ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yol verilince koşan yaya
-
alışık olmadığı bir iyilik ile karşılaştığı için buna cevap verme ihtiyacı duyan yayadır.
aslında bir kültür olması gereken şey ülkemde iyilik haline gelmektedir ne yazık ki. sen arabanda oturduğun yerde konforlu konforlu oturuyorsun, arkanda yol vermekle tıkanacak bir trafik falan da yok... yaya ise yürüyüş eforu sarf ettiği gibi her türlü sıcak, soğuk yağmur, çamur, toz, ekzoz dumanı durumu ile karşı karşıya. tabi ki insan olarak yayanın üstünlüğü olacak, arabaya bindin de o insandan daha büyük bir şey mi oldun?
ağa - maraba anlayışı genlerimize işlemiş, yani ata binmiş olan ağadır, atı olmayan ona hürmet etmelidir. ancak genel olarak şöyle bir şey de var;
(bkz: trafikte yol verilince oluşan mahcubiyet duygusu)
tam tersine haklı gururun bokunu çıkartan yayalar da vardır.
(bkz: yol verilince ağır ağır hareket eden yaya)
(bkz: yol verilince küstahlaşan yaya)
kaşarlı sucuklu salçalı tost
-
(bkz: yine mutfağa soktun kardeş)
şişli etfal'de ayaküstü sıçan teyze
-
işemeden sıçması çok enteresan onun dışında normal vidyo bence. bu milletin tuvalet adabını bunca yıl istikrarla sürdürmesi mucizeydi zaten.
gentleman jack
-
alışkanlık yapan viski.
viskinin berbat bir içki olması gibi yanılsamaları ortadan kaldıracak niteliktedir.
baharatlı bir yapısı olmasına rağmen içimi oldukça yumuşak. karamel tadının bu etkiyi yarattığını da söyleyebilirim. oldukça başarılı bir viski olduğunu söylemek abartı olmaz kanımca. şişe tasarımı da farklı ve şık bir yapıya sahip.
edit: tadım notları eklendi. diğer viski yorumlarım için (bkz: #60703155)
vizeye midterm diyen insan tipi
-
ingilizce eğitim verilen bir üniversitede normal olan durumdur.
vize ne lan. hangi ülkenin vizesini alıyoruz?
(bkz: ne diyem mahmut mu diyem)
zack snyder's justice league
-
ilk defa aynı film başka yönetmenler tarafından çekildi söylemi hatalı keza 1980 'de vizyona giren superman 2 gerçeği var:
1978'de richard donner superman'in ilk iki filmini birlikte çekiyor. ilk filmin tüm çekimleri, ikincisininse yüzde yetmiş beşi tamamlanmışken, donner'ın yapımcılarla arası açılıyor . onu kovup yerine richard lester'ı getiriyorlar. lester da bu sefer 1979-80 arasında ikinci filmin çoğu sahnesini senaryo değişiklikleriyle birlikte yeniden çekiyor. marlon brando'nun yer aldığı sahneler çıkarılıyor. ikinci film bir richard lester filmi olarak tarihte yerini almış oluyor.
yıllar sonra, 2000'lerin başında donner'ın çekimleri ingiltere'deki depolarda ortaya çıkıyor. warner bros, brando'yla ilgili olan lisans sorunlarını da çözünce, 2006'da orijinal senaryoya sadık kalacak şekilde kurgulanan "superman ii: the richard donner cut" ortaya çıkmış oluyor.
velhasıl kelam birebir olmasa da pek çok açıdan synder kurgusunun hikayesine benzeyen bir durumdan geçilmiş.
bir de çok daha az alakalı ve zorlama sayılabilecek ikinci örnekse bohemian rhapsody'nin üçte ikisini çektikten sonra kovulan bryan singer olacaktır . kesişim kümesi olarak yine superman var, 2006'daki superman returns'ün yönetmenidir çünkü kendisi. en azından ismi künyeden çıkarılmamıştır.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"çin'de 8.7 şiddetinde deprem olmuş 1 tane bile ev yıkılmamış. adamların depremleri bile dandik mk -.-"
nusr-et
-
hani hamburger söyleip yarısını yemeyen kızlar vardır ya. geçen bunlardan biri ile gittim nusr-et'e. etin yarısını tabakta bırakmaya kalktı. tabağı ağzına soktum. servet yatıyor lan orda.
buse terim
-
hangi dünyada yaşadığını merak ettiğim kız. "sabah dokuzda kalkıp işine gelen, akşam en az beşe kadar ofiste çalışan bir insanım. " diye bir cümle kurabilecek kadar kopuk. busecim sabah 6:30da kalkıp akşam 9a kadar çalışıyorum, muhakkak görüşelim.
istanbul'da baba oğulu silahla kovalayan maganda
-
bunları yetiştiren anne babaların ağzına sıçayım.