hesabın var mı? giriş yap

  • "hayatın çeşitli güçlüklerine karşı üç şey hediye edilmiştir; ümit, uyku ve gülmek." demiş ve sentetik teskin edici ilaç üreten firmaları kızdırmıştır.

  • hastanelerin yataklı polikliniklerinde gözlenen durumdur. özel, devlet fark etmez. enfeksiyon sebebiyle 40 derece ateşlenen yavrun saatler sonra uyuyakalmışken gece 3'te tangır tungur içeri girip ışığı yakarlar, bir de üstüne hadi annesi ateşini ölçelim fıstığın diye bağırırlar. haydi bakalım sabaha kadar uyut uytabilirsen tekrar. bak normali bunun nedir biliyor musun girersin içeri sessizce, anneye fısıldayıp ateş ölçeceğim dersin anne kalkar yardımcı olur işini yapar gidersin. odaya girerken bir koçbaşınız eksik arkadaş.

  • guinness rekorlar kitabı'na göre 228 iq ile gelmiş geçmiş en yüksek iq'lu insan olarak kendisini tanımlayan marilyn vos savant'ın ortaya attığı ikilemdir. piyasayı epeyce birbirine katmıştır.

    kendisine gelen, aralarında ünlü matematikçilerin de bulunduğu itiraz konulu binlerce mektuptan biri;

    uçtunuz ve büyük uçtunuz! şöyle açıklayayım; sunucu bir keçiyi çıkartıktan sonra, ikide bir doğru kapıyı bulma şansınız vardır. kararınızı değiştirseniz de, değiştirmeseniz de ihtimaller aynıdır. bu ülkede matematiksel anlamda yeteri kadar kara cahil var zaten. dünyanın en yüksek iq'sunun propagandasına daha fazla ihtiyacımız yok. utanın!

    vos savant, iddiasını destekleyen başka fikirler öne sürdüğünde tamamen doğruyu söylediği anlaşıldı ve matematikçiler suratlarının ortasına yumurta yer gibi sonucu kabul etmek zorunda kaldılar..

    (bkz: the man who loved only numbers)

  • arkadaşımın oğlu kuzey(5) kreşte bir kıza aşık olur ve epey bir süre ''ben kübra'yla evlencem'' diye dolanır. gel zaman git zaman, gönlünü başka bir kıza kaptırır.

    kuzey: ben ilayda'yla evlencem
    annesi: aa hani kübra'yla evlenicektin?
    k: istemiyorum..
    a: ama oğlum sen ''kübra'yla evlenicem'' dedin diye, ben çiçek aldım, çikolata aldım, gittim evlerine kübra'yı istedim. şimdi vazgeçemeyiz artık çok ayıp olur
    k: yaa anne naaaaaptın seeeen?? her şeyi mahvettiiiin!!! (gerçek sanıp, inanılmaz yıkılmış ve sinirlenmiş bir halde)
    a: artık evlenmek zorundasın, yapacak bir şey yok oğlum
    k: üff peki ya tamam... napalım o zaman, evleniyim bari... of anne of...

  • ben şöyle anladım. her gün miting her gün miting. her zaman bir şey çıkmıyor, yeni bir gündem yaratamadık. elde de bunlar vardı. şimdilik bunlarla idare edin. yalnız ssk genel müdürlüğü de nasıl stratejik bir koltukmuş öyle. görüntülere göre o koltukta oturan ulaşımdan eğitime her konuda yetki sahibi...

  • bir çalışanın her gün her saat aynı verimlilik ve performansta çalışabileceğini düşünen yönetici olmuş çalışanların haklı gördüğü durumdur.

    neymiş efendim, çalışanlar yaptıkları işi değil çalışma sürelerini hesaba katıyorlarmış; çalışmanın tanımı bu zaten. iş yerine adımını attığın anda çalışıyor sayılırsın. adam daha bunu bile bilmiyor, adamı yönetici yapmışlar bir de. üstüne bi de gelmiş burda kapitalizmin vahşi çarklarını yağlıyor.

    tabi suç bu tip çakma yöneticilerde değil, suçlu hep çalışan olur. ya az çalışır ya bilgisizdir, cahildir vs