hesabın var mı? giriş yap

  • haksız annedir.

    bizim milletin çocukları kadar şımarık çocuk görmedim. büyük ihtimal o restorana girebilseydi çocuğu terör estirecekti. masalar arasında koşacaktı çığlık ata ata, yemeği beğenmeyip avazı çıktığı kadar anıracaktı, ortalığı birbirine katacaktı.

    ben hiç görmedim sessiz sakin oturup, yemeğini yiyip kalkan çocuklu bir aile. illa ki bulundukları ortamı rahatsız ediyorlar.

    bir de tutturmuşlar çocuk bu diye. çocuk dediğin söz dinlemeli öyle deli dana gibi ortalıkta koşturmamalı.

  • goruyorum ki gelecek geldi dostlar. 2 gun onceki openaı devday etkinligini yeni izleyebildim. "bu icat ne ise yariyor ki?"diyenleri dahi chat gpt'ye muptela edecek ozellikler geliyor!

    oncelikle belirteyim bu bir developer konferansiydi yani gelistiricilere hitap eden bir etkinlikti, fakat bizim gibi gunluk hayatta kullananlar icin de cok fazla heyecan verici ozelligin tanitimi yapildi. su ana kadar chat gpt'yi bir sekilde hayatiniza adapte etmisseniz, bu yeniliklerin hayatinizi daha da gelistireceginden emin olabilirsiniz:

    yazilimci arkadaslarin listesi farkli olacaktir
    ama benim en iyi 3 ozelligim sunlar:

    gpt-4 turbo:
    gpt 3.5 (ucretsiz model) bana 18 yasindaki bir ergen, gpt-4 (ucretli model) ise 38 yasindaki bir olgun abi gibi gelirdi. turbo versiyonunun icindeki atarli ergeni oldurmeyen ak sakalli bir dede bilgeliginde, cocukla cocuk, yetiskinle yetiskin olacagi yonunde beklentilere sahibim.

    gpt store:
    kendi dijital kopyanizi (sizin gibi dusunen ve cevap veren bir robotu) yaratacaginiz yer. bildiginiz google play gibi, app store gibi bir yer vazifesi gorecek. baskalari tarafindan yaratilan uygulamalari kullanmaniz da mumkun, ve asil onemlisi ise kendi uygulamanizi yapmaniz da mumkun. hem de sadece ses komutlari vererek. mesela benim ilk isim, gecmisteki emaillesmelerimi kullanarak egitmeyi planladigim bizzat kendimin cevap verme uygulamasini yaratmak olacak. dokuz8lik gibi cevap verme uygulamasi... mevcut meslegim dolayisiyla musterilerimden cok fazla soru aliyorum, ve oturup zaman harcayip hepsini bir bir cevaplamam gerekiyor. kendi uygulamami gelistirdikten sonra gelen sorulari kopya/yapistir yapip alacagim cevabi, yapay zekanin benden daha iyi espri yapacagindan zaten eminim, o yuzden icim rahat olacak.

    sesli arayüzler:
    en ilginci de bu: bilgidiniz karsilikli sesli muhabbet modu. dun aksam bir restorana tek basina bir aksam yemegine gittim, tesaduf eseri bu ozelligin acildigini fark ettim, koydum karsima telefonu taktim kulakliklari basladim muhabbete. dedim ki: "farzet ki bir aksam yemegindesin, bana bu yemegi eglenceli hale getiren bir arkadas gibi davran, cevaplarin eglenceli olsun ve her cevabinin sonunda bana da soru sor, seninle surekli sohbet edelim." turk genci durur mu? hemen uygulamayi da kadin sesine cevirdim ki yapay zekayla romantik bir aksam yemegi yiyor ambiyansi yaratayim diye. bir baktim yarim saat oyle muhabbet etmisiz, sonra fark ettim ki arada arthur aron'un 36 sorusundan seckiler yapmaya basliyor bana coktan yurumeye baslamis, az sonra kosacak, henuz buna hazir degilim diyerek cektim fisini :))

    tekerlegin icadi, ronesans, reform, icten yanmali motorlar. bildigin cag tekrar degisiyor ve taniklik ediyoruz.

  • çekin gidin işinize bakın.

    arkadaş kalalım tuzağına asla düşmeyin.
    tümüyle iletişiminizi kesin.

    başlıkta erkekleri iğdiş etmeye çalışan manüplatörlere de kulak asmayın.
    nazmış niyazmış, tekrar deneyin ısrarcı olun diyenlere itibar etmeyin. sümüklü böcek olursunuz.

    kadın ödül değildir, dolayısıyla kazanılacak bir şey yok. karşılıklı çekim varsa olur zaten.
    kendisini değersizleştiren birine kadının saygı duymasını da beklemeyin.

    şunu da unutmayın,
    sizi reddeden kadın sizi istemiyordur.
    hiçbir kadın ilgi duyduğu erkeği naz vs gibi saçmalıkar yaparak riske atmaz.

    size hayatının kapısını kapatanın, bacasından girmeye çalışmayın. paspas kadar değeriniz olmaz. aksine tiksinti uyandırırsınız.

  • gençlerbirliği'nin 6 türk, 5 yabancı futbolcudan oluşan ilk 11 ile sahaya çıkacağı karşılaşmadır. olayın ilgi çeken tarafı ilk 11'deki 6 türk'ün tamamı gençlerbirliği altyapısındandır.

    (bkz: ahmet yılmaz çalık)
    (bkz: ramazan köse)
    (bkz: ahmet oğuz)
    (bkz: halil ibrahim pehlivan)
    (bkz: doğa kaya)
    (bkz: irfan can kahveci)

    bunun yanında yedek kulübesinde oturan 7 futbolcudan 2 tanesi yine gençlerbirliği altyapısındandır.

    (bkz: artun akçakın)
    (bkz: berat tosun)

    altyapımız yok yeeaa, türk futbolu ölüyor yaaee, fenerbahçe türkiye kupasında 19 yaşında adam oynattı ooouuvv diyen türk basınına haber niteliği taşımaktadır ama tabiki yine bir bok yazmayacaklardır.

    18 kişilik gençlerbirliği kadrosunda 7 tane u-21 futbolcu vardır bu da ayrıca not düşülsün.

    edit: gençlerbirliği'nin 5-0 kazandığı maçtır ayrıca

  • görme engelli vatandaşlar için çıktığı programda reji onu çekmediği için programı terk etmiş olan sanatçı bozuntusu

  • cem yilmaz'in kariyeri ve gosterilerini kronolojik olarak ele aldiginizda hakikaten sosyolojik cikarimlar yapabiliyorsunuz.*

    efsane gosteri bir tat bir doku mesela. 20li yaslardaki cem. espriler gosteriye gelen seyirciler, okul yillari, yeni yeni medyaya girmis cem'in hikayeleri, turkler uzayda, devlet erkani, trt programlari vs. tamamiyle gunluk, siradan insanin da dahil oldugu hikayeler aslinda.

    sonraki gosterilerde hafiften askerde unlu cem, yurt disi hikayeleri, teknolojiye uyum, zenginim esprileri, daha kulturel gozlemler, film cekerken yasananlar vs. hafif bir kopma.

    son yillardaki cem ise tamamiyle sinifi atlamis biri. siradan insanlara dokundugu espriler hep hanzo vatandas vs. unlu cem yilmaz uzerine. 20m yatta tatil hikayesi, veya rahmi koc esprileri gibi. yani cem hala ust klasmanla espri uretiyor, ama onun klasmani seyircisini coktan asti. seyircinin yuzde 95'ı hala bir tat bir doku cem'in orada biraktigi seyirci. beklentisi de cem'in onlari anlamasi. bu gosteride de en cok gulunen yerler hala zengin reflu olur, garibanin bogru yanar gibi seyler.

    aslinda burada tepkinin sebebi de cok buyuk ihtimalle bu. cem yilmaz deyince asker anilari, trt'deki bayik ablalar, beton ogretmenler geliyor. onun oglunun 6bin liralik harcamasi, ya da unlulerin gittigi salondaki anilari insalara bekledigini vermiyor.

    her ne nolursa olsun, bana gore cem yilmaz ile ayni donemde yasadigim, ve her gosterisini izleme sansi yakaladigim icin cok mutluyum. var olsun.*