hesabın var mı? giriş yap

  • dünyada yaklaşık 1.500 tane potansiyel olarak aktif olan volkan bulunur. bir bilim insanı için bir volkanın aktif sayılması için son 10.000 yılda aktif olması gerekir. dünyamızda bu tanıma uyan yaklaşık 550 aktif sayılan volkan bulunmaktadır. volkanların sayısı tabii ki boyutlarından daha az önemlidir.

    volkanik patlamalar volkanik patlayıcılık indeksi (veı) kullanılarak sınıflandırılır. 1 vei'lik bir patlamada havaya en az 10.000 metreküp volkanik malzeme savrulur. her 1 puanlık vei değeri artışı püskürtülen malzemenin 10 kat artması anlamına gelmektedir. tarihte kaydedilen en büyük volkanik patlama 1815 yılında patlayan ve 92.000'den fazla kişinin ölümüne sebep olan, 7 vei değerine sahip tambora yanardağıdır.

    tambora'nın patlaması kuzey yarım kürede sıcaklığın 6 ay botunda 0.5°c düşmesine sebep olmuştur. 1816 yılı ise yine bu patlama nedeniyle "yazın olmadığı yıl" olarak adlandırılmıştır. yağış dengelerinin bozulması da eklenin 1816 yılında dünya genelinde hasatların başarısız olmasına neden olmuştur.

    dünyada vei değeri 7 ya da 8 olduğu bilinen 32 tane yanardağ bulunmaktadır. bunların hepsinin aynı anda patlaması insan dahil olmak üzere canlıların büyük bir çoğunluğu için yok olmak anlamına gelecektir.

    ilk patlamalar havadaki çoğu uçağın düşmesine, batı amerika, güney amerika, güney ve uzak avrupa ve uzak doğu'daki binaların çoğunun yıkılmasına ve gelişmiş dünyanın çoğunda elektrik şebekelerinin arızalanmasına sebep olacaktır.

    içme suyu kaynaklarının tamamı kül nedeniyle kirlenecek ve zehirli hale gelecektir. küresel olarak sıcaklıklar en az altı ay boyunca 15°c kadar düşecek ve sonraki 10 yıl, oluşan asit yağmurları nedeniyle tarım yapmak imkansız hale gelecektir.

    neyse ki tüm yanardağların aynı anda patlaması gibi bir ihtimal bulunmamaktadır. volkanlar yer kabuğunun altındaki lokal olarak biriken magma baskısı ile patlarlar. patlayan her volkan yer kabuğu üzerindeki stresi alacağı için diğer yanardağların patlama risklerini azaltacaktır.

    kaynak: bbc science focus

  • kendi halinde olmak isteyen adamın instagram'da işi ne? hahah "kendi halime bırakın beni bakın bunlar jilet yaralarım, (kına da var bak) müslüm, ferdi falan varoşları bilirim ben falan hadi şimdi kendi halime bırakın"

    millet de bunları bi şey sanıyor işte.

    tanım: ergenlerin sevgilisi, ergenlerin okuduğu, kalemi zayıf edebiyatçı.

  • fiyatı 6.000 tl olan oldukça kaliteli bir koltuk takımını alıp salona yerleştiremedim. boyutlar showroomda görünene göre oldukça büyük çıkınca doğru düzgün kullanmadan satışa koydum.

    mağaza belli, satış fiyatı belli, ürün faturalı. sahibinden.com'da açtığım ilanda fiyat 3.500 tl.

    gelen mesaj aynen şu (yazım hataları ile birlikte):

    "selamlar ozz bey sanırım az kullanılmış bir ürün.. fiyat çok pahallı 2. elciyim. biz en iyi müşteriye bunları 2. el 1000 lira civarında satıyoruz. son ne olur?"

    "tamam gelin alın 1.000 liraya" diye cevap attım.

    eskiden kullanıp epeydir kenarda duran cep numaramı verdim. aradılar konuştuk, evin karşısındaki özel güvenlikli bir sitenin adresini verdim. adamlar yarım saat sonra rulo naylon yüklü koca bir kamyonetle karşı sitenin kapısına geldi.

    artık kullanmadığım ve kullanmayı düşünmediğim hattımın sim kartını kırıp çöpe attım. kahvemi sigaramı ayarlayıp elemanların güvenlikler tarafından yaka paça siteden kovalanmasını izledim.

    ölücülere ölüm..

    not: bunu sonuna kadar sabırla okuduysan elini vicdanına koy ve türkiye'de ölüme terk edilen sma hastası yavrulara bir imzayla destek ol: https://www.change.org/…etition&utm_medium=copylink

  • çok afedersiniz ama düzenli hayat dediğiniz nedir? saçma sapan kalıpların olduğu, oku, mezun ol, askere git, iş bul, ev al, araba al, evlen, 3 bebek doğur, çocukları yetiştir, emekli ol, eve git gel yemek ye sıç yat kalk eve git gel ye sıç yat öl. nedir acaba düzenli hayat? kimin ne istediği nasıl bir düzen aradığını kim nereden biliyor da yorum yapıyor.

  • ben hayatımda bir siyasinin bu kadar aleni bir şekilde hakaret ettiğini görmedim. fena tazminat öder. altılı masanın tepkisini merak ediyorum. çünkü üslup inanılmaz kötü.

  • dün itibariyle yengemle yolculuğumla ilgili konuşurken yaşanmıştır:

    -bu arada uçaktaki erkek kabin memuru da çok tatlıydı yenge yaa, arkasını dönünce sen ne şirinsin öyle dedim o derece

    -nasıldı ki?

    -çok güzel gülümsüyordu, cin cin bakıyordu, ses tonu süperdi, yanakları sıkılası şirin bir elemandı işte; yani aslında pek alıcı gözüyle bakamadım.

    -belli belli, verici gözüyle bakmışsın :))

  • (bkz: kutsal demlik)
    (bkz: bertrand russell)

    "eğer ben dünya ve mars arasında eliptik bir yörüngede güneşin etrafında dönen çin seramiği bir çaydanlık olduğunu öne sürseydim ve bu çaydanlığın en güçlü teleskoplarımızla bile tespit edilemeyecek kadar küçük olduğunu ekleyecek kadar da dikkatli olsaydım, kimse bu görüşümün tersini kanıtlayamazdı. ama devam edip de bu savımın yanlışlanamaz nitelikte oluşundan dolayı insan aklının ondan kuşku duymasının kabul edilemez bir küstahlık olacağını söyleseydim, herkes haklı olarak saçmaladığımı düşünürdü. ancak, eğer böyle bir çaydanlığın varlığı eski kitaplarca onaylansaydı, her pazar günü kilisede kutsal gerçeklik olarak öğretilseydi ve okullarda çocukların beynine kazınsaydı, onun varlığından kuşku duymak bir gariplik belirtisi olarak görülür ve o kuşkuyu duyan kişiye yakınçağda bir ruh doktoruyla ya da daha önceki çağlarda bir engizisyon yargıcıyla bir randevu alınırdı."