hesabın var mı? giriş yap

  • akrep nalan'ın sezen aksu paylaşımıdır.

    kaynak

    "ah sezen aksu. 2010 referandumunda yüksek sesle evet diyeceğini ifade ederken,bizim gibi hayır diyenlere" iki cihanda da lekelisiniz "derken, bugün seni o lekelilerin koruyacağını nereden bilecektin!..."

    edit: vay arkadaş ben baya genç olmama rağmen tanıyorum bu insanı, hangi ülkede yaşıyorsunuz anlamıyorum ki... kim diye soracağına google yaz.

    edit2: bana bilmiş bilmiş akrep nalan öldü mesajları atan tayfaya gülüyorum ve acıyorum. şarkıcı olan akrep nalan bu, 2 dakika araştırmayı öğrenin.

    son edit: bilgi çağında yaşatıp araştırmaktan aciz insanlar için (kendilerine acıyorum...) akrep nalan ölmedi. bu paylaşımı yapan şarkıcı akrep nalan. adamlar aynı şeyi ısrarla başlığa yazıp bana mesaj atıyorlar şaka gibi. öldü dediğiniz akrep nalan için (bkz: 28 haziran 2021 nalan duman'ın hayatını kaybetmesi)

  • kedinizi daha kucucukken sevgiliniz sokakta bulmustur, eve goturemez ve yuzunuze acinasi ama sevimli bir ifadeyle bakar, sizde tamam tamam bu gece benim evde kalsin ama sen bakarsin dersiniz. ertesi gun tekrar sokaga birakmaya niyetlenirsiniz fakat is isten gecmistir, kediyi sevicem diye sizinle ilgilenmez sizde dovunursunuz nerden aldim bu belayi basima diye. kediyi defetme planlari yaparsiniz ama basarili olamazsiniz. sonra bir gun sevgilinizden ayrilirsiniz ve kediyi birakmazsiniz, konusursunuz dertlesirsiniz, ondan kalan en muyuk miras olmustur artik.

  • dış guclerden medet ummak.

    o degil de, usta satranc oyucularinin 4-5 hamle sonrasini dusundugunu saniyor adam. yazik la kimin ekonomistiyse...

  • herkes rimsky korsakov ait olan arıların dansı ya da arıların uçuşu ile ilgili bu klasik melodilere aşinadır. o zaman ne mi yapalım, yazımıza başlamadan önce hemen bu parçayı açarak başlayalım.

    bu eser, bize arıları o kadar iyi betimlemiş ki sanki etrafımızda uçuştuğunu kolayca hayal edebiliyoruz. bunun nedeni bu hayvanlarla olan etkileşimlerimizden kaynaklanmaktadır, tarihin tozlu raflarına baktığımızda bunu kolayca görmekteyiz. fransa ve ispanya'da bulunan ve mö 7.000 civarına tarihlenen kaya sanatı şeklindeki kanıtlar bize bal arılarının evcilleştirilmiş birkaç hayvandan biri olduğunu göstermektedir.

    belli ki atalarımızı etkilemiş olan bu minik canlılar tarihin bir dönemin de zoolog olan karl von frisch' de etkilemiştir. neyse von frisch arılarla ilgilendiği sırada bir şey fark etmiş ve arıların diğer arılar arasında bir çeşit iletişim içinde olduğunu fark etmiş.

    bunu fark ettikten sonra hemen deneylere başlayan von frisch kovandan 10 metre gibi bir uzaklığa şerbet koymuş ve şerbete gelen ilk arıyı işaretlemiş daha sonra beklemiş. işaretli arı tekrar geri gelmiş ve hemen ardından da başka arılarda ona katılmış.

    bu sefer de işaretli arıyı kovanda gözlemlemeye başlamış ve işaretli arının dairesel bir dans yaptığını fark etmiş. daha sonra bu dans üzerine incelemelerini derinleştirmiş. şerbeti koyduğu noktaları her seferinde farklı mesafe ve yönlere koymuş. ardından arıların dansını incelemeye konulmuş.

    yapılan danstan sonra her seferinde kolonideki arıların şerbeti bulduğunu anlamış. o an arıların basit canlılar değil de iyi bir iletişime sahip canlılar olduğunu anlamış. bu ufak canlılar her seferinde noktası atışı bir şekilde yer tayin edebiliyormuş.

    peki arılar bunu nasıl yapıyorlardı; von frisch incelemelerinde arıların iki çeşit dans yaptığını fark etti. ilk dans dairesel döngüydü, bu döngü şerbetin güneş ile yaptığı açı doğrultusunda olduğunu fark etti. ikinci dans ise salınım olan danstı, bu dansta bir salınım hareketi içeriyordu ve şerbete olan uzaklığı belirliyordu. 1 saniyede yapılan 1 salınım hareki 1 km'yi gösteriyordu. bu iki dans birleştiği zaman yön ve mesafeyi nokta atışı belirliyordu.

    görsel-1 ve görsel-2 bakacak olursanız belki daha iyi anlayacağını düşünüyorum.

    1920'li yılların sonunda işte arıların sallanma dansının anlamını ilk tercüme eden karl von frisch daha sonra 1973 yılında bazı hayvan ve insan davranış kalıpları doğuştandır demiştir. yani hayvanlarda bu tür davranış kalıplarının örneklerini birbirlerine nasıl bilgi aktardıkları, çiftleşirken nasıl davrandıkları ve yavrularına nasıl baktıklarını da görmek mümkündür önermesini ortaya atarak, konrad lorenz ve nikolaas tinbergen isimli bilim insanlarıyla birlikte hayvan davranışlarını inceleyen etolojiye öncü katkılarda bulundukları için nobel ödülünü almaya hak kazanmıştır

    son......

    kaynak ve ileri okumalar için: 1,2,3,4

    edit: imla

  • canım mustafam.

    umarım iyisindir. beni soracak olursan biraz sırtım ağrıyor.
    memleketi soracak olursan:

    3. köprüyü de açtık çok şükür. geçiş 3 dolar; ama sen ona 10 lira de. bir de osman gazi köprüsü var, izmit körfezine yaptık. geçiş ücretini hatırlamıyorum ama biraz pahalı. zaten geçseler de geçmeseler de para vereceklerdi öyle bir şey...

    aaa darbe oldu sen bombayı bilmiyorsun! yani tam olmadı. bu hani senin kökünü kazımaya çalıştığın dinci cemaatlerden yeni birisi abi, sen palazlan palazlan gel devletin ta başına kadar! yalanım varsa şurdan şuraya gitmek nasip olmasın, yaverim bile onlardanmış; inanabiliyor musun?! yani düşünsene mustafa, kılıç ali ajanmış, hainmiş?! olacak şey mi?! ben bi dellendim; aynı senin gibi çıktım dedim ki, ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum dedim herkes meydanlara dedim... allah seni inandırsın, mermiye kafa attılar, sesten hızlı uçaklara taş attılar valla allah razı olsun hepsinden! seni şimdi daha iyi anlıyorum. nasıl bir millet varmış senin elinin altında valla helal olsun... zaten ertesi gün senin posterini astım hemen parti binasına falan gördün mü?! çok yakışıklısın mustafam... keşke senin gibi olabilseydim. lens takayım diyorum bazen; ama emine istemiyor. emine'yi tanıyorsun? eşim. neyse hadi tamam. öpüyorum. komutan bakıyor sonra görüşürüz... aşkım benim....