hesabın var mı? giriş yap

  • "17'den 18'e düşmemiş, bu nasıl mantık. 17'den 18'e yükselmiştir. matematikte bilmiyor bunlar yahu." diye algıyı değiştirilecektir yiğit bulut, vb tarafından. sizce buna kimse inanır mı? bence inananlar çıkar.

  • hiç de medeni değil bence. oraya çarpışmaya gidiyoruz biz. adı üstünde çarpışan araba. bunlar gondolda da kürek çekerler aq. efendilik arayan atlı karıncaya gitsin.

  • yele tarağı, lastik kaşağı, kök fırça, bakım fırçası, fırça başlıklı nal temizleyicisi ve çıkartılabilir iç parçalı kutu olmak üzere 7 parçadan oluşan mükemmel set.

    karşıma ilk kez geçtiğimiz pazar günü beşiktaş'taki tchibo mağazasının önünden geçerken çıktı bu muhteşem ürün.

    gerçekten mağazanın pazarlama ekibini tebrik etmek gerek çünkü memlekette o kadar çok at var ki eminim talebi karşılamakta zorlanmışlardır.

    ben de küçük bi şımarıklık yaptım ve hemen edindim, her gece fırçalanıyorum. tavsiye ederim.

  • zapping yaparken tekrar bölümlerine denk geldiğim, kısa süre izledikten sonra şu soruyu sormama vesile olan dizidir. "arkadaş, neden herkes sürekli ramazan bayramının birinci günü gibi giyiniyor?"

  • bir kaz olarak devletime teşekkür ediyorum, tam ihtiyacım olan şeydi.

    böyle millet varken yüksek katma değerli ürünler üretmeye veya akılcı ekonomik politikalar ortaya koymaya ne gerek var! para mı lazım, vergi artıralım, olsun bitsin.

    t: devletin milleti uzun zamandır yolunacak değil, sikilecek kaz olarak görmesi eyleminin sonucudur.

  • manşet : bilim adamları yaklaşan tehlikeyi açıkladı
    içerik : kar yağacak.

    manşet : bakın başımıza ne yağacak?
    içerik : kar yağacak amk.

  • bugun kilo verme ile alakali inanilmaz bir deneyim yasadim. sirtimda 2 adet canta, 2 notebook, external diskler, elimde iki adet kitap dolu torba ile evden iceri girdim ve girerken acaba su an kac kilo cekiyorum diye sacma ama sonucunun boyle olacagini tahmin etmedigim bir soru isareti belirdi.

    ciktim tartinin ustune, tam 105 kilo cekiyordum. eski kilomdu, vermeye basladigimda uzun suredir 105'tim ve 2013'un mayis ayinda kendi capimda kilo verme denemelerine baslamistim. esimle gulduk ettik, eglendik ancak tartidan inip, elim ve sirtimdakileri bir kenara biraktigimda kafamda simsekler cakti. bi dk lan dedim, su an tam 15 kilo daha azdim 105'ten. elim ve sirtimdakiler 15 kilo, ben 90 kiloydum ve ciddi agirlardi. 15 kilo vermeden evvel ayaklarima ne tasittigimi ve kilo verme ile alakali inanilmaz bir terapi ile karsi karsiya oldugumu farkettim. evet bu resmen bir terapiydi.

    halen bir 10 kilo daha fazlam var, vermem lazim. ıdeal kilom 80 civari ve ben su andan itibaren cok daha motive bir sekilde vermek icin elimden geleni yapmaya hazir hissediyorum kendimi!

    tanim: enfes birsey, siz de fazlaliklarinizi verin, kurtulun!

  • vatan sevgisi, başarı, emek herşeyin içinde olduğu gözyaşlarıdır.

    tanım: avrupa şampiyonu olup en tepeye çıkardığı bayrağımız yükselirken okunan istiklal marşı esnasında ebrar karakurt’un gururdan ağlamasıdır.

  • savaşmadan teslim olmak ve onuruyla yenilmek arasındaki farkı kavrayamamış insanların savunduğu fikir. çanakkale'de "zaten savaşı kaybedeceğiz" deyip savaşı bırakan bir millet olsaydık kurtuluş savaşı diye bir savaşımız da asla olmazdı.

  • fevkaledenin fevkinde ingilizcem ile yaptığım üstünkörü ve hızlı bir araştırma neticesinde; ülkenin doğu sahilinde yerleşen ilk kolonilerin kendi topraklarını belirlemesinin ardından kıtada yerleşen kolonilerin artması ve kıtaya yayılması akabinde gerçekleşen konfederatif yapının kolonilere toprak paylaşımında adilane davranabilmek amacıyla sınırların cetvelle çizilmesi tabirine esin kaynağı olan uygulama sonucunda haritada oluşan bir durum.
    görüldüğü kadarıyla akarsular da yer yer bu köşeli toprak paylaşımını sekteye uğratmıştır.

    zaten cetvel etkisi ülkenin tam ortasından batıya, yani daha çorak ve dağlık bölgelere doğru gittikçe kendini gösteriyor, eyaletlere ayrılan alanlar artıyor.

    kaynak: usa kongre kütüphanesi how the states got their shapes isimli kitabın yazarının kongre konuşmasının çözümü.

    adam daha çocukken kafaya takmış; ulan niye bu harita böyle, şurası niye küçük de burası niye büyük, diye.

  • kişinin, yazdığı şeyi okuyan insanların işini zorlaştırma özgürlüğüdür.

    bir metin de, özellikle uzun bir cümle de de ya da ki eki yanlış yazıldığı zaman, okuyan kişiyi ister istemez cümle başına döndürürki buda haliyle yazının akıcılığına zarar verir (görüldüğü üzere).

    de ve ki eklerinin doğru yazılması uluslararası'nın bitişik, bir şey'in ayrı, birkaç'ın bitişik yazılması gibi bir şey değil. az da olsa okumayı kolaylaştıran ve değişmesinin pek imkanı/anlamı olmayan bir dil kuralı.

    ayrıca iyi bir okur-yazar bu tür şeyleri otomatik yapar zaten. yapmadığında rahatsız olur. bunun üzerinden politika üretmeye gerek yok, space'e bas geç işte, daha kolay. zaten "ben biliyorum ama yazarken dikkat etmiyorum" diyen tipler genelde imla kurallarına hakim olmayan kişiler oluyor. yazarken dikkat etmeyecen de ne zaman dikkat edecen, konuşurken mi?