla kazanınca bunlar kelimenin tam anlamıyla kudurdular. twitter'da sürekli tutanak paylaşıp duruyor, sözlükte mrtcevik isimli aktroll vasıtası ile de ak parti'nin 235.000 geçersiz oyu olması, istanbul seçimlerinde usulsüzlük yapıldığı iddiası ve istanbul'un hala cumhur'a dönebileceği gerçeği başlıkları ile algı oluşturulmak istenmekte.
şu paylaştıkları sandık tutanaklarını şimdi bir karşılaştıralım da bu aktroll tayfanın neyin peşinde olduğu açıkça ortaya çıksın.
iddia: sultanbeyli 2004 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://twitter.com/…o0_/status/1112744448012832768
gerçek: https://eksiup.com/8349ce397323
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: kartal esentepe mh 2101 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3ffe6yw0aeq6fk.jpg
gerçek: https://eksiup.com/8bf450f03762
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: kartal atalar mh 1028 no'lu sandıkta usulsuzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3ffg6vxcaafgpb.jpg
gerçek: https://eksiup.com/1d58ae53b172
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: bağcılar 4365 no'lu sandıkta usulsuzlük yapıldı(tutanak her ne kadar büyükşehir değil meclis üyeliği olsa da, bunu da araştırmak için sisteme ayrıca baktım)
https://pbs.twimg.com/media/d3ffk7pxcamneow.jpg
gerçek: https://eksiup.com/d9e11cf77892
gerçek 2(belediye meclis üyeliği): https://eksiup.com/679091c53274
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: bahçelievler 1382 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3fgtkawoaas_tj.jpg
gerçek: https://eksiup.com/454f3b0c3300
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: bahçelievler 3357 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3fgsv4wsaeyegi.jpg
gerçek: https://eksiup.com/098fe7998292
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: maltepe 2075 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3fk4jcwoayk0he.jpg
gerçek: https://eksiup.com/601746c30343
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: gaziosmanpaşa 1234 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://s2.eksiup.com/77b83aae8591.jpg
gerçek: https://eksiup.com/f7f19cd7d119
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: sultanbeyli 2194 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3e2fcqx0aa3gtw.jpg
gerçek: https://eksiup.com/682762fcc943
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: sultanbeyli 1229 no'lu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3e2e3ewsay_t3j.jpg
gerçek: https://eksiup.com/8a656e84a572
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
iddia: sultanbeyli 1070'nolu sandıkta usulsüzlük yapıldı
https://pbs.twimg.com/media/d3e2f64w0amtrzv.jpg
gerçek: https://eksiup.com/53c1f4c25681
yani oylar sisteme doğru bir şekilde girilmiş
sosyal medyada başka tutanak vb görürsem onları da karşılaştırıp eklerim. ama beni beklemeden merak eden herkes https://sts.chp.org.tr/ adresine girip kendisi de kontrol edilebilir. yani usulsüzlük var dedikleri tutanaklar, zaten sisteme düzeltilerek girilmiş. henüz sisteme eklenmeyen ve çok konuşulan 2-3 sandığın da ıslak imzalı halleri ysk beklenmeden chp'nin kapalı devre sistemine zaten doğru bir şekilde girildi. ortada usulsüzlük falan yok. boşa ağlamayın, ekrem imamoğlu istanbul'un yeni sefiridir; biad edin!
bir dip not da mrtcevik isimli algıcı aktrolle özel olarak açayım. paylaştığı tutanaklarda ekrem imamoğlu oyları sıfır gözüküyor. örneğin bu ve bu
yani bu salağa göre chp oy çalarken kendi adayının oyunu da sıfır yazmış hagdhagdfhgahfg
bu akp'nin sosyal medya ajanslarında falan para ile tuttuğu gerizekalıların iq'su bu kadar işte.
edit1: bağcılar 1212 ile ilgili çokça mesaj geldi, başlıkta da değinenler olmuş. yetmemiş bu ağlak aktroller 1212 no'lu sandık için başlık bile açmış shdfhsgh bağcılar 1212'nin ve sosyal medyada konuşulan 2-3 sandığın değerleri chp'nin intranet(dışarıya kapalı olan ve ysk verileri ile kendi verilerini doğrudan karşılaştıran, eğer ysk verisi ile bir uyuşmazlık varsa uyarı veren) sistemine doğru olarak girildi. işin doğrusunu da ali alkan twitter'dan zaten paylaştı: https://twitter.com/…tatus/1112722870701039616?s=20
edit2: beyoğlu'nda akp'nin 4971 geçersiz oy için yaptığı itiraz, somut delil olmadığı gerekçesiyle ilçe seçim kurulu tarafından reddedildi
https://eksiup.com/fad6f4e6e248
yaran fıkralar
-
adamın biri ve danışmanı birgün konuşmaktadır.
adam sorar.
" söyle bakalım. ben mi daha büyüğüm yoksa turgut özal mı? "
" o nasıl soru efendim? tabiki siz daha büyüksünüz.
sayın özal halktan çok korkardı. siz ona göre çok daha cesursunuz. "
" peki söyle bakalım. süleyman demirel mi daha büyük yoksa ben mi? "
" tabi ki siz büyüksünüz haşmetlim. sayın demirel de askerden korkardı mesela. siz askerden de korkmuyorsunuz. "
" peki son bir soru. hz. ömer mi daha büyük yoksa ben mi? "
"tabi ki siz efendim."
"amma da abarttın haa. yalakalık yapıyosun şuan. doğruyu söyle kızmıycam"
" doğruyu söylüyorum efendim. hz. ömer de allahtan korkardı.
ama sizde allah korkusu da yok.
edit: pardon adam demişim.
en sadık kadın burcu
-
"burcu"yu tebrik etmeyi gerektirir...
(bkz: tebrikler "burcu")
90'lar denince akla gelen görüntü
-
şunun önünde doğum günü fotosu olmayan kendisine 90'lıyım demez..
hayata dair gülümseten detaylar
-
hayatimda bazi ritueller var. mesela her sabah kahvemi alip gazetemi okudugum bank da bunlardan biri. biraz amerikanvari evet, ama olsun.
son iki aydir, tahminimce 60 yaslarinda, dislerinin yarisini kaybetmis, agir adimlarla yuruyen, inceden beli egilmis, basindan sapkasi hic eksik olmayan, sevimli bir amca geliyor her sabah yanima. alman disiplini iste, her sabah 7:40-45'te yanimda oluyor. tanimiyorum. iki aydir hic konusmadik; ama her sabah yanima gelip oturuyor. yaptigi tek sey, oturduktan on saniye sonra basini hafifce gazeteme cevirip goz ucuyla tarihe bakiyor olusu. kisik bir sesle dienstag(sali) diyor ve gidiyor. samstag(cumartesi) diyor ve gidiyor. haftanin yedi gunu boyle. gune bakmaya geliyor. ben de arkasindan gulumsuyorum sadece.
ne olduysa dun oldu. saat 7:55 olmustu. hala gelmemisti. iki aydir ilk defa boyle bir sey oluyordu. ne okudugum gazeteye odaklanabiliyordum, ne de kahveden tat alabiliyordum. gozum sadece o'nu ariyordu. niye gelmemisti? endise ediyordum. basina bir sey mi gelmisti? gun boyunca aklimdan cikmadi. "montag" demesi gerekiyordu o gun. o kadar kafama takmistim ki, ruyama bile girdi gece.
bugun sabah oldu. ben yine gazetemi ve kahvemi alip banka oturdum. sadece gelmesini bekledim, adini bile bilmedigim o adamin. kahve iciyordum; ama gazete okumuyordum. saat tam 7:43'te belirdi kendisi. uzun zamandir boyle mutlu oldugumu hatirlamiyorum. oyle bi heyecanla actim ki gazeteyi. bu defa o basini cevirmeye zahmet etmesin diye epey sag tarafa dogru okuyordum. oturdu, on saniye gecti, yine basini cevirdi, bakti, "dienstag" dedi ve kalkip gitti.
bu defa tedbirliydim. arkasindan fotografini cektim. olur ya bir gun gercekten hic gelmez. anisi kalsin bende.
http://i.imgur.com/k3q5dyo.jpg
- http://i.hizliresim.com/oeyeqx.jpg
bir daha boyle yapma amca.
gelmeyeceksen bile haber ver.
asosyal ile yalnız arasındaki fark
-
asosyalin asosyalliğinin sebebi büyük oranda ve ihtimalle kendisidir.
yalnızın yalnızlığının sebebi büyük oranda ve ihtimalle insanlardır.
viggo mortensen
-
efsane adamdır. böyle efsane adamı tribünde hele hele beşiktaş tribünlerinde görmek insanı 10 kat daha mutlu eder.
+ elf gözlerin neler görüyor legolas ?
- valla bana göre pozisyon ofsayttı ama hakem göremedi..
sözlük yazarlarının vücutlarının fotoğrafları
-
bro saçların omuzlarına dökülüp filizlenmiş.. başlığa bir el atılsa ayrıca fena olmaz.
alternatif görsel editi : görsel
kutsalımsı bilgi editi : arkadaşlar çok mesaj geldi diye yazayım dedim. soru "yahu (panpa/bro/usta/üstad/müdür/karşim vs) en çok fav sen almışsın debeye girmemişsin ne iş?" bilmeyenler için en çok fav alan değil en çok beğenilen entry "debe" ye giriyor. yani bunun sebebi sizsiniz ehehe.
kamu spotu editi: aramızda çokça vücudunu sergileyen yunan tanrıları var imiş. la olum burası "türk patent ve marka kurumu" mu?
son edit : "başlığa bir el atılsa ayrıca fena olmaz." dan kasıt, o an başlık sahibinin yuttuğu harflerin düzenlenmesiydi. ama o kadar yanlış anlaşılmış ki herkes bir şeylere el atmış.
görsel
13 mayıs 2020 sigara vergi zammı
-
vergi dışında gelir kalemi olmayan ülkede normal olandır.
survivor all-star
-
nadya'nın bir çubuğu tek eliyle sokmuşken ikinci eliyle destek vererek karşı takıma poanı altın tepsiyle sunduğunda sesi soluğu çıkmayan ağzı bozuk bozok'un, yine dolduruşlara gelip böğürdüğü yarışma.. ayrıca nadya '' çocuğunu bir daha göremeyeceksin, bir daha sultan'ı göremeyeceksin, bir daha annemi, babamı göremeyeceğim'' falan diyerek milleti karşı grubun üzerine püskürttü resmen.. sanırsın sadece kazanana yaşam hakkı veriyorlar, eleneni konseyden sonra vuruyorlar..
shell'in ülker çikolatalı gofret kampanyası
-
heyecanlandıran kampanya.
adamlar baktı: "bunlar 5.60'a benzin alıyorlar ses etmiyorlar az da biz silkeleyelim" dediler ve böyle bir kampanya yaptılar.
isveç'in ekşi yazarlarına vatandaşlık vermesi
-
allah belamı versin okey.
not : allah kelimesi sorun olur mu?
ayakkabıcıda tanık olduğum içimi acıtan durum
-
üzücü olay. ama antalya'ya yolum düşse de yardım etmem. amerika'da oyunculuk eğtimi almak isterse amca o zaman düşüncem değişebilir, gözlerim dolabilir.
19 eylül 2017 teog'un kaldırılması
-
1) genel eğitimin amacı çocukları en üst düzeyde eğitip onlardan sorgulayıcı, bilgili ve özgür zihinli bireyler ortaya çıkarmak değildir. çünkü bu tür insanlardan oluşan bir toplum yönetilemez. bu kadar eğitimli insanları savaşlara süremezsiniz çünkü savaşmak için iyi bir sebepleri olup olmadığını sorgularlar. onları çeşitli sloganlarla kolayca kandıramazsınız çünkü kendilerine söylenen her sözde mantık ararlar. yolsuzluk ve ahlaksızlığı onlara farklı kisveler altında kabul ettiremezsiniz çünkü bilirler ki kötü işler yapmanın hiçbir hafifletici sebebi olamaz. bu sebeple eğitimli bir insan kitlesi hiçbir yönetimin işine gelmez.
2) genel eğitimin amacı insanları emirleri sorgulamadan yerine getiren, propagandaya hemen kanan ve hayatlarını hiçbir zaman sorgulamayan kocaman kitleler haline dönüştürmektir. kendilerine sadece iyi bir “çalışan” yani “köle” olmalarına yetecek kadar bilgi verilir. bunun dışında büyük meselelere kafa yormaları istenilmez. milli ve dini sloganlar daha çocuk yaşlarda zihinlerine yerleştirilir. bu sloganlar her söylendiğinde aynen komut almış minik robotlar gibi kendilerinden istenilen hareketleri yapmaları sağlanır. her ideoloji, dünya görüşü ve dinsel kurumlar çocukları eğitim yoluyla kendilerine benzetmek isterler. eğitimin bu yönünü eleştirenlerde genelde kendileri iktidarda olmadıkları ve çocukları kendi düşüncelerine göre eğip bükemedikleri için eleştirirler. çünkü kendileri de eleştirdikleri iktidarların yerinde olsalar onlarda kendi düşüncelerini çocuklara beyinlerinin hamur gibi şekillendirilmeye en müsait olduğu dönemlerde şırıngayla aktarmak isterler. çünkü bugünün minikleri yarının oy veren seçmenleridir.
3) eğitim normal şartlarda bilgi aktarımı değildir. çünkü okuma yazması olan ve dinleyip izlediklerini anlayabilecek her insan zaten kendi kendini her alanda eğitebilir. bugünün ınternet çağında bilgi edinmek için dört duvar arasına girmeniz gerekmez. ancak okulun esas vermesi gereken bir insanın medeni şekilde davranması, mantığını kullanması ve bilgiye meraklı olmasıdır. yani sokağa balgamlı tükürülmeyeceği, sıranın önüne kaynak yapılmayacağı ve otobüste gördüğü şortlu kadınlara uçan tekme atılmayacağının okulda öğretilmesi gerekir. çünkü ailelerin kendileri de doğru dürüst eğitim almadıkları için çocuklarına bu özellikleri genelde veremezler. mantığını kullanmayı öğrenen bir insan kolay kandırılmaz. mesela onu dünyanın düz olduğuna veya rüyada peygamberi gördüm sana selam söyledi gibi yalanlarla kandıramazsınız. bilgiye meraklı insan da zaten her durumda kendini en güzel şekilde eğitir. ancak dediğim gibi yönetim sistemlerinin işine bu tip insanlar hiç gelmez. çünkü bu eğitimli insanları sloganlara yönetemezsiniz ve onları mantıklı şekilde “ikna” etmeniz gerekir. o da çok kolay iş değildir ve hiçbir yönetim sistemi de bununla uğraşmak istemez.
4) eğitimin insana esas vermesi gereken becerilerdir. mesela ingilizce konuşabilmek bir beceridir. doğru beslenmeyi, doğru spor yapmayı bilmek bir beceridir. en azından kendi bahçesinde birkaç sebze meyveyi yetiştirebilmek, basit tamirat işlerini yapabilmek bir beceridir. eğitimin normalde en önemli amacı çocuklara hayatlarında kullanabilecekleri beceriler öğretmektir. ancak bu da yönetici sistemlerin işine gelmez. çünkü eğitim süresini propaganda ve kendi fikirlerinin öğrencilere “yaşamın tek doğrusu” şeklinde aktarılması lazımdır, hele yabancı dil bilgisi bir insanın ülkesindeki propaganda kaynakları dışındaki bilgileri de öğrenebilmesini sağlar ki bu yönetimler için çok tehlikelidir.
5) sistem sadece yönetici sınıftan olmaları planlanan çok seçilmiş çocuklara gerçekten iyi bir eğitim verir. bu eğitim de son derece pahalı ve kaliteli okullarda verilir. ya da seçim ve sınav sistemleriyle oynanarak en iyi devlet okullarına sadece yönetici sınıfının çocuklarının girmesi sağlanır. nüfusun geri kalanı da ya çok berbat ya da vasat eğitimle yetinmek zorundadır.
6) vasat eğitimin kitlelere kabul ettirilmesi için her türlü sınav ve eleme sisteminin kaldırılması gerekir. böylece bir öğrenci hiç çalışmasa ve hiçbir şey öğrenmese bile lise veya üniversite diplomasına sahip olabilir. bu şekilde hem kendisi hem de ailesi kandırılır ve eline tutuşturulan diplomanın bir işe yaradığını zanneder. böyle bir tutum yönetimler tarafından “bakınız size tüm sınavları kaldırdık artık herkes eğitim alabilecek” şeklinde sunulur ve insanlar buna sevinerek oylarını yönetime yağdırırlar. ancak yıllarca eğitim aldıktan sonra bu diplomaların hiçbir işe yaramayan kâğıt parçaları olduğunu insanlar anladığı zaman artık çok geçtir ve sıradan bir hayata mahkûm edilmişlerdir. burada tepki göstermesin diye de türlü propaganda ve siyasi gündemlerle oyalanır.
7) sonuç olarak yönetici sistemlerin ideal insan tipi düşünmeyen, okuduğunu ve dinlediğini anlamayan, propagandayla ve sloganlarla yönlendirilen, kendisine söylenen her tür yalana hemen inanan ve hayatının tamamına yakınını türlü kölelikler altında çalışarak geçirecek olan insan kitleleridir. bu yüzden “eğitim sistemleri” üzerine yapılan tüm tartışmalar boş iştir çünkü zaten hedef hiçbir zaman insanları “eğitmek” değildir.