ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sayaç okuma bedeli
-
2012 temmuz ayındaki elektrik faturasında 0,42 tl iken ağustos ayındaki faturada 0,85 tl'ye çıkan bedel. sayaç okumak mı zorlaştı noldu anlamadım.
kerimcan durmaz'ın erkek olmaya karar vermesi
-
şimdi de biz kabul etmiyoruz amk.
facebook'tan soğutan şeyler
-
annenin de kaydolup her durum güncellemene yorum yapmasıdır.
kızı hoplatılırken şampanya patlatan laik baba
-
bundan şikayet edenler, türbanlı kızlarının hoplatılmasına, oğullarının da türbanlı kızları hoplatmasına izin vermesin mümkünse. böylece 20-30 yıl sonra sizin gibileri daha az görmüş oluruz.
rahatsızlığınız şampanyadansa eğer, bunun kızı hoplatılırken kolbastı oynayan türbanlı teyzeden ve badem bıyıklı amcadan ne farkı var, bilemedim.
şimdi yatayım yarın erkenden kalkıp ders çalışırım
-
pazartesi sınav olunacaktır.
çarşamba: daha var.
perşembe: daha var.
cuma: yarın çalışırım.
cumartesi: yarın çalışırım.
pazar: (sabah) bi film izleyeyim. daha çok zaman var.
pazar: (öğlen) bakayım msn de kimler var(hayallah kimse yoktur, ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketlerin uygun olanları itina ile yapılır.)
pazar: (akşamüstü) daha hava bile kararmadı. hava kararırken çalışamıyorum. kararana kadar biraz gezeyim.
pazar: (akşam) msn e gireyim millet napmış çalışmış mı ki. şu siteye gireyim buraya da bakayım hazır bilgisayarın başına oturmuşken.
pazar: (gece) hazır bilgisayarın başına oturmuşken kalkmayayım. (arkadaşlar sağolsunlardır, aksi gibi önemli bazı not/çıkmış soruyu msn den yollayıvermişlerdir üzülüp)
pazar: (gecenin ilerleyen saatleri) zaten az yer varmış çalışacak, baksana gönderdiklerine. şimdi yatayım bari. yarın erken kalkıp çalışırım. gözlerim yanmaya başladı, yoksa oturup çalışırdım.
pazartesi: (sabah) zzz
pazartesi: (sınava bi kaç saat kala) yarım saatte olacak iş değil boşuna bakmayayım.
pazartesi: (sınavdan sonra) seneye kesin çalışçam olmuyo böyle.
(bkz: kendini kandırma sanatı)
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: mustafa ceceli yle rugby oynamaya gittik capssliii
entry: mustafa ceceli'yle rugby oynamaya gittik, bu manyak başladı "ya rugby duy, duyur sesimi, ya rugby ya rugby" diye ağlamaya. ne garip adam ya.
lise hocalarına yıllar sonra söylemek istenenler
-
gözlerim bozuk olduğu halde en arka sırada oturup tahtada yazan bir kelimeyi görmeden bitirdim liseyi ama hanginiz farkına vardı bunun.
ayrıca sonradan renk körü olduğumu farkettim, o koyu yeşil tahtaya pembe ince tebeşirle yazılanları hiç görmedim. en önemli kısımlar onlarmış ama olsun.
edit: farkında olmadan içini cızlattığım insanlar olmuş. merak etmeyin çok iyi konumdayım hayatta
protein tozu
-
arkadaşlar saçmalamayın bu işlere hiç bulaşmayın. kaynımın 3. taşşağı çıktı bunu kullanmaktan.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
geçen gün mezarlıktan geçerken bir mezar taşı gördüm aynen şöyle yazıyordu; "biz de gezerdik siz gibi siz de geleceksiniz biz gibi..." ulan adam ölmüş hala laf sokuyor...
yaran baba oğul diyalogları
-
anne-baba boşanmıştır.
baba - ben zaten anneni sevmiyordum çok.
ben - e niye evlendiniz o zaman?!
baba - beni soruyor mu hiç?
ben - kim?
baba - anan olacak kadın.
ben - yok sormuyor.
baba - zaten çok sevmiyordum.
yeminle iki çocukla uğraşıyorum.
mankenler fakirlerle mi çıksın
-
emre altuğ'dan örnek vermesi büyük talihsizlik olmuş, zira emre altuğ çağla şikelle nasıl tanıştıkları sorulduğunda 'bir gece bilemedin birkaç gece birlikte oluruz diye düşünmüştüm ama tanıdıkça diğer mankenlerden ne kadar farklı, zeki, sadık ve iyi niyetli bir kadın olduğunu görüp aşık oldum.' demişti.
çağla ile arandaki tek fark onun zengin iş adamları ile takılmıyor oluşu değil yani, anladın?