ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir otomobilden %277 vergi almak
-
bmw 740ld xdrive m excellence
bayi araç satış fiyatı: 745.000 tl
ötv(%220): 1.639.000 tl
kdv(%18): 134.100 tl(aracın kdv'si) + 295.020 tl(ötv'nin kdv'si) = 429.120 tl
toplam satış fiyatı: 2.813.120 tl
aracın almanya'daki satış fiyatı: 98.941 euro
aracın türkiye'deki euro bazında satış fiyatı: 323.347 euro
rakamlarda ruhsat tescil, mtv gibi detaylara girmedim, bayi satış fiyatını yaklaşık hesapladım.
sonuç olarak; almanya'da dönercinin alıp binebildiği bir otomobili, türkiye'de öğretmen çift(çok kazanıyorlar ya) almayı bırak, aracın özel tüketim vergisinin katma değer vergisini ödemeyecek durumda.
başlığın 2013 versiyonu için (bkz: bir otomobilden %174 vergi almak)
başlığın 2014 versiyonu için (bkz: bir otomobilden %193 vergi almak)
başlığın 2018 versiyonu için (bkz: bir otomobilden %210 vergi almak)
ankara'nın fransa'ya benzemesi
-
sadece cografi acidan degil, dil bilimi acisindan da gecerli olan bir onermedir.
(bkz: la bebe mal la)
sarelle'ye 6 tl civarında zam gelmesi
-
markette bir an için dizlerimin tutmamasına ve yere kapaklanayazmama sebep olmuştur.
https://33.media.tumblr.com/…qguf1s5obp5o1_1280.jpg
bu ne lan bu ne? bu fındıklarında benim babamın, hemşerilerimin, bütün karadenizin emeği, alın teri var ve kilosunu 10 tl'ye zor sattık geçen yaz. o fındıkları toplarken perişan oluyoruz kendimize en fazla 2 çuval ayırıyoruz satalım da emeğimize bari değsin diye. sonra markette bu manzarayı görüyoruz. ekonomik durumum ne kadar iyi olursa olsun fındık endüstrisinin halini bildiğim için bi kavanoz ezmeye 20 lira vermek resmen koyuyor bana. rezilliğe bak ya, 13,45 tl bile pahalı geliyordu 1 değil 3 değil 6 tl birden zam yapmışlar utanmadan. altın mı rendelediniz içine nedir?
zaten şu sarelle oldum olası kazığa bayılır. ordu'daki fabrikalarına koliyle gofret almaya gidiyoruz insan fabrika ve toptan fiyat diye indirim yapar ı ıh 1 kuruş bile indirim yok marketten aldığımızla aynı fiyat. bi kere iflas etmişlerdi bi daha etmeyi hakediyorlar. zaten bu aç gözlülükle ve şu anki vatandaşın ekonomik durumuyla fazla yaşamazlar.
babalar günü
-
5 yaşındaki kızım, anaokulu müsameresinde sahnede babam isimli şiirini o kocaman gözleriyle kaçamak bakışlar atarak okurken, gözyaşlarımı içime akıtarak dinleyip sahneye fırlamamak için kendimi zor tuttuğum, aynı anda hem kızımı hem de kendi babamı düşündüğüm ulvi gün.
imf başkanına ayakkabı fırlatmak
turkovac'ın coronavirüse karşı %100 etkili olması
-
yanlış orandır. bizim türk insanlarının yaptığı aşı bu korona denen mikroba yüzde binbeşyüz etkilidir. kesin anlamında yüzde binbeşyüz. yani daha bilimsel konuşmak gerekirse aşı yaptırana bi sikim olmaz.
yapı ve kredi bankası
-
maaş bankası olmasına rağmen haftasonu ve mesai saatleri dışında eft ücreti kesen banka.
kurumumla bunlar arasında yapılan maaş ihalesi şartnamesini okudum. şartnamede hiç bir şekilde eft vb. masrafı alınamayacağına dair bir madde vardı. ben de bu maddeye istinaden hakem heyetine başvurarak benden aldıkları eft masraflarını geri istedim. hakem heyeti bunlardan savunma istedi. savunmayı cevaben bana da göndermişler ve hiç utanmadan beni mahkemeye vermekle "kibarca tehdit" etmişler. kurumla yapılan sözleşmede haftasonu eft ücreti kesilebileceği ibaresi yer alıyormuş. eğer başvurunuzu geri çekmezseniz ve hakem heyeti aleyhimize bir karar verirse size dava açarız ve tüm masrafları ödemek zorunda kalırsınız şeklinde bir cevap yollamışlar. madem kendinizden o kadar eminsiniz neden hakem heyetinin aleyhinizde bir karar vereceğinden korkuyorsunuz? böyle bir şey için müşteriye aba altından sopa göstermeye utanmıyor musunuz?
mesele üç-beş kuruş meselesi değil. maaş ödemesi yaptıkları bir müşterilerine bu şekilde muamele etmeleri inanılmaz şekilde kanıma dokundu.
bundan sonra ne hesaplarını ne de kartlarını kullanırım, en kısa zamanda da tüm ilişiğimi keserim.
debe editi:
gönderdikleri "kibarca tehdit" mesajının bir kısmı görsel
türklere sorulan salak sorular
-
online satranc ortaminda brezilya'dan bir ablamizla muhabbet sirasinda gum diye patlayan bir soru beni benden aldi.
"turkler e$$ek zikiyormus dogru mu?" seklindeki soruyu buyuk bir tepkiyle cevaplamis olsam da kendi kendime "oha yani butun dunya duymus anasini satayim" demekten kendimi alamadim (dedim desene kisaca suna hosaf!)...
istanbul'da ders çalışılabilecek kafeler
-
caddebostan caffe nero. bu tarz mekanlardan biridir. aristokrasi hakim gibi gözükse de bu mekanın üst katı anadolu yakasında ders çalışabilecek en iyi mekandır kanımca.
rehineleri kurtarsak şov yapmış olacağız
-
ışid'in türk diplomatlarını rehin alması hakkında verilmiş bir ahmet davutoğlu beyanı. ışid denen terörist sürüsü tarafından kaçırılmış vatandaşlarımız tehlike altında değilmiş, o yüzden kurtarmaya gerek yokmuş, yoksa şov olurmuş. yahu adamlar orada zorla alıkonulmuş rehin tutuluyor, sen tehlikeden bahsediyorsun. tehlike olmadığı sürece yıllarca rehin kalmalarında bir problem yok yani? hadi onu geçtim, tehlike altında olup olmadıklarını nereden biliyorsun?
türkiye dışişlerinde daha önce hiç bu kadar zavallı bir duruma düşmemişti.